Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ey iman edenler! Allah’ın ğadabına uğramış bir kavmi (fikren ve fiilen sapıtıp Yahudileşmiş kesimleri, sakın) veli (yönetici) edinmeyin… Ki, kâfirler kabirde olanlardan ümitlerini kestikleri gibi, onlar da ahiretten ümitlerini kesmiş (sadece dünyaya yönelmişlerdir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ey inananlar, Allah'ın gazabına uğrattığı toplulukla dostluk etmeyin; gerçekten de onlar, ahiretten, tamamıyla ümitlerini kesmişler, nitekim kafirler de, kabirlerdekilerden tamamıyla ümit kesmişlerdir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ey inananlar! Allah'ın gazap ettiği kimseler olan Yahudilerle dostluk etmeyin. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, mezarlıktakilerin geri dönmelerinden nasıl ümitlerini kesmişlerse, o Yahudiler de ahiret ve sevabından ve nimetlerinden, öylece ümit kesmiş kimselerdir. |
Ahmet Tekin Meali |
Ey iman nimetine kavuşanlar, kendilerine Allah'ın gazap ettiği milletlerle, yahudilerle dostluklar, ittifaklar kurmayın. İşlerinizin idaresini onlara bırakarak, onları kendinize hâkim hale getirmeyin. Onlar, kâfirlerin, kabirdekilerin dünyaya dönüşlerinden, yeniden diriltilmelerinden ümit kestikleri gibi, bile bile Muhammed'e, Kur'ân'a iman etmemeleri sebebiyle âhiretteki, ebedî yurttaki nasiplerinden, lütuf ve rahmetten, kurtuluştan ümit kesmişlerdir. |
Ahmet Varol Meali |
Ey iman edenler! Allah'ın kendilerine kızdığı bir topluluğu dost edinmeyin. İnkâr edenler kabirlerde bulunanlardan ümit kestikleri gibi onlar da ahiretten ümit kesmişlerdir.* |
Ali Bulaç Meali |
Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ey iman edenler! Öyle bir kavmi dost edinmeyin ki, Allah onlara gazab etmiş, ahiretten ümidi kesmişler ve mezarlıklarda yatan kâfirlerin ümidsiz halleri gibi, ümidsizliğe düşmüşlerdir, (Allah'ın rahmetinden ümidlerini kesmişlerdir). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ey iman edenler! Allah’ın gazabına uğrayan, kâfirlerin kabirdeki ölülerden ümit kestikleri gibi, Ahiretten ümit kesen bir toplumu dost edinmeyin. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Ey iman edenler! Allah'ın gazap ettiği bir toplumu dost edinmeyiniz! Zira onlar, kâfirler kabirlerindekilerden ümit kestikleri gibi, âhiretten ümit kesmişlerdir.[633]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ey inananlar! Allah'ın gazabına uğrayan bir topluluğu dost edinmeyin! Çünkü bunlar kâfirlerin mezardakilerden ümitlerini kestikleri gibi ahiretten ümitlerini kesmişlerdir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Ey inananlar! Allah'ın gazabına uğramış milleti dost edinmeyin; inkarcıların kabirde bulunan kimselerden umutlarını kestikleri gibi, onlar da, ahiretten umutlarını kesmişlerdir.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği, kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen ahiretten ümitlerini kesmiş[542] bir toplumu dost edinmeyin.* |
Diyanet Vakfı Meali |
Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden(onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahiretten ümit kesmişlerdir.* |
Edip Yüksel Meali |
Ey inananlar, ALLAH'ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinmeyin. İnkarcılar, mezardakilerden nasıl umut kesmişlerse onlar da ahiretten öylesine umut kesmişlerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ey inananlar, Allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin. Kâfirler, mezarlık halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ey o bütün iyman edenler! Öyle bir kavmı dost tanımayın ki Allah kendilerine gazabetmiş, Âhıretten ümidi kesmişler, eshabı kuburdan olan kâfirlerin me'yusiyyetleri gibi ye'se düşmüşlerdir. |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ey îman edenler, üzerlerine Allahın gazab etdiği o kavm ile dost olmayın ki mezarların yaranından olan kâfirler nasıl ümidlerini kesdilerse onlar da öylece âhiretden ümidlerini kesmişlerdir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ey îmân edenler! Allah'ın kendilerine gazab ettiği bir kavmi (yahudileri) dost edinmeyin; gerçekten (onlar,) kâfirlerin kabir ehlinden (ölülerin dirilmesinden) ümidlerini kestiği gibi, âhiretten ümidlerini kesmişlerdir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Ey İman edenler! Allah'ın üzerlerine öfke yağdırdığı bir topluluğa sığınıp, korumalarına girmeyin. Onlar tamamen ahiret hayatından, nasıl ki doğruları inkar edenler, ölüp de kabre koyulanlardan (Bundan sonra tekrar bir daha kendilerine dönmeyeceklerinden) ümitlerini kestikleri gibi, ümitlerini kesmişlerdir |
Kadri Çelik Meali |
Ey iman edenler! Allah'ın gazabına uğrayan bir topluluğu dost edinmeyin. Çünkü bunlar kâfirlerin mezardakilerden ümitlerini kestikleri gibi ahiretten ümitlerini kesmişlerdir. |
Mahmut Kısa Meali |
Ey iman edenler! Kendilerine ilâhî vahiy bilgisi verildiği hâlde, ihtirâslarının peşinden sürüklenerek dünyevî çıkarlarının kulu kölesi olan ve böylece Allah’ın gazâbına uğrayan bir topluluğu —yani Yahudileri ve Yahudileşen kimseleri— kendinize koruyucu, yönetici, yandaş, müttefik ve dost edinmeyin! Çünkü onlar, gâyet iyi bildikleri ilâhî prensiplere ihânet ettiklerinden, âhiretten tamamen umut kesmişlerdir; tıpkı, âhireti inkâr eden kâfirlerin, mezardaki cansız bedenlerin yeniden dirilişinden umut kestikleri gibi! |
Mehmet Türk Meali |
Ey îman edenler! Allah’ın gazabına uğrayan ve kâfirlerin kabirde bulunan kimselerden umutlarını kestikleri gibi, âhiretten umutlarını kesen bir toplumu,1 sakın dost edinmeyin. * |
Muhammed Esed Meali |
SİZ EY imana ermiş olanlar! Allah'ın gazabına uğrayan toplum ile dost olmayın! 22 Onlar[ı dost edinenlerin] öteki dünya ile ilgili hiçbir ümitleri kalmamıştır; 23 tıpkı bu hakikat inkarcılarının, [şimdi] mezarlarında yatanları [tekrar görme] ümitlerini kaybetmiş bulunmaları gibi. 24 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
SİZ ey iman edenler! Allah’ın gazabına uğrayan bir kavim olan ve kabirdekilerin (tekrar dirileceğinden) ümit kesen (müşrik) kâfirler gibi âhiretten ümit kesen (Yahudileri), dost ve müttefik edinmeyin![5074]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ey imân etmiş olanlar! Bir kavim ile dostlukta bulunmayın ki, Allah onların üzerine gazap etmiştir. Muhakkak ki ahiretten ye'se düşmüşlerdir. Nasıl ki kâfirler, kabirlerde bulunanlardan ümitlerini kesmişlerdir. |
Suat Yıldırım Meali |
Ey iman edenler! Allah'ın kendilerine gazab ettiği bir güruhu dost edinmeyin. Onlar ki ölüp kabre giren bir kâfir nasıl âhiret mutluluğundan ümidini kesmişse, kendileri de âhiretten öyle ümitlerini kesmişlerdir. * |
Süleyman Ateş Meali |
Ey inananlar, Allah'ın kendilerine gazabettiği; kafirlerin mezarlık halkından umudu kestiği gibi ahiretten umudu kesmiş olan bir topluluk ile dostluk etmeyin! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ey inanıp güvenenler (müminler)! Allah’ın öfkesini hak eden bir topluluğa yakınlık göstermeyin.Onlar, kabirlerde olan kafirlerin umut kesmeleri gibi[*] ahiretten ümitlerini keserler.* |
Şaban Piriş Meali |
-Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplumu dost edinmeyin. Onlar, kabirdeki kafirlerden ümitlerini kestikleri gibi, ahiretten ümitlerini kesmişlerdir. |
Ümit Şimşek Meali |
Ey iman edenler! Allah'ın gazap ettiği bir topluluğu veli edinmeyin. Çünkü mezardakilerin tekrar diriltilmesinden kâfirler nasıl ümit kesmişlerse, onlar da âhiretten öylece ümitlerini kesmişlerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ey iman edenler! Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir toplulukla dostluk kurmayın! Çünkü bunlar âhiretten ümitlerini kesmişlerdir. Tıpkı, kabir halkından olan inkârcıların, ümitlerini kestikleri gibi… |
M. Pickthall (English) |
O ye who believe! Be not friendly with a folk with whom Allah is wroth, (a folk) who have despaired of the Hereafter as the disbelievers despair of those who are in the graves. |
Yusuf Ali (English) |
O ye who believe! Turn not (for friendship) to people on whom is the Wrath of Allah,(5429) of the Hereafter they are already in despair, just as the Unbelievers are in despair about those (buried) in graves.(5430)* |