قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ
Kul yâ eyyuhel kâfirûn(kâfirûne).
De ki: "Ey inkarcılar!"
|
لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ
Lâ a’budu mâ ta’budûn(ta’budûne).
"Ben sizin taptıklarınıza tapmam."
|
وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).
"Benim taptığıma da sizler tapmazsınız."
|
وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَّا عَبَدتُّمْ
Ve lâ ene âbidun mâ abedtum.
"Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim."
|
وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).
"Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz."
|
لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ
Lekum dînukum ve liye dîn(dîni).
"Sizin dininiz size, benim dinim banadır."
|