Fetih Suresi 15. Ayet


Arapça

سَيَقُولُ الْمُخَلَّفُونَ إِذَا انطَلَقْتُمْ إِلَى مَغَانِمَ لِتَأْخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعْكُمْ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُوا كَلَامَ اللَّهِ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَلِكُمْ قَالَ اللَّهُ مِن قَبْلُ فَسَيَقُولُونَ بَلْ تَحْسُدُونَنَا بَلْ كَانُوا لَا يَفْقَهُونَ إِلَّا قَلِيلًا


Türkçe Okunuşu

Se yekûlul muhallefûne izentalaktum ilâ megânime li te’huzûhâ zerûnâ nettebi’kum, yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh(kelâmallâhi), kul len tettebiûnâ kezâlikum kâlallâhu min kabl(kablu), fe se yekûlûne bel tahsudûnenâ, bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ(kalîlen).


Kelimeler

se-yekûlu diyecekler
muhallefûne arkada kalmış olanlar, geride kalmış olanlar
izâ olduğu zaman
intalaktum siz ayrıldınız, gittiniz
ilâ megânime ganimetlere
li te'huzû-hâ onu almak için
zerû-nâ bizi bırakın (bize izin verin)
nettebi' kum size tâbî olalım, arkanızdan gelelim
yurîdûne isterler, istiyorlar
en yubeddilû değiştirmek
kelâma allâhi Allah'ın kelâmı
kul de, söyle
len tettebiû-nâ asla bize tâbî olamazsınız (bizimle gelemezsiniz)
kezâlikum işte böyle, böyle
kâle dedi
allâhu Allah
min kablu önceden, daha önce
fe o zaman, böylece
se yekûlûne diyecekler
bel hayır, bilâkis
tahsudûne-nâ bize haset ediyorsunuz, bizi kıskanıyorsunuz
bel hayır, bilâkis
kânû oldular
lâ yefkahûne fıkıh edemezler, idrak etmezler
illâ ancak, sadece
kalîlen az

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Ey mü’minler) Siz (Hayber’deki ve her yerdeki) ganimetleri almaya gittiğiniz zaman (dünya sevgileri ve samimiyetsizlikleri nedeniyle cihaddan) geri bırakılanlar (sorumluluktan ve fedakarlıktan kaytaranlar) gelip diyeceklerdir ki: "Bize müsaade edin de sizi izleyelim (sadık mücahitlerle birlikte gidelim, ganimet ve devlet işlerine iştirak edelim) ." Onlar, Allah'ın kelâmını (ve kararını) değiştirmek (bedavadan ganimet devşirmek) istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim peşimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel sizinle alâkalı böyle (takdir) buyurdu (sizin niyetinizi ve mahiyetinizi bize bildirdi) ." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyeceklerdir. Hayır, öyle değil; doğrusu onlar anlayışları pek kıt olan (ve feraset ehli mü’minleri kandıracağını sanan) zavallılardır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken bizi de bırakın da derler, biz de size uyalım; onlar, Allah sözünü değiştirmek isterler, de ki: Siz, kesin olarak bize uyamazsınız, Allah da önceden böyle dedi; onlar, diyecekler ki: Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz, bize haset ediyorsunuz; hayır, onlar, anlayışları pek az bir topluluktur.*
Abdullah Parlıyan Meali Ey mü'minler! Siz ganimetler elde edeceğiniz bir savaşa katılmak için yola çıktığınız zaman, daha önce savaşanlardan geri kalmış olanlar: “Bırakın sizinle gelelim” diyecekler. Onlar böylece Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz hiçbir zaman bizim peşimize takılıp gelemeyeceksiniz. Allah daha önce başarının kime ait olacağını bildirmiştir. Bunun üzerine onlar: “Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz” derler. Gerçektende onlar hakikati çok az kavrayan bir topluluktur.
Ahmet Tekin Meali Siz ganimetleri almak için gittiğinizde, savaşa giden orduya katılmayıp cephe gerisinde kalanlar: “Bırakın, ellemeyin, biz de arkanıza düşelim.” diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın kelâmını, hükmünü değiştirmek istiyorlar. Onlara: “Siz, asla bizim peşimize takılamazsınız. Allah, daha önce sizin için böyle buyurmuştur.” de. Onlar size: “Aslına bakarsanız, siz bizi kıskanıyorsunuz.” diyeceklerdir. Bilâkis onlar, senin söylediklerinden işlerine gelen kadar azıcık bir şey anlamayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
Ahmet Varol Meali Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya çıktığınızda diyecekler ki: "Bırakın bizi, sizin arkanızdan gelelim." Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz bizim arkamızdan gelemezsiniz. Allah daha önce böyle buyurdu." "Hayır. Bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır onlar ancak çok az anlayan kimselerdir.
Ali Bulaç Meali (Savaştan) Geride bırakılanlar, ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: 'Bizi bırakın da sizi izleyelim.' Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: 'Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu.' Bunun üzerine: 'Hayır, bizi kıskanıyorsunuz' diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir.
Ali Fikri Yavuz Meali Siz (Hayber'den) ganimetler almak için gideceğiniz vakit, o (Hudeybiye seferinden) geri kalanlar şöyle diyecekler: “-Bırakın bizi, arkanızdan gelelim.” Onlar, Allah'ın (kendi aleyhlerine olan) kelâmını, (Hudeybiye seferine katılmıyan Bedevî'leri, bundan böyle başka bir sefere çıkarma, emrini) değiştirmek istiyecekler. De ki: “- Siz, bizim arkamızdan asla gelmiyeceksiniz. Allah, bundan önce hakkınızda böyle buyurdu.” Onlar buna da şöyle diyecekler: “- Hayır bizi kıskanıyorsunuz.” Doğrusu onlar, pek az anlıyan duygusuzlardır.
Bahaeddin Sağlam Meali Savaştan (Hudeybiye seferinden) geri kalanlar, size: “(Hayber) ganimetlerini almak için çıktığınızda, bırakın biz de size tabi olalım.” diyecekler. Bunlar Allah’ın kelamını (kanunu) değiştirmek istiyorlar. De ki: “Siz bizimle asla olmayacaksınız. Allah daha evvel bunu böyle söylemiştir.” Onlar: “Siz, bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Hayır, belki onlar anlayışları kıt insanlardır.
Bayraktar Bayraklı Meali Savaştan geri kalanlar, ganimetleri almak için gittiğinizde, “Bırakınız, biz de sizinle beraber gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz asla bizimle beraber gelmeyeceksiniz. Allah sizin için önceden böyle buyurdu.” Onlar, “Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Aslında onlar, kafaları pek az çalışan kimselerdir.
