Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Hakk olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O'na (olan) dır. Onların Allah'tan başka çağırdıkları ise, kendilerine hiçbir şeyle cevap veremez konumdadır. (Onların durumu) Sadece, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir. Oysa (avucunu daldırıp doldurmadıkça) o su ona gelmez. (İşte bunun gibi) İnkâr edenlerin duası da, sapkınlık (ve şaşkınlık) içinde olmaktan başkası değildir (ve boşa gidecektir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Gerçek dua, ancak onadır. Ondan başkalarına dua edenlerin duaları kabul edilmez. Bu çeşit adam, ağzına gelsin diye suya ellerini uzatmış, bekleyip duran adama benzer, su ağzına gelmez onun ve kafirlerin duası, sapıklıkta kalmadan başka bir şey değildir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bütün dua, çağrı ve arayışlar sadece O'na yöneltilmelidir veya gerçek davet yalnız O'nun için yapılır. Çünkü insanların O'nu bırakıp da yakardıkları öteki varlıklar ve güçler bu yakarışlarına hiçbir şekilde karşılık veremezler. Öyle ki, onlara yakarıp duran kimsenin durumu, ellerini suya doğru uzatıp, suyun kendisine ulaşmasını bekleyen birinin durumuna benzer. Halbuki bu durumda su asla ona ulaşamayacaktır. Bunun içindir ki, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin yakarması, kendilerini sapıklık içinde tüketmekten başka bir sonuç getirmez. |
Ahmet Tekin Meali |
Hak davet yalnız O'nun adına, gerçek kulluk, ibadet ve dua yalnız O'na yapılır. O'nun dışında kulları durumundakilerden müşriklerin yalvarıp yakardıkları putlar, hiçbir şekilde onların isteklerini yerine getiremez. Onlar, ağzına su gelsin diye, iki avucunu suya doğru açarak işaret eden kimse gibidir. Onların suya ulaşması mümkün değildir. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin ibadetleri ve duaları, ancak bâtılla oyalanıp durmaktan, boşuna bir gayretten ibarettir. |
Ahmet Varol Meali |
Gerçek dua ancak O'nadır. O'ndan başka çağırdıkları (dua ettikleri) ise kendilerine hiçbir şeyle karşılık veremezler. Onlar, ağzına ulaşması için suya doğru iki avucunu açan kimse gibidirler. Oysa (böyle yapmakla su) ona ulaşmaz. Kâfirlerin duaları sapıklık içinde kalmaktan başka bir şey değildir. [3]* |
Ali Bulaç Meali |
Hak olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O'na (olan)dır. Allah'tan başka çağırdıkları ise, onlara hiç bir şeyle cevab veremezler. (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir. Oysa ona gelmez. İnkâr edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Makbul olan dua, ancak Allah'a olan duadır. O'ndan başka (müşriklerin) yalvarıp durduklaı putlar ise, kendilerine hiç bir şeyle karşılık vermezler. O kâfirlerin hali, kuyu başında, su, ağzına gelsin diye, suya doğru iki avucunu açıp uzatana benzer ki, su ona yükselip gelmez (çünkü his ve idraki yoktur. İşte putlar da böyledir. Asla fayda veya zarar veremezler.) kâfirlerin dua ve ibadetleri, sapıklıkta ve boşuna yerde olmaktan başka bir şey değildir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Doğru, faydalı, gerçek bir çağrı ve yalvarış, ancak Allah’a yapılan çağrıdır. Allah’tan başka şeyleri çağıranlar, kendileri için hiçbir cevap alamazlar. Onların durumu ancak şuna benzer: Bir adam elini suya uzatır ki, ağzına suyu versin. Fakat asla suya ulaşacak gibi olamıyor. Şüphesiz kâfirlerin dua ve çağrısı, sapıklık içinde bocalamaktan başka bir şey değildir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Gerçek dua Allah'a yapılır. O'ndan başka yalvardıkları, kendilerine hiçbir cevap veremezler. Bunlar, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını suya açan, ancak hiçbir zaman su ağzına ulaşmayan kimseye benzerler. İnkârcıların duası da aynı şekilde boşa gitmektedir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Gerçek dua ve ibadet ancak O'nadır. (Müşriklerin) Allah'ın dışında yalvarıp durdukları putlar onların hiçbir dileklerine cevap veremezler. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu (boşlukta) açan kimse gibidir. Hâlbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. İşte kâfirlerin duası da, sapıklık içinde olmaktan başka bir şey değildir.* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Gerçek dua ve ibadet ancak O'nadır. O'ndan başka çağırdıkları putlar kendilerine hiçbir cevap vermezler. Durumları, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış bekleyen adamın durumu gibidir. Hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kafirlerin yalvarışıda böyle, boşunadır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Gerçek dua ancak O’nadır. O’ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı hâlde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar.[291]* |
Diyanet Vakfı Meali |
El açıp yalvarmaya lâyık olan ancak O'dur. O'nun dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. Kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır. |
Edip Yüksel Meali |
Gerçek dua O'na yöneltilendir. O'nun dışında çağırdıkları ise onlara hiç bir şekilde karşılık veremezler. Tıpkı suya avuçlarını uzatan; ancak ağzına hiç bir şey ulaşmıyan kimse gibi... İnkarcıların duası boşunadır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Gerçek dua O'nadır. O'nun dışında yalvarıp durdukları ise onlara hiçbir şeyle cevap veremezler. Onlar olsa olsa ağzına su gelsin diye iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez. Kâfirlerin duası hep bir sapıklık içindedir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hak duâ ancak onadır, ondan başka yalvarıp durdukları ise onları hiç bir şeyle icabet etmezler, onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucuna açana benzer ki o, ona gelmez, kâfirlerin duâsı hep bir dalâl içindedir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hak (olan) da'vet (ve düâ) ancak Onadır. Onu bırakıb çağırdıkları (düâ etdikleri putlar) ise kendilerine hiç bir şeyle icabet etmezler. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan (adam) gibidir ki o, buna asla ulaşıcı değildir. Kâfirlerin düâsı sapıklık içinde kalmakdan başka (bir mahiyyetde) değildir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hak duâ (ve da'vet) ancak O'nadır. O'ndan başka (kendilerine) duâ etmekte oldukları şeyler (putlar) ise, kendilerine hiçbir şekilde cevab veremezler; (onlar) ancak ağzına erişsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir; hâlbuki (elini suya doğru açmakla) o (su, onun ihtiyâcını anlayıp da) ona ulaşıcı değildir. Kâfirlerin (kendi putlarına olan) duâsı da (böyle) sapıklık içinde kalmaktan başka bir şey değildir.(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
En doğru çağrı Allah'a dır. Allah dan başka dua edilen ve yardıma çağrılanlar, dua edenlere hiçbir şekilde cevap veremezler. Ancak Allah dan başkasına dua edenlerin durumu, suyun ağzına gelmesi için yalnızca ellerini suya uzatanın durumu gibidir. Ama (el uzatmakla) su ağıza ulaşmaz. Doğruları inkar edenlerin çağrıları, kendilerini şaşkınlık (sapıklık) içerisinde bırakmaktan başka bir şeye yaramaz. |
Kadri Çelik Meali |
Hak olan çağrı (dua ve ibadet) yalnızca O'na olandır. Onların Allah'tan başka çağırdıkları ise, onlara hiç bir şeyle cevap veremezler. (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan (kimsenin boşuna beklemesi) gibidir. Oysa ona gelmez. Küfre sapanların duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir. |
Mahmut Kısa Meali |
Kabul edilip karşılık görecek olan gerçek duâ, ancak Allah’a yapılan duâ ve yakarışlardır ve huzurunda el açıp kendisine yalvarılmaya lâyık olan kudret, yalnızca O’dur.İnkârcıların, Allah’ın yanı sıra kendilerine yakardıkları sözde tanrılar ve yüceltip ilâhlaştırdıkları liderler ise, onların duâ ve yakarışlarınahiçbir şekilde karşılık veremezler; Allah’tan başkasına yalvaranların durumu, tıpkı sular gelip ağzına dökülsün diye avuçlarını açıp suya doğru uzatan susamış bir kimsenin hâline benzer ki, zavallı adam bu durumda ne kadar beklerse beklesin, suyu avuçlayıp ağzına götürmedikçe, su kendiliğinden gelip onun ağzına asla girmeyecektir. İşte kâfirlerin duâsı da,aynen böyle hedef ve amacını şaşırarak boşa gitmeye mahkûmdur. Hâlbuki: |
Mehmet Türk Meali |
Mutlak doğru olan duâ, yalnız Ona (yapılan duâ)dır.1 Onların Allah’ı bırakıp da yalvardıkları kimseler ise onlara hiç bir şekilde cevap veremezler.2 Onlar (tıpkı) suyun ağzına gelmesi için, suya doğru (ağzını değil de) iki avucunu uzatan kimse gibidir. Oysa (böyle yaptığı müddetçe) o (kimse) o (su)ya asla ulaşamaz ki! İşte o kâfirlerin duâsı böyle boşuna uğraşmaktan başka (bir şey) değildir.* |
