Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Cihad mesuliyeti ve mecburiyeti kendilerine ağır gelenlere) De ki: "Allah'a dininizi(n kurallarını ve kulluk imtihanını kazanma şartlarını) siz mi öğreteceksiniz? (Yoksa nasıl mü’min ve makbul olacağınızı Kur’an’dan ve Resulüllah’tan mı öğreneceksiniz?) Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları (ve sizin kuruntu ve kaytarmalarınızı) bilir. Allah, her şeyi Bilendir.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
De ki: Dininizi, Allah'a mı bildireceksiniz? Ve Allah bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve Allah, her şeyi bilir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ey peygamber! İman ettik diyen o bedevîlere de ki: “Siz dininizi Allah'a bildirmek için mi iman ettik diyorsunuz? Allah göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah herşeyi en iyi bilendir.” |
Ahmet Tekin Meali |
“Siz dindarlığınızı, dindeki samimiyetinizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Allah göklerin ve yerin bilinmeyenlerini, sırlarını bilir. Her şey Allah'ın ilmi, planı, iradesi dâhilinde gerçekleşmektedir.” de. |
Ahmet Varol Meali |
De ki: "Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde ve yerde ne varsa bilir. Allah her şeyi bilendir." |
Ali Bulaç Meali |
De ki: 'Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm, o Bedevî'lere) de ki: “- Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? (sadece inandık demekle mümin mi oluyorsunuz?) Allah ise, göklerdekileri ve yerdekileri bilir. Allah her şeyi bilendir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
De ki: “Siz dindarlığınızı Allah’a mı bildiriyorsunuz. Hâlbuki Allah, göklerde ve yerde olan her şeyi çok iyi bilendir. O’nun ilmi her şeyi kuşatmıştır. [Siz imanınızı bildiriyorsunuz. Ama Allah böyle bir şey bilmiyor. Yani iman etmiş değilsiniz. Yoksa Allah var olan her şeyi biliyor.] |
Bayraktar Bayraklı Meali |
De ki: “Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Allah, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Allah her şeyi bilmektedir.”[576]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Resulüm!) De ki: “Siz dininizi (dindarlığınızı) Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Çünkü Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
De ki: "Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da yerde olanları da bilir, Allah her şeyi bilendir." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Ey Muhammed!) De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” |
Diyanet Vakfı Meali |
De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir. |
Edip Yüksel Meali |
De ki, "ALLAH'a dininizi mi öğretiyorsunuz? ALLAH göklerde ve yerde olanı bilir. ALLAH her şeyi bilendir." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah herşeyi hakkıyla bilendir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
De ki siz Allaha dindarlığınızı mı öğretiyorsunuz, halbuki Allah Göklerdekini ve Yerdekini bilir ve Allah her şey'e alîmdir |
Hasan Basri Çantay Meali |
De ki: «Siz dîninizi Allaha mı öğretiyorsunuz? Halbuki Allah, göklerde ne var, yerde ne varsa bilir. Allah her şey'i hakkıyle bilendir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
De ki: “(Siz) dîninizi (dindar olup, onda sâdık olduğunuzu) Allah'a mı öğretiyorsunuz? Hâlbuki Allah, göklerde olanları ve yerde bulunanları bilir. Çünki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlara deki “Allah göklerde ve yerde olanların hepsini bildiği halde, siz şimdi, Allah'a dininizi mi öğretmeye kalkıyorsunuz? Allah her şeyi bilendir. |
Kadri Çelik Meali |
De ki: “Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.” |
Mahmut Kısa Meali |
Ey Peygamber! Bu özelikleri taşımadan da Müslüman olabileceklerini zanneden câhillere de ki: “Dininizin ne olduğunu siz mi Allah’a öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanı bilir. Kısacası Allah, her şeyi tam olarak bilmektedir.” Hal böyleyken; |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed!): “Allah, göklerde ve yerde olan her şeyi bilip dururken siz, Allah’a dindarlığınızı mı öğreteceksiniz? Oysa Allah, her şeyi tam bilendir.” de. |
Muhammed Esed Meali |
De ki: “Siz, Allah'a dininizi[n mahiyetini] mi öğret[mek ist]iyorsunuz? 20 Allah göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah her şeyin eksiksiz bilgisine sahiptir!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
De ki: “Allah’a dininizi siz mi öğreteceksiniz?[4655] Ama Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir: zira Allah her şeyi ayrıntısıyla bilendir.”* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
De ki: «Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Allah ise göklerde olanı da yerde olanı da bilir, ve Allah Teâlâ herşeyi bihakkın bilendir.» |
Suat Yıldırım Meali |
De ki: “Dindarlık derecenizi siz mi Allah'a bildireceksiniz? (Allah sanki bunu bilmiyor da sizin iddianıza mı bakacak? ) Halbuki Allah bunu bildiği gibi, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Evet, Allah her şeyi hakkıyla bilir. ” |
Süleyman Ateş Meali |
De ki: "Siz mi Allah'a din(darlığ)ınızı öğreteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
De ki “Dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz?” Allah göklerde ve yerde olanları bilir. Allah her şeyi bilendir. |
Şaban Piriş Meali |
De ki:-Dininizi Allah'a mı öğreteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Allah, herşeyi bilendir. |
Ümit Şimşek Meali |
De ki: Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa göklerde ne var, yerde ne varsa Allah hepsini bilir. Çünkü Allah herşeyi hakkıyla bilendir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir." |
M. Pickthall (English) |
Say (unto them, O Muhammad): Would ye teach Allah your religion, when Allah knoweth all that is in the heavens and all that is in the earth, and Allah is Aware of all things? |
Yusuf Ali (English) |
Say: "What! Will ye(4936) instruct Allah about your religion? But Allah knows all that is in the heavens and on earth: He has full knowledge of all things.* |