Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Bu, onların (başta akılları ve vicdanları İslami gerçekleri ve Hakk Dinin gerekliliğini anlayıp) iman etmelerine (rağmen, işlerine gelmediği ve beğenmedikleri için) sonradan (içten itiraz ve) inkâra yönelmeleri (ama zahiren hâlâ Müslüman görünmeleri) dolayısıyla böyle olmaktadır. Bu yüzden kalplerinin üzerine mühür basılmış (hidayetleri kararmıştır), artık onlar (gerçeği ve başlarına geleceği) kavrayamaz konumdadır. * |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bu da, hiç şüphesiz, inandıklarından, sonra kafir olduklarındandır; derken Allah, gönüllerini mühürlemiştir; gerçekten de onlar, anlamayan bir topluluktur. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İşte böyledir, çünkü onlar iman ettiklerini iddia ederler halbuki kendi nefislerinde hakikatleri inkâr edip kâfir olmuşlar ve böylece kalplerine bir mühür vurulmuştur ve artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamazlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Bu, onların, önce sözde iman etmeleri, sonra inkârda ısrar etmeleri, küfre saplanmaları sebebiyledir. Böylece de, Allah onların kalplerini, kafalarını anlayışsız hale getirdi. Onlar derin düşünemez oldular. |
Ahmet Varol Meali |
Bu onların iman edip sonra inkâr etmeleri dolayısıyladır. Bu yüzden kalplerine mühür vuruldu. Artık onlar anlamazlar. |
Ali Bulaç Meali |
Bu, onların iman etmeleri sonra inkâr etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerini mühürlemiştir, artık onlar kavrayamazlar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bu kötü halleri şundan: Çünkü onlar görünüşte iman ettiler, sonra (kalbleri ile) inkâr ettiler. Bu yüzden kalbleri mühürlenmiş de artık anlamaz olmuşlardır onlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Çünkü onlar, imana girdiler, sonra kâfir oldular. Bunun üzerine Allah, onların kalplerini mühürledi de onlar anlamaz bir toplum oldular. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bu davranışlarının sebebi, şudur: “İnanırlar, sonra inkâr ederler; bu yüzden kalplerinin üzeri mühürlenir, artık onlar anlamazlar.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Bu, onların önce (dilleriyle) inandıklarını söylemeleri, sonra da (kalpleriyle) inkâr etmelerindendir. Bu sebeple kalplerinin üzerine mühür vuruldu. Artık onlar (gerçeği) anlamazlar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bu, önce inanıp sonra inkar etmiş olmalarındandır. Bu yüzden kalbleri mühürlenmiştir; artık anlamazlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bu, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleri, bu yüzden de kalplerine mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar. |
Edip Yüksel Meali |
Çünkü onlar inandıktan sonra inkar ettiler; bu yüzden kalpleri mühürlendi; onlar anlamazlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bunun sebebi şudur: Onlar inandılar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O şundan: Çünkü onlar iymana gelmişler, sonra küfre gitmişlerdir de o kâlblerine tab'olunmuş da artık anlamaz olmuşlardır |
Hasan Basri Çantay Meali |
Bu (kötü amelleri şundandır:) Çünkü onlar (zaahiren) îman etdiler. (Fakat) sonra (kalbleriyle) kâfir oldular. Bu yüzden kalblerinin üstüne (küfür) mühr (ü) basıldı. Onun için onlar (îmanın hakıykatını) anlamazlar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Bu, şübhesiz onların îmân edip sonra inkâr etmeleri yüzündendir; bunun üzerine kalbleri mühürlenmiştir; artık onlar (hakkı) anlamazlar. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Bu, onların önce iman edip, sonra da inkar etmelerinden dolayı, kalplerine mühür vurularak kapatılmış olmalarındandır. Artık doğruları anlayamazlar. |
Kadri Çelik Meali |
Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra küfre sapmalarıdır. Böylece kalplerinin üzerine damga vurulmuştur; artık onlar kavrayamazlar. |
Mahmut Kısa Meali |
Evet, münâfıkların durumu böyledir; çünkü onlar, İslâm hakîkatiyle ilk karşılaştıklarında iman etmiş, fakat daha sonra birtakım çıkar hesapları yüzünden hakîkati bile bile inkâr etmişlerdir. İşte bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir, artık iç dünyalarında gerçeğin sesini duyamaz, doğruyu eğriyi idrâk edemezler. |
Mehmet Türk Meali |
Bu (münâfıklar,) hep böyledir. Onlar, önce îman eder, sonra da inkâr ederler. Onların kalpleri (bu yüzden) mühürlenmiştir. Artık onlar hiçbir şey anlamazlar. |
Muhammed Esed Meali |
böyledir, çünkü onlar imana erdi[klerini iddia eder]ler, halbuki 2 [içlerinde] hakikati inkar ederler ve böylece, kalplerine bir mühür vurulmuştur, artık [neyin doğru, neyin yanlış olduğunu] anlayamazlar. 3 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bunun nedeni, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleridir; sonunda kalplerine mühür vurulmuştur:[5114] artık onlar (imanın hakikatini) kavrayamazlar.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O, şunun içindir ki, şüphe yok onlar (zahiren) imân ettiler, sonra kâfir oldular, imdi kalblerinin üzeri mühürlendi, artık onlar anlayamazlar. |
Suat Yıldırım Meali |
Çünkü onlar önce inandıklarını iddia ettiler, sonra inkâra gittiler. Bu sebeple kalpleri mühürlendi. Artık onlar hakkı anlamazlar. |
Süleyman Ateş Meali |
(Bu davranışlarının) Sebebi şudur: İnandılar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi, artık onlar anlamazlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kötü olan, önce inanmaları sonra ayetleri görmezlikten gelmeleridir. Ardından kalpleri üzerinde yeni bir yapı oluşturulur[1]; artık (ne hale geldiklerini) anlamazlar[2].* |
Şaban Piriş Meali |
Bu, onların iman edip, sonra da inkar etmiş olmalarındandır. Onların kalpleri paslanmıştır. Onun için anlamazlar. |
Ümit Şimşek Meali |
Çünkü önce iman etmiş, sonra kâfir olmuşlar, ondan sonra da kalpleri mühürlenmiştir; artık birşey anlayacak durumda değillerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bu durumun sebebi şudur: Onlar iman ettiler, sonra küfre saptılar da kalpleri üzerine mühür basıldı. Artık onlar incelikleri anlamazlar. |
M. Pickthall (English) |
That is because they believed, then disbelieved, therefore their hearts are sealed so that they understand not. |
Yusuf Ali (English) |
That is because they believed, then they rejected Faith: So a seal was set(5468) on their hearts: therefore they understand not.* |