Muhammed Esed Meali |
Nihaî Gerçek'e varmak amacıyla yapılan bütün dualar, bütün çağrı ve arayışlar ancak O'na yöneltilmelidir; 30 çünkü insanların O'nu bırakıp 31 da yakardıkları [öteki varlıklar ve güçler] bu yakarışlarına hiçbir şekilde karşılık veremezler. Öyle ki, [onlara, yakarıp duran kimsenin durumu] ellerini 32 suya doğru uzatıp, suyun kendisine ulaşmasını bekleyen birinin durumuna benzer; oysa bu durumda su asla ona ulaşmayacaktır. Bunun içindir ki, hakkı inkar edenlerin yakarması kendilerini sapıklık içinde tüketmekten başka bir sonuç getirmez. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Mutlak hakikati gözeten gerçek bir dua, yalnızca O’na yönelik olmalıdır.[1953] O’ndan başka yalvarıp yakardıkları varlıklar, hiçbir şekilde taleplerine karşılık veremezler. (Onların durumu), tıpkı ellerini suya doğru açıp da ağzına (suyun) ulaşmasını bekleyen kimse (gibidir); bu durumda o asla suya kavuşamayacaktır.[1954] Kâfirlerin duası, başka değil, sadece tarifsiz bir sapıştan ibarettir.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Hak olan davet, Allah içindir. Ve o kimseler ki, Allah'tan başkalarına duada bulunurlar, kendileri için hiçbir şey ile icabet etmezler. Ancak ağzına erişsin diye suya karşı iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki, o su ona ulaşıcı değildir. Kâfirlerin duaları ise ancak bir sapıklık içindedir. |
Suat Yıldırım Meali |
Geçerli dua O'na yapılan duadır. Müşriklerin O'ndan başka yöneldikleri putlar ise, kendilerine hiçbir surette icabet edemezler. Onların durumu tıpkı, ağzına su ulaşsın diye iki elini önündeki kuyuya doğru uzatan adamın durumuna benzer. Oysa bu durumda su, hiçbir zaman ona ulaşamaz. İşte kâfirlerin duası öyle boşa gider. |
Süleyman Ateş Meali |
Gerçek du'a, ancak O'na yapılır. O'ndan başka du'a ettikleri ise, kendilerinin hiçbir isteklerini karşılayamazlar. (Onların durumu) tıpkı ağzına gelsin diye suya avuçlarını uzatan kimse gibidir. Oysa (uzanıp suyu avuçlamadıkça su) on(un ağzın)a gelmez. İşte kafirlerin du'ası, öyle boşa gider. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Doğru çağrı, Allah'a yapılan çağrıdır. Allah ile aralarına koyup yardıma çağırdıkları bunlara hiçbir şekilde karşılık veremezler. Onlar, ağzına su ulaşsın diye iki elini suyun üstüne yayan kimseye benzerler; su, bu şekilde ağza ulaşmaz. Ayetleri görmezlikten gelenlerin (kafirlerin) çağrısı boş bir çağrıdır. |
Şaban Piriş Meali |
Gerçek dua yalnızca O'nadır. O'ndan başka dua ettikleri, kendilerine hiçbir cevap veremezler. Durumları, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış bekleyen adama benzer. Hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kafirlerin duası sapıklıktan başka bir şey değildir. |
Ümit Şimşek Meali |
Hak olan dua Ona yapılandır. Onların Allah'tan başka yalvardıkları ise kendilerine cevap veremez. Onların hali, ağzına su gelsin diye ellerini suya doğru açan, ancak bir türlü su kendisine ulaşmayan kimsenin hali gibidir. Kâfirlerin duası işte böyle boşa çıkmaya mahkûmdur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Gerçek dua yalnız O'na/hak davet yalnız O'nun için yapılır. O'nun dışında yalvarıp davet ettikleri ise onlara hiçbir şekilde cevap veremezler. Onlar, ağzına ulaşsın diye iki avucunu suya doğru açan ama suya ulaşamayan birinden başkasına benzemiyorlar. Küfre sapanların dua ve davetleri, şaşkınlığa dalmaktan başka bir işe yaramaz. |
M. Pickthall (English) |
Unto Him is the real prayer. Those unto whom they pray beside Allah respond to them not at all, save as (if the response to) one who stretcheth forth his hands toward water (asking) that it may come unto his mouth, and it will never reach it. The prayer of disbelievers goeth (far) astray. |
Yusuf Ali (English) |
For Him (alone) is prayer in Truth:(1822) any others that they call upon besides Him hear them no more than if they were to stretch forth their hands for water to reach their mouths but it reaches them not: for the prayer of those without Faith is nothing but (futile) wandering (in the mind).(1823)* |