Yâ Vedud, Yâ Vedud! Yâ Vedud! Yâ ze’l-arşil Mecîd! Yâ Mübdiu, Yâ Muîdü! Yâ Fe’âlül limâ Yürîd! Es’elüke bi nûri vechikellezî mele’e erkâne arşike, ve es’elüke bi kudretikellezî kadderte bihâ alâ halkike, ve bi rahmetikellezî vesi’te külle şey’in lâ ilâhe illâ ente Yâ Müğîsü eğisnî Yâ müğîsü eğisnî Yâ Müğîsü eğisna birahmetike nesteğisu ve min âzabike nesteciru ecirna minennari ve edğilnal Cennete meâl ebrari bişefaâti nebiyyikel Muhtari âmin, birahmetike yâ Erhamerrahimîne velhamdülillahi Rabbil âlemine.
Yâ Vedud Yâ Vedud! Yâ Vedud! Ey yüce arşın sahibi! Ey herşeyi hiçten yaratan Mübdi! Ey ölmüş yaratıkları yeniden yaratacak olan Müîd! Dilediğini yapabilen Allah’ım Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nuru hürmeitine, bütün yaratıklarına gücünün yettiği kudretin ve herşeyi içine alan rahmetin hürmetine Sana yalvarıyoruz, Senden başka ilâh yoktur. Ey imdad isteyenlerin yardımcsı! Bizim imdadımıza koş! Ey zorda kalanlara yardım eden! Bize yardım eyle. Rahmetinden yardım diliyoruz. Azabından Sana sığınıyoruz. Bizi Cehennem ateşinden koru. Bizi seçtiğin Peygamberin şefaatiyle iyi kullarınla birlikte Cennete koy. Duamızı kabul buyur. Bunu rahmetinle yap ey merhametlilerin en merhametlisi! Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. (Üç defa.)