Cemal Külünkoğlu Meali (Savaştan) geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken: “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah'ın (kendi aleyhlerinde olan) sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar: “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Doğrusu onlar, anlayışları kıt olan kimselerdir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: "Bırakın, biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur." Size: "Hayır, bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimselerdir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar, “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar.
Diyanet Vakfı Meali Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: «Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur.» Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir.  *
Edip Yüksel Meali Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde, "Bırakın biz de sizinle gelelim," diyecekler. Onlar ALLAH'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki, "Siz bizi izlemiyeceksiniz. Bu ALLAH'ın önceden almış olduğu karardır." Bunun üzerine onlar, "Siz aslında bizi çekemiyorsunuz," diyeceklerdir. Doğrusu, onlar pek az söz anlarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: "Bırakın biz de arkanıza düşelim." diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: "Bizi kıskanıyorsunuz." diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Yakında diyecek ki o geri bırakılanlar - sizler bir takım ganimetlere koştuğunuz vakıt onları almak için - «bırakın bizi arkanızdan gelelim», Allahın kelâmını tebdil etmek istiyecekler, de ki: siz bizim arkamızdan asla gelmiyeceksiniz, hakkınızda bundan evvel Allah böyle buyurdu, ona da diyecekler ki: hayır bizi kıskanıyorsunuz, hayır ince anlamazdırlar anlayışları az
Hasan Basri Çantay Meali Siz ganimetler almak için gitdiğiniz vakit o geri bırakılanlar diyecek (ler) ki: «Bırakın biz de arkanıza düşelim». Onlar (bununla) Allahın sözünü değişdirmelerini isterler. De ki: «Bizim arkamıza asla düşemezsiniz siz. Allah, daha evvel böyle buyurmuşdur». Bunun üzerine de «Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz» diyeceklerdir. Bil'akis onlar (başka değil) pek az anlar kimselerdir.
Hayrat Neşriyat Meali O geri bırakılanlar, (siz Hayber'deki) ganîmetleri almak için gittiğiniz zaman: “Bizi bırakın da peşinizden gelelim!” diyecektir. (Onlar) Allah'ın kelâmını(3) değiştirmek istiyorlar. De ki: “(Siz) aslâ peşimizden gelmeyeceksiniz; Allah, hakkınızda daha önce böyle buyurmuştur!” Bunun üzerine (onlar): “Hayır! (Siz) bizi kıskanıyorsunuz!” diyeceklerdir. Bil'akis (onlar), ancak pek az anlıyorlar.*
İlyas Yorulmaz Meali Geride kalanlar, sizin elde ettiğiniz ganimetlerle geri döndüğünüzde “Bırakmadınız ki (savaşa gitmek için) size katılalım” diyecekler. Onlar Allah'ın sözlerini değiştirmeyi istiyorlar. Onlara deki “(Savaşa gitmeden) Daha önce Allah'ın bize bildirdiğine göre siz, bize kesinlikle katılmayacaktınız.” Bu söylediğine karşılık onlarda “Hayır! Siz bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Tam tersine, onların pek azı, bu olayları düşünüp anlayabiliyor.
Kadri Çelik Meali Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman, “Bizi bırakın da sizi izleyelim.” diyecekler. Onlar, Allah'ın kelâmını değiştirmek istiyorlar. De ki: “Siz, kesin olarak bizim izimizden gelmezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu.” Bunun üzerine, “Hayır, bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayanlardır.
Mahmut Kısa Meali Ey Muhammed! Tehlikeli Hudeybiye seferine katılmayanlar, ganîmet elde edeceğiniz kolay bir savaş için yola çıktığınızda, “İzin verin biz de sizinle gelelim!” diyecekler. Onlar bu istekte bulunarak, Allah’ınaşağıda, on sekiz ve on dokuzuncu ayetlerde verdiği hükmünü değiştirmek isteyecekler. Çünkü söz konusu ayetlerde, bu ganîmetlerin yalnızca Hudeybiye seferine katılan fedâkâr müminlere ait olduğu bildirilmiştir. Bunun için, ey Muhammed, onlara de ki: “Siz ey savaş kaçkınları! Bundan sonraki kolay fetihlere bizimle gelmeyeceksiniz! Çünkü Allah, sizin hakkınızda daha önce böyle buyurmuştur!” Bunun üzerine, “Siz aslında bizi çekemiyorsunuz!” diyeceklerdir. Hayır; doğrusu onlar, hakîkati idrâk edemeyen anlayışı kıt kimselerdir! Fakat henüz her şey bitmiş de değil:
Mehmet Türk Meali O geride bırakılanlar, siz ganîmet vâdeden (bir savaşa) gittiğiniz zaman: “Bırakın da biz de sizinle gelelim.” diyerek, Allah’ın sözünü değiştirmek istiyorlar.1 (Ey Muhammed!) Sen de: “Allah’ın, daha önce buyurduğu gibi, siz kesinlikle bizimle gelemezsiniz.” de. Bunun üzerine de onlar: “Doğrusu, bizi çekemiyorsunuz.” diyecekler. Hayır, (bu doğru değil.) Ama onların ancak pek azı bunu anlayabilir.*
