قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ
Kul eûzu bi rabbil felak(felakı).
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
|
مِن شَرِّ مَا خَلَقَ
Min şerri mâ halak(halaka).
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
|
وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ
Ve min şerri gâsikın izâ vekab(vekabe).
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
|
وَمِن شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ
Ve min şerrin neffâsâti fîl ukad(ukadi).
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
|
وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ
Ve min şerri hâsidin izâ hased(hasede).
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
|