Hucurât Suresi 15. Ayet


Arapça

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ أُوْلَئِكَ هُمُ الصَّادِقُونَ


Türkçe Okunuşu

İnnemel mû’minûnellezîne âmenû billâhi ve resûlihî summe lem yertâbû ve câhedû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâh(sebîlillâhi), ulâike humus sâdikûn(sâdikûne).


Kelimeler

innemâ ancak, sadece
el mu'minûne mü'minler
ellezîne ki onlar
âmenû îmân ettiler
bi allâhi Allah'a
ve resûli-hî ve O'nun Resûl'ü, elçisi
summe sonra
lem yertâbû şüphe etmediler
ve câhedû ve cihad ettiler
bi emvâli-him kendi malları ile
ve enfusi-him ve nefsleri, canları
fî sebîli allâhi Allah'ın yolunda
ulâike işte onlar
hum onlar
es sâdikûne sadık olanlar, sadıklar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Hakiki) Mü’minler ancak o kimselerdir ki: Allah’a (Kur’an’ın hükümlerine) ve Resulüne (Hz. Peygamberin öğretilerine tamamen ve samimiyetle) iman getirirler; sonra hiçbir kuşkuya (ve korkuya) kapılmadan (ve asla Hakk’tan caymadan) mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad ederler. İşte bunlar, (iman davasında) sadık olanların ta kendileridir. *
Abdulbaki Gölpınarlı Meali İnananlar, ancak o kişilerdir ki Allah'a ve Peygamberine inanırlar da sonra şüpheye düşmezler ve mallarıyla ve canlarıyla savaşırlar Allah yolunda, işte onlardır doğru söyleyenlerin ta kendileri.
Abdullah Parlıyan Meali Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve Rasülü'ne iman ettikten sonra, hiçbir şüpheye sapmayıp, imanlarında sarsıntı geçirmeyen ve böylece Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşan kimselerdir. İşte iman iddiasında doğru olanlar onlardır.
Ahmet Tekin Meali Mü'minler, kesinlikle Allah'a ve Rasulüne iman edenler, dahası, İslamda şüpheye düşürecek konular aramayanlar, şüphe içinde bocalamayanlar, ithamlarda bulunmayanlar, Allah yolunda, İslâm uğrunda mallarını, servetlerini, canlarını ortaya koyarak cihad edenlerdir. İşte imanlarında samimi olanlar bunlardır.
Ahmet Varol Meali Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve elçisine iman etmiş sonra şüphe etmemiş ve mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad etmişlerdir. İşte doğrular [1] onlardır.*
Ali Bulaç Meali Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Resûlü'ne iman ettiler, sonra hiç bir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler. İşte onlar, sadık (doğru) olanların ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz Meali Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve Peygamberine iman etmişlerdir; sonra (imanlarında) şüpheye düşmemişler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşmışlardır. İşte böyle kimseler, imanlarında sadık olanlardır.
Bahaeddin Sağlam Meali Gerçek inananlar; ancak Allah ve Resulüne inanan, sonra şüpheye düşmeyen, malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenlerdir. İşte asıl doğru olanlar bunlardır.
Bayraktar Bayraklı Meali Gerçek müminler, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüphe etmeyen ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenlerdir. İşte sözünde duranlar onlardır.
Cemal Külünkoğlu Meali (Gerçek) mü'minler ancak, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra (inandıklarında zerre kadar) şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) "İnananlar, ancak Allah'a ve peygamberine inanmış, sonra şüpheye düşmemiş; Allah uğrunda mallarıyla, canlarıyla cihat etmiş olanlardır. İşte onlar doğru olanlardır."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) İman edenler ancak, Allah’a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.
Diyanet Vakfı Meali Müminler ancak Allah'a ve Resûlüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.
Edip Yüksel Meali İnananlar onlardır ki, ALLAH'a ve elçisine inandılar, sonra kuşku beslemediler ve ALLAH yolunda paraları ve canlarıyla savaşım verdiler. Onlar doğru olanlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Gerçek müminler ancak Allah'a ve Resulüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Mü'minler ancak o kimselerdir ki Allaha ve Resulüne iyman ettikten sonra şübheye düşmeyip Allah yolunda mallariyle, canlariyle mücahede etmektedirler işte onlardır ki sâdıklardır
Hasan Basri Çantay Meali Mü'minler ancak o kimselerdir ki Allaha ve resulüne îman etdikden sonra şübheye sapmayıp Allah yolunda mallariyle, canlariyle savaşırlar. İşte onlar (îmanlarında) saadık olanların ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat Meali Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve Resûlüne îmân ederler, sonra şübheye düşmezler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihâd ederler! İşte onlar, (îmanlarında)gerçekten sâdık olanlardır!
İlyas Yorulmaz Meali Gerçekten inananlar, Allah'a ve O nun elçisine iman eden, sonra asla şüphe etmeyen, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolun mücadele eden kimselerdir. İşte onlar, doğruluklarını ispat etmiş olanlardır.
Kadri Çelik Meali Müminler ancak Allah'a ve resulüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.
Mahmut Kısa Meali Gerçek müminler, ancak Allah’a ve Elçisine yürekten inanan, imanın tadını tattıktan sonra en ağır imtihânlar karşısında bile sarsılmadan ayakta kalabilen, inançlarında en ufak bir kuşkuya kapılmayan ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla fedâkârca mücâdele eden kimselerdir. İşte iman iddiasında doğru olanlar bunlardır.
Mehmet Türk Meali Mü’minler ancak, Allah’a ve Rasûlü’ne îman eden, sonra (îman ettiği şeylerde) kuşkuya kapılmayan, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular, ancak onlardır.
Muhammed Esed Meali [Şunu bil ki, gerçek] müminler, yalnızca, Allah'a ve Elçisi'ne iman edenler ve (bu konuda) bütün şüphelerden uzak duranlardır; 19 ve Allah yolunda bütün malları ve canları ile cihad edenlerdir: işte onlardır sözlerinde duranlar!
Mustafa İslamoğlu Meali Gerçek mü’minler sadece Allah’a ve Rasulü’ne iman edenler, ondan sonra da kuşkunun semtine uğramayanlar ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenlerdir: İşte bunlar sadık olanların ta kendileridir.[4654]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Mü'minler ancak o zâtlardır ki, Allah'a ve O'nun Peygamberine imân etmişlerdir, sonra bir şüpheye düşmemişler ve mallarıyla ve nefisleriyle Allah yolunda mücâhedede bulunmuşlardır. İşte sâdık olanlar da onların tâ kendileridir.
Suat Yıldırım Meali Müminler ancak o kimselerdir ki Allah'ı ve resulünü tasdik eder ve sonra da hiçbir şüpheye düşmezler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla mücahede ederler. İşte imanına bağlı, gerçek müminler bunlardır.
Süleyman Ateş Meali Mü'minler onlardır ki Allah'a ve Elçisine inandılar, sonra şüphe etmediler; Allah yolunda mallarıyle, canlarıyle cihadettiler. İşte (iman sözlerinde) doğru olanlar onlardır.
Süleymaniye Vakfı Meali İnanıp güvenenler (müminler) sadece şunlardır: Allah’a ve elçisine güvenen, sonra güveninde şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla mücadele(cihad) edenlerdir. Özü sözü doğru olanlar işte bunlardır.
Şaban Piriş Meali Asıl müminler, Allah'a ve Resûlüne iman edip, hiç şüphe etmeyen ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenlerdir. İşte doğrular/sadıklar onlardır.
Ümit Şimşek Meali Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve Resulüne iman ederler, sonra da asla şüpheye düşmez, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad ederler. İşte onlar özü sözü doğru olanların tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Müminler ancak şu kimselerdir ki, Allah'a ve resulüne iman ederler; sonra hiçbir kuşkuya düşmezler ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda didinirler. İşte bunlardır, özü-sözü birbirine uyanlar.
M. Pickthall (English) The (true) believers are those only who believe in Allah and His messenger and afterward doubt not, but strive with their wealth and their lives for the cause of Allah. Such are the sincere.
Yusuf Ali (English) Only those are Believers who have believed in Allah and His Messenger, and have never since doubted, but have striven with their belongings and their persons in the Cause of Allah: Such are the sincere ones.

İslam Vakti Mobil Uygulamaları