Muhammed Esed Meali Siz [ey müminler,] ganimet vaad eden bir savaşa katılmak için yola çıktığınız zaman 14 [daha önce] geride kalmış olanlar: “Bırakın sizinle gelelim!” diyecekler; Allah'ın Sözünü değiştirmek iste[diklerini böylece gösterecek]ler. 15 De ki: “Bizimle hiçbir zaman gelemeyeceksiniz: Allah daha önce 16 [ganimetleri kimin kazanacağını] bildirmiştir”. Bunun üzerine onlar: “Hayır, aslında bizi[m ganimetten alacağımız payı] kıskanıyorsunuz!” diye [kendilerinden emin bir şekilde] cevap verecekler. Hayır, (tersine) onlar hakikati çok az kavrayabilirler!
Mustafa İslamoğlu Meali Ganimet almak için yola koyulduğunuz zaman,[4602] (şimdi) geride kalanlar, “Bırakın bizi de arkanızdan gelelim!” diyecekler; Allah’ın sözünü (böylece) değiştirmek isteyecekler.[4603] De ki: “(Bu kez) asla bizimle gelmeyeceksiniz; böyle olacak, (zira) Allah daha önce (ganimet hakkında) konuşmuştu.”[4604] Bunun üzerine onlar “Asla, aksine siz bizi çekemiyorsunuz” diyecekler. Yoo, bilakis onlar kıt anlayışlı kimselerdir.[4605]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali O geri bırakılmış olanlar, siz ganîmetler elde etmek için sefere çıkıp gideceğiniz zaman diyeceklerdir ki: «Bizi bırakınız, arkanızdan gelelim.» Onlar Allah'ın kelâmını değiştirmek isterler. De ki: «Siz bize asla tâbi olamazsınız. İşte sizin için Allah Teâlâ önceden böyle buyurmuştur.» Buna da diyeceklerdir ki: «Hayır. Bizi kıskanıyorsunuz.» Halbuki, pek azdan başka bir şey anlayamaz olmuşlardır.
Suat Yıldırım Meali Gazaya katılmayanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde: “İzin verin, biz de size tâbi olalım. ” derler. Böylece Allah'ın hükmünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle gelemezsiniz, zira Allah Teâlâ daha önce böyle buyurmuştur” Bu defa da: “Hayır! ” diyecekler, “siz bizi çekemiyorsunuz” Bilakis kendileri anlayışları kıt olan, çok az anlayan kimselerdir. *
Süleyman Ateş Meali O geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğiniz zaman: "Bizi bırakın, sizinle beraber gelelim," diyecekler. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, bizimle gelemezsiniz. Allah, önceden böyle buyurdu." Onlar: "Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar, pek az anlarlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Geride bırakılanlar, (Hayber’de sizi bekleyen[*]) ganimetleri almak için ayrılacağınız zaman Allah’ın sözünü değiştirme isteği ile şöyle diyeceklerdir: “Bırakın da arkanızdan gelelim” De ki “Daha önceden Allah’ın sözü var. Arkamızdan gelemeyeceksiniz.” Onlar ise “Bizi çekemiyorsunuz” diyeceklerdir. Aslında onlar anlayışsız kimselerdir.
Şaban Piriş Meali Geride kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken diyecekler ki:-Bizi bırakın da size uyalım. Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki:-Asla bize uymayacaksınız. Daha önce Allah da böyle buyurmuştu.-Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz/kıskanıyorsunuz, diyecekler. Hayır, onların çok azı dışında anlayamaz oldular.
Ümit Şimşek Meali Seferden geri kalmış olanlar, siz ganimet almaya gittiğiniz zaman “İzin verin, biz de ardınıza düşelim” diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. Sen de ki: “Siz bizim arkamızdan gelmeyeceksiniz; çünkü daha önce Allah böyle buyurdu.” Onlar, “Aslında siz bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Gerçekte ise onların pek kıt bir anlayışları var.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Geri bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler: "İzin verin, biz de size uyalım!" Onlar Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle buyurmuştu." Bu kez şöyle diyecekler: "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz." İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar/onlar, az bir kısmı hariç, anlamıyorlar.
M. Pickthall (English) Those who were left behind will say, when ye set forth to capture booty: Let us go with you. They fain would change the verdict of Allah. Say (unto them, O Muhammad): Ye shall not go with us. Thus hath Allah said beforehand. Then they will say: Ye are envious of us. Nay, but they understand not, save a little.
Yusuf Ali (English) Those who lagged behind(4883) (will say), when ye (are free to) march and take booty (in war): "Permit us to follow you." They wish to change Allah.s decree: Say: "Not thus(4884) will ye follow us: Allah has already declared(4885) (this) beforehand": then they will say, "But ye are(4886) jealous of us." Nay, but little do they understand (such things).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları