Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Yer (Dünya), o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Yeryüzü, şiddetli bir depremle sarsılınca. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Yeryüzü şiddetli bir depremle sarsılınca |
Ahmet Tekin Meali |
Yer şiddetli bir depremle sarsıldığı zaman, haberlerini anlatır. |
Ahmet Varol Meali |
Yer şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı zaman, |
Ali Bulaç Meali |
Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Arz, şiddetli sarsıntısı ile sarsıldığı; |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Yer, büyük bir deprem ile sarsıldığı |
Bayraktar Bayraklı Meali |
1,2,3. Yerküre o korkunç sarsıntı ile sarsıldığı; yer, ağırlıklarını çıkardığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman! [790][791]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Yeryüzü, şiddetli sarsıntı ile sarsıldığı, |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
1,2,3. Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
1,2,3. Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman, |
Diyanet Vakfı Meali |
1, 2, 3, 4, 5. Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. |
Edip Yüksel Meali |
Yerin korkunç bir depremle sarsıldığı, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Arz o sarsıntısiyle sarsıldığı |
Hasan Basri Çantay Meali |
Yer, kendisine âid şiddetli bir sarsıntı ile zelzeleye uğratıldığı zaman, |
Hayrat Neşriyat Meali |
1,2,3. Yer, (o şiddetli) zilzâl'iyle (sarsıntısıyla) sarsıldığı; yeryüzü, ağırlıklarını(dışarıya) çıkardığı ve insan: “Buna ne oluyor?” dediği zaman! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yer sarsıldıkça sarsıldığı zaman. |
Kadri Çelik Meali |
Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı.* |
Mahmut Kısa Meali |
Yeryüzü, müthiş bir depremle arka arkaya sarsıldığı;* |
Mehmet Türk Meali |
1,2. Yeryüzü, bütün şiddetiyle sarsıldığı1 ve yeryüzünün ağırlıklarını2 çıkarıp attığı zaman.* |
Muhammed Esed Meali |
YER, o [son] müthiş sarsıntı ile sarsıldığında, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
YERYÜZÜ (ânîden) korkunç[5848] bir depremle sarsıldığı[5849] zaman,[5850]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Vaktâ ki, yer kendisine ait şiddetli bir zelzele ile sarsılır. |
Suat Yıldırım Meali |
Yer o müthiş depremiyle sarsıldığı zaman. . . |
Süleyman Ateş Meali |
Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yer, bütün şiddetiyle sarsılınca[*]* |
Şaban Piriş Meali |
Yer, tam bir sarsıntı ile sarsıldığı zaman. |
Ümit Şimşek Meali |
Yer o müthiş sarsıntısıyla sarsıldığında, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yerküre, o sarsıntıyla sarsıldığı zaman, |
M. Pickthall (English) |
When Earth is shaken with her (final) earthquake |
Yusuf Ali (English) |
When the earth is shaken to her (utmost) convulsion,(6235)* |