Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Andolsun, Biz çevrenizde bulunan şehirlerden (birçoğunu) yıkıma uğratmışız ve belki (inkâr ve inattan) dönerler diye (daha önce) ayetleri çeşitli şekillerde açıklamaktayız. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve andolsun ki çevrenizdeki şehirleri de helak ettik ve tuttukları yoldan dönsünler diye de delilleri tekrartekrar açıklamadayız, bildirmedeyiz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Zaman ve mekan yönünden, çevrenizde yaşayan birçok günahkar topluluğu bu şekilde yok ettik, ama onları yok etmeden önce, belki eğri yollardan dönerler diye, ayetlerimizi tekrar tekrar değişik şekillerde dile getirdik. |
Ahmet Tