Fetih Suresi 17. Ayet


Arapça

لَيْسَ عَلَى الْأَعْمَى حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْأَعْرَجِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْمَرِيضِ حَرَجٌ وَمَن يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَمَن يَتَوَلَّ يُعَذِّبْهُ عَذَابًا أَلِيمًا


Türkçe Okunuşu

Leyse alel a’mâ haracun ve lâ alel a’reci haracun ve lâ alel marîdı harac(haracun), ve men yutııllahe ve resûlehu yudhılhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), ve men yetevelle yuazzibhu azâben elîmâ(elîmen).


Kelimeler

leyse değil
alâ üzere, üzerinde, ... e
el a'mâ görmeyen, kör, âmâ
haracun bir darlık, bir sıkıntı
velâ yoktur
alâ üzere, üzerinde, ... e
el a'reci aksak, topal
haracun bir darlık, bir sıkıntı
ve lâ ve olmaz, olmasın
alâ üzere, üzerinde, ... e
el marîdı hasta
haracun bir darlık, bir sıkıntı
habîren haberdar olarak, haberdar olan
ve men ve kim
yutıa itaat eder
allâhe Allah
ve ve
resûle-hu onun resûlü, kendi resûlü
yudhil-hu onu dahil eder, koyar
cennâtin cennetler
tecrî akar
min den
tahti-hâ onun altı
enhâru nehirler
ve ve
men kimse, kişi
yetevelle yüz çevirir, döner
yuazzib-hu onu azaplandırır, ona azap eder
azâben azap
elîmen elîm, acı

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Haksızlığın ve ahlâksızlığın hâkim olduğu bir dönemde ve ülkede, yeniden adaleti hâkim kılmak, ilmi ve insani bir düzene kavuşmak üzere gayret etmek herkese farz-ı ayındır. Ancak hizmet yapamayacak ve işe yaramayacak kadar) Kör, topal ve hasta olanlara vebal yoktur. (Böyle ciddi mazeret ve mecburiyetleri olanların dışında) Her kim Allah’a ve Resulüne itaat eder de (gayret gösterirse), Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. Kim de (cihadla ve Milli savunmayla ilgili hizmet ve hazırlıklardan) geri kalır (ve kaytarırsa) onu da çok acı bir azapla cezalandıracaktır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Köre vebal yok ve topala vebal yok ve hastaya vebal yok ve kim, Allah'a ve Peygamberine itaat ederse onu, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokar ve kim, yüz çevirirse onu elemli bir azapla azaplandırır.
Abdullah Parlıyan Meali Gözleri kör, topal ve hasta olanın Allah yolunda savaşa çıkmaktan uzak kalmalarında, bir sorumlulukları yoktur. Ama her kim, Allah ve elçisinin çağrısına uyarsa, Allah onu içinden ırmakların aktığı cennetlere sokacaktır. Kim de itaatten yüz çevirirse, acıklı bir azapla azaplandırılacaktır.
Ahmet Tekin Meali Savaşa katılmayan köre vebal yoktur, topala vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Allah'a ve Rasulüne itaat edeni, Kur'ân'ı ve sünneti uygulayanı Allah, altından ırmaklar akan Cennet konaklarına koyacaktır. Kim de savaştan geri kalır, halkı istediği istikamette yönlendirirse, onu can yakıp inleten müthiş bir azap ile cezalandırır.
Ahmet Varol Meali Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. Kim Allah'a ve Peygamber'ine itaat ederse (Allah) onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de yüz çevirirse onu acıklı bir azapla azaplandırır.
Ali Bulaç Meali Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse, (Allah) onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim sırt çevirirse, onu acı bir azab ile azablandırır.
Ali Fikri Yavuz Meali (Savaşa çıkmamak hususunda) amaya günah yok, aksağa günah yok, hastaya günah yok. Kim Allah'a ve Rasûlüne itaat ederse, Allah, onu (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koyar. Kim de (Allah'a ve Peygambere itaat etmekten) yüz çevirirse, onu acıklı bir azab ile azablandırır.
Bahaeddin Sağlam Meali Gözlerinden sakat olanın (savaşa gelmemesinde) sakınca yoktur. Topal ve hastanın da, (savaşa katılmamalarında) sakınca yoktur. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse, onu altlarında nehirler akan Cennetlere sokacaktır. Kim de savaştan geri dönerse, ona elim bir azap tattırır.
Bayraktar Bayraklı Meali Gözleri görmeyene, sakat olana veya hasta olana, savaşa katılmamakta bir vebal yoktur. Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse, Allah onu içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Kim de yüz çevirirse, onu da acıklı bir ceza ile cezalandıracaktır.
Cemal Külünkoğlu Meali (Ancak savaşa katılmak konusunda) köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur (bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir). Kim Allah'a ve Peygamber'ine itaat ederse, (Allah) onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu elem dolu bir azaba uğratır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Ama, gözleri görmeyen kimse savaşa gelmezse ona bir sorumluluk yoktur; topala ve hastaya da sorumluluk yoktur. Kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim yüz çevirirse, onu can yakıcı azaba uğratır.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir.) Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu elem dolu bir azaba uğratır.
Diyanet Vakfı Meali Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değildirler.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.
Edip Yüksel Meali Köre bir güçlük yoktur, felçliye bir güçlük yoktur, hastaya da bir güçlük yoktur. Kim ALLAH'a ve elçisine uyarsa, O onu içinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim yüz çevirirse onu da acı bir biçimde cezalandırır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah'a ve peygamberine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.
Elmalılı Meali (Orjinal) A'maya harec yok, aksağa da harec yok, hastaya da harec yok bununla beraber her kim Allaha ve Resulüne itaat eylerse onu altından ırmaklar akan Cennetlere kor, ve her kim aksine giderse onu da elîm bir azâb ile ta'zib eyler
Hasan Basri Çantay Meali A'maaya (muhaarebeden geri kalmak hususunda) vebal yok. Topala vebal yok. Hastaya vebal yok. Kim Allaha ve resulüne itaat ederse (Allah) onu altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim geri kalırsa onu da elem verici bir azâb ile azâblandırır.
Hayrat Neşriyat Meali (Savaşa gitmemekte) köre bir günah yoktur; topala bir günah yoktur; hastaya da bir günah yoktur. Ve kim Allah'a ve Resûlüne itâat ederse, (Allah) onu altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu (pek) elemli bir azâb ile cezâlandırır.
İlyas Yorulmaz Meali Gözleri görmeyen, ayakları sakat olan ve hasta olan için savaşa gitmemelerinde bir sorumluluk yoktur. Kim Allah'a ve O nun elçisine itaat ederse, Allah onu altlarından ırmakların aktığı cennetlere koyacaktır. Kimde savaşmaktan kaçarsa, ona da acıklı bir azapla azap edecektir.
Kadri Çelik Meali Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur, topal olana güçlük yoktur ve hasta olana da güçlük yoktur. Kim Allah'a ve resulüne itaat ederse, (Allah) onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de sırt çevirirse, (Allah) onu acıklı bir azap ile azaplandırır.
Mahmut Kısa Meali Gözleri görmeyen, eli ayağı tutmayan veya ağır bir hastalığa yakalanmış olan kimselere, Allah yolunda savaşa katılmamalarından dolayı herhangi bir sorumluluk yoktur. Bu konuda genel kaide şudur: Kim gücü ve imkânları ölçüsünde Allah’a ve Elçisine itaat ederse, Allah onu, içerisinde ırmaklar çağıldayan cennet bahçelerine koyacaktır; kim de bilerek ve isteyerek itaatten yüz çevirirse, onu da can yakıcı bir cezaya çarptıracaktır!
Mehmet Türk Meali Körlerin, topalların ve hastaların1 (savaşa katılmamalarından dolayı) bir günâh yoktur.2 (Şunu iyi bilin ki) kim, Allah’a ve Elçisine itaat ederse (Allah) onu, zemîninden ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim (itaatten) yüz çevirirse, onu da acı bir azapla cezâlandırır. *
Muhammed Esed Meali Körün, topalın ve hastanın [Allah yolunda savaşmaktan uzak kalmalarından dolayı] bir sorumlulukları yoktur; 19 ama her kim [fiilen veya kalben 20 ] Allah'ın ve Elçisi[nin çağrısı]na uyarsa Allah onu içinden ırmakların geçtiği cennetlere sokacaktır; kim de yüz çevirirse onu büyük bir azaba çarptıracaktır.
Mustafa İslamoğlu Meali Gözleri görmeyene, ayağı sakat olana ve hastaya (Allah yolunda savaşamadığı için) bir sorumluluk yoktur; ama kim Allah’a ve Rasulü’ne itaat ederse, onu zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacak, kim de yüz çevirirse elem verici bir azap ile cezalandıracaktır.[4609]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Âmâ'ya güçlük yoktur ve topala güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur. Ve her kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse onu altından ırmaklar akar cennetlere girdirir, ve her kim de yüz çevirirse onu da bir elîm azab ile azablandırır.
Suat Yıldırım Meali Gazaya katılmama konusunda âmaya sorumluluk yok, topala sorumluluk yok, hastaya sorumluluk yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse, Allah onu, içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Kim de itaatten yüz çevirirse onu gayet acı şekilde cezalandırır.
Süleyman Ateş Meali Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir.) Kim Allah'a ve Elçisine ita'at ederse (Allah) onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de yüz çevirirse onu da acı bir azaba uğratır.
Süleymaniye Vakfı Meali Köre sıkıntı yok, topala sıkıntı yok, hastaya da sıkıntı yoktur. Kim Allah’a ve elçisine boyun eğerse onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de yüz çevirirse onu da acıklı bir azaba sokar.
Şaban Piriş Meali Köre bir günah yoktur. Topala da bir günah yoktur. Hastaya da bir günah yoktur. Kim, Allah'a ve Resûlüne itaat ederse onu alt taraflarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse onu da acı bir azapla cezalandırır.
Ümit Şimşek Meali Savaşa katılmamakta köre vebal yoktur, sakata vebal yoktur, hastaya vebal yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse, Allah onu altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştirir. Kim yüz çevirirse, onu da acı bir azapla cezalandırır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Köre zorlama yoktur, topala zorlama yoktur, hastaya da zorlama yoktur. Kim Allah'a ve resulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, Allah onu acıklı bir azapla cezalandırır.
M. Pickthall (English) There is no blame for the blind, nor is there blame for the lame, nor is there blame for the sick (that they go not forth to war). And whoso obeyeth Allah and His messenger, He will make him enter Gardens underneath which rivers flow; and whoso turneth back, him will He punish with a painful doom.
Yusuf Ali (English) No blame is there on the blind, nor is there blame on the lame, nor on one ill (if he joins not the war): But he that obeys Allah(4890) and his Messenger,- (Allah) will admit him to Gardens beneath which rivers flow; and he who turns back, ((Allah)) will punish him with a grievous Penalty.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları