Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O Arabîlerden (Hudeybiye) seferinden geri kalıp (ama ganimetten pay almak için ucuz kahramanlık rolü yaparak Hayber gazasına katılmak isteyenlere) de ki: “Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı çarpışmaya çağırılacaksınız. (Eğer iddianızda sadıksanız) Onlarla, Hakka teslim oluncaya kadar savaşacaksınız... (İşte samimiyet ve cesaretinizi ispat için bu bir fırsat ve imtihandır.) Eğer emre itaat eder (verilen görevleri yerine getirir) seniz, Allah'tan size güzel bir ecir-mükâfat vardır. Yok, eğer önceden döndüğünüz gibi yine yan çizecek olursanız, sizi çok acıklı (ve alçaltıcı) bir azapla (eziyet ve zillete) uğratacaktır.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bedevilerden, geride kalanlara de ki: Yakında çok savaşkan ve kuvvetli bir toplulukla savaşa çağrılacaksınız; onlarla sonuna dek savaşacaksınız, yahut da Müslüman olacak onlar; artık itaat ederseniz Allah, size güzelim bir mükafat verir ve fakat evvelce döndüğünüz gibi gene dönerseniz sizi elemli bir azapla azaplandırır. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Savaşa katılmayıp, geride kalan bu bedevilere de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı, savaş yapmak üzere çağrılacaksınız. Onlarla savaşacaksınız veya onlar teslim olacaklar. Eğer çağrıya evet deyip, peygambere itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat ihsan edecektir. Ama şimdi olduğu gibi yine vazgeçer, yüz çevirirseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır. |
Ahmet Tekin Meali |
Savaşa giden orduya katılmayıp cephe gerisinde kalan Bedevî Araplardan bazılarına:
“Siz, yakında çok kuvvetli savaşçı bir milletin karşısına çıkacak orduya katılmaya davet edileceksiniz. Epeyce bir zayiat vererek onlarla savaşabilirsiniz. Onlar barış isteyerek savaşsız İslâm'ı da kabul etmiş olabilirler. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama, daha önce, orduya iştirak etmediğiniz, halkı yönlendirdiğiniz gibi, yine iştirak etmez, halkı istediğiniz istikamette yönlendirirseniz, Allah sizi can yakıp inleten müthiş bir azap ile cezalandırır.” de. |
Ahmet Varol Meali |
Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında çetin savaşçı bir kavme karşı çağrılacaksınız. Onlarla (ya) çarpışırsınız yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ecir verir. Ama eğer daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz sizi acıklı bir azapla azaplandırır. |
Ali Bulaç Meali |
Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: 'Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azab ile azablandırır.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm, Hudeybiye seferinden) geri kalan o Bedevî'lere de ki: “- siz yakında çok kuvvetli olan cengâver bir kavimle harb için çağrılacaksınız. Onlarla savaşırsınız, yahud müslüman olurlar (da kurtulurlar). Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Şayed bundan önce yaptığınız gibi, cihaddan dönerseniz, sizi acıklı bir azab ile azablandırır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Savaştan geri kalan o bedevilere söyle: “Siz çok güçlü çetin bir kavim ile savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla ya dövüşeceksiniz veya o kavim teslim olacaktır. Eğer bu çağrıya uyarsanız, Allah size güzel bir ücret verir. Eğer daha önce geri döndüğünüz gibi bu sefer de geri dönerseniz, Allah size elim bir azap tattırır.” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bedevîlerden savaştan geri kalanlara de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Ya onlarla savaşacaksınız ya da onlar teslim olacaklar. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız, sizi acıklı bir azaba uğratır.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Hudeybiye seferinden) geri kalan o göçebe Araplara de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı (savaşmaya) çağrılacaksınız, onlarla (siz ölünceye) yahut onlar teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Ve sonra, (bu çağrıya) uyarsanız Allah size güzel bir mükâfat ihsan edecek ama şimdi olduğu gibi (yine) vazgeçerseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksanız; eğer itaat ederseniz Allah size güzel ecir verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi can yakan bir azaba uğratır." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: “Siz, güçlü kuvvetli bir kavme karşı teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi elem dolu bir azaba uğratır.” |
Diyanet Vakfı Meali |
Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır. * |
Edip Yüksel Meali |
Araplardan geri kalanlara de ki, "Siz çok güçlü bir topluluğa karşı çağrılacaksınız. Onlar teslim olana kadar onlarla savaşacaksınız. İtaat ederseniz ALLAH size güzel bir ödül verir. Daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz sizi acı bir azap ile cezalandırır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
De ki o geri bırakılan a'râbîlere: siz ileride şiddetli harb ehli bir kavme çağırılacaksınız, onlara muharebe edersiniz yâhud müsliman olurlar. Eğer itaat ederseniz o vakıt Allah size güzel bir ecir verir ve eğer bundan evvel yaptığınız gibi aksine giderseniz sizi elîm bir azâb ile ta'zib eyler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Bedevilerden o geri bırakılanlara de ki: «Siz yakında çetin bir harb ehli olan bir kavme, siz kendileriyle muhaarebe etmek, yahut (muhaarebesiz) onlar (ın) müslüman ol (malarını sağla) mak üzere da'vet olunacaksınız. Binâen'aleyh (onlarla döğüşmek hususunda) îtâat ederseniz Allah size güzel bir mükâfat verir, eğer evvelce döndüğünüz gibi dönerseniz sizi elem verici bir azâb ile azâblandırır.» |
Hayrat Neşriyat Meali |
O bedevîlerden geri bırakılanlara de ki: “(Siz) yakında çok şiddetli savaş ehli olan bir kavme(1) çağrılacaksınız; ya onlarla savaşırsınız, ya da (onlar) Müslüman olurlar! Artık itâat ederseniz, Allah size (pek) güzel bir mükâfât verir. Eğer bundan önce (Hudeybiye'den sefere iştirâk etmeden) döndüğünüz gibi yine dönerseniz, sizi (pek) elemli bir azâb ile cezâlandırır.”* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Araplardan geride kalanlara deki ” Çok güçlü ordusu olan bir toplulukla savaşmak üzere, çağrılacaksınız. Onlarla karşılıklı savaşacaksınız veya onlar teslim olacaklar. Eğer (sizi çağıran elçiye) itaat ederseniz, Allah size güzel bir karşılık verecektir. Ama önceki kaçtığınız gibi tekrar sırtınızı dönüp kaçarsanız, o zaman Allah, acıklı bir azapla size azap eder. |
Kadri Çelik Meali |
Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: “Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız, ya da (onlar) Müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ecir verir. Eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azap ile azaplandırır.” |
Mahmut Kısa Meali |
Ey Muhammed! Hudeybiye seferinden geri kalan göçebe kabîlelere de ki: “Bakın, Allah size tövbe etmeniz için bir fırsat veriyor: Yakın bir gelecekte, Bizanslılar veya İranlılar gibi güçlü bir topluluğa karşı yapılacak seferlere çağrılacaksınız. Onlarla, Allah yolunda şehit oluncaya veyaonlar İslâmî otoriteye teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer bundan böyle emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Fakat daha önce yaptığınız gibi bu kez de yüz çevirecek olursanız, sizi can yakıcı bir azapla cezalandıracaktır! Gerçi içinizde savaşa gelemeyecek durumda olanlar da var: |
Mehmet Türk Meali |
O bedevîlerden geride bırakılanlara: “Siz yakında çok güçlü bir toplumla, onlar Müslüman oluncaya1 kadar (savaşmaya) çağrılacaksınız.2 Bu durumda eğer (emre) itaat ederseniz Allah, size güzel bir mükâfat verir, ama önceki döndüğünüz gibi dönerseniz, (o zaman da) sizi acı bir azapla cezâlandırır.” de.* |
Muhammed Esed Meali |
Arkada kalan bu bedevîlere de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı [savaşmaya] çağrılacaksınız: 17 onlarla [siz ölünceye], yahut onlar teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Ve sonra, [bu çağrıya] uyarsanız Allah size güzel bir mükafat ihsan edecek: ama şimdi 18 olduğu gibi (yine) vazgeçerseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır”. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Geride kalan şu bedevilere de ki: “Gelecekte ezici gücü olan toplum(lar)la mücadeleye çağrılacaksınız;[4606] onlarla (sonuna dek) savaşacaksınız ya da onlar teslim olacaklar. İşte siz eğer bu çağrıya uyarsanız, Allah size güzel bir karşılık verecek; yok eğer şimdi[4607] yaptığınız gibi geri durursanız, O sizi umduğunuzdan mahrum bırakarak elem verici bir azabı tattıracaktır.”[4608]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O bedevilerden geri bırakılmış olanlara de ki: «Siz ileride şiddetli savaş ehli bir kavme davet olunacaksınızdır. Onlar ile savaşta bulunursunuz veya onlar İslâmiyet'i kabul ederler. Artık itaat ederseniz Allah Teâlâ size güzel bir mükâfaat verir ve eğer evvelce yüz çevirmiş olduğunuz gibi yine yüz çevirirseniz sizi bir acıklı azab ile muazzeb kılar.» |
Suat Yıldırım Meali |
O gazaya katılmayıp geri kalan bedevilere de ki: “Siz yakında çok kuvvetli ve savaşçı bir milletle savaşmaya dâvet edileceksiniz. Onlar teslim olup boyun eğinceye kadar onlarla savaşacaksınız. Eğer bu sefer itaat ederseniz Allah sizi pek güzel bir şekilde ödüllendirir. Ama daha önce yaptığınız gibi arkanızı döner, cihaddan kaçarsanız, O, size gayet acı bir azap verir. ”* |
Süleyman Ateş Meali |
O geride kalan göçebe Araplara de ki: "Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmağa da'vet edileceksiniz, onlarla (ya) dövüşürsünüz, yahut (onlar) müslüman olurlar. Eğer ita'at ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir; (yok) eğer önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, size acı bir şeklide azabeder. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Çöl araplarından[*] o geride bırakılanlara de ki “Savaşma gücü üstün bir topluluğa karşı çağrılacaksınız. Onlarla savaşacaksınız veya (savaşmanıza gerek kalmadan)teslim de olabilirler. Bu emre(sefer çağrısına) uyarsanız Allah size güzel bir ödül verir. Daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yine yüz çevirirseniz, sizi acıklı bir azaba uğratır.* |
Şaban Piriş Meali |
Bedevilerden (seferden) geri kalanlara de ki:-Çok güçlü bir kavme karşı savaşmak için çağrılacaksınız, ya da onlar teslim olacaklar. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ödül verir. Eğer daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz, sizi acı bir azapla cezalandırır. |
Ümit Şimşek Meali |
Geride kalanlara de ki: Yakında güçlü ve savaşçı bir kavme karşı çağırılacaksınız. O zaman ya onlar kendiliğinden teslim olacak veya onlarla savaşacaksınız. İtaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verir. Daha önce yaptığınız gibi yine yüz çevirirseniz, bu defa acı bir azapla sizi azaplandırır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bedevilerden, geri bırakılmış olanlara de ki: "Siz yakında çok zorlu savaş veren bir kavimle çarpışmaya çağrılacaksınız. Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Yok eğer önceden döndüğünüz gibi yüz çevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır." |
M. Pickthall (English) |
Say unto those of the wandering Arabs who were left behind: Ye will be called against a folk of mighty prowess, to fight them until they surrender; and if ye obey, Allah will give you a fair reward; but if ye turn away as ye did turn away before, He will punish you with a painful doom. |
Yusuf Ali (English) |
Say to the desert Arabs(4887) who lagged behind: "Ye shall be summoned (to fight) against a people given to(4888) vehement war: then shall ye fight, or they shall submit.(4889) Then if ye show obedience, Allah will grant you a goodly reward, but if ye turn back as ye did before, He will punish you with a grievous Penalty."* |