Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve kıskanıp (hıyanete ve zarar vermeye yeltendiği) zaman da, hasetçinin şerrinden (kâinatın Mevlâ’sına sığınırım.) ” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve hasetçinin haset ettiği zaman, şerrinden. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Kıskançlıkla zarar vermeye çalışan tüm çekemeyenlerin kendilerine ve başkalarına yapabilecekleri her türlü kötülük ve şerlerden Allah'a sığınırım.” |
Ahmet Tekin Meali |
“Kıskançlığı tuttuğu zaman, hasedin şerrinden Allah'a sığınırım.” |
Ahmet Varol Meali |
Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden. |
Ali Bulaç Meali |
Ve hased ettiği zaman, hasetçinin şerrinden. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir de hasedini meydana çıkarıb gereğini yapmağa koyulduğu zaman, kıskancın şerrinden... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve kıskandığı zaman, kıskananın şerrinden… (sana sığınırım.) |
Bayraktar Bayraklı Meali |
2,3,4,5. Yarattığı her şeyin şerrinden, kapladığında karanlığın şerrinden, düğümlere üfürenlerin şerrinden, haset edenin haset ettiği zamanki şerrinden. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
1,2,3,4,5. De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden ve kıskandığı zaman kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
1,2,3,4,5. De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
1,2,3,4,5. De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” |
Diyanet Vakfı Meali |
1, 2, 3, 4, 5. De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım! |
Edip Yüksel Meali |
"Kıskandığı vakit kıskananın şerrinden." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve şerrinden bir hâdisin hased ettiği zaman |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ve hased edenin, hased (ini belli) etdiği zaman, şerrinden. |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Ve hased ettiğinde, hased edenin şerrinden!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Haset edenin, haset ettiği zamanki şerrinden. |
Kadri Çelik Meali |
“Ve haset ettiği zaman, hasetçinin şerrinden.” |
Mahmut Kısa Meali |
Vekıskançlığının etkileri ortaya çıkmaya başladığı zaman, kıskancın şerrinden Allah’a sığınırım. Kin, haset, kıskançlık, çekememezlik gibi her türlü ahlâki zaaflara düşmekten ve böyle kimselerin şerrine uğramaktan O’na sığınırım. |
Mehmet Türk Meali |
“Ve kıskançlık yaptığında kıskancın şerrinden!” |
Muhammed Esed Meali |
ve kıskançlık duyduğunda kıskancın şerrinden.” 4 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve haset ettiğinde[5946] hasetçinin şerrinden![5947]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Ve hased ettigi zaman haset edenin şerrinden (Hâlık-ı Rahîm'e) sığınırım.» |
Suat Yıldırım Meali |
Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden. |
Süleyman Ateş Meali |
Ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
bir de çekememezlik ettiği zaman çekemeyenin şerrinden.” |
Şaban Piriş Meali |
Haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden. |
Ümit Şimşek Meali |
Kıskandığında hasetçinin şerrinden. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..." |
M. Pickthall (English) |
And from the evil of the envier when he envieth. |
Yusuf Ali (English) |
And from the mischief of the envious one as he practises envy.(6306)* |