Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle (ahireti ve akıbetini) bilseydiniz. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İş öyle değil, şüphesiz olarak iyideniyiye bir bilseniz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hayır, hayır kesin bir bilgiyle yaptıklarınızın ne kazandırdığını bir bilseydiniz. |
Ahmet Tekin Meali |
Böyle düşünmeniz, böyle yaşamanız doğru değil! Kesin bir bilgi ile bilmiş olsaydınız, görecektiniz. |
Ahmet Varol Meali |
Hayır. Kesin bilgiyle bilseydiniz. |
Ali Bulaç Meali |
Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sakının; eğer (kıyamet günü size ne yapılacağını) kesin bir bilgiyle bilseydiniz, (dünyada öğünüp durmazdınız). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Gerçekten eğer kesin bir bilgi ile bilmiş olsaydınız. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Hayır! Gerçeği kesin bilgi ile bilseydiniz. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Hayır, eğer siz kesin bir bilgiyle (hakikati) bilseydiniz (böyle yapmaz, mal, servet ve evlat gibi dünyalıklarla övünmezdiniz). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Dikkat edin, şayet yaptığınızın sonucunu kesin olarak bir bilseniz! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hayır, kesin olarak bir bilseniz.. |
Diyanet Vakfı Meali |
5, 6, 7, 8. Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. |
Edip Yüksel Meali |
Doğrusu, kesin olarak bilseydiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
5,6. Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Öyle değil, ilmelyakîn bilseniz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sakının. Eğer şübhesiz (ve kat'î) bir bilgi ile bilseydiniz (böyle yapmazdınız). |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hayır! Eğer (gerçeği) kat'î bir ilimle bilseydiniz (böyle yapmazdınız)! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Keşke gerçek, doğru ve kesin bir bilgiye dayanarak bilseydiniz. |
Kadri Çelik Meali |
Hayır! Eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız, (bu işin bir hata olduğunu anlardınız). |
Mahmut Kısa Meali |
Yoo; şayet aklınızı kullanıp ilâhî vahye kulak vererek gerçeği doğru kaynaktan ve kesin olarak bilmiş olsaydınız, |
Mehmet Türk Meali |
5,6. Doğrusu! Keşke cehennemi kesinlikle göreceğinize (dünyadayken) kesin bir bilgi1 ile tam olarak inansaydınız.* |
Muhammed Esed Meali |
Hayır, [onu] tartışılmaz bir kesinlikle anlasaydınız, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Hayır, hayır![5874] eğer bu (tutkunun neye mal olduğunu) tam kavramış olsaydınız,[5875]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Vazgeçin. Sizin anladığınız gibi değil, eğer yakın bir bilgi ile bilecek olsa idiniz. (öyle yapmazdınız). |
Suat Yıldırım Meali |
Sakının bundan! Eğer kesin bir tarzda (ilmelyakin) bilseydiniz böyle yapmazdınız. |
Süleyman Ateş Meali |
Hayır, (gerçeği) kesin bilgi ile bilseydiniz; |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yok; eğer kesin olarak öğrenseniz |
Şaban Piriş Meali |
Hayır, Kesin bir bilgiyle bilseniz .. |
Ümit Şimşek Meali |
Onu kesin olarak bir bilseydiniz! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz! |
M. Pickthall (English) |
Nay, would that ye knew (now) with a sure knowledge! |
Yusuf Ali (English) |
Nay, were ye to know with certainty of mind,(6259) (ye would beware!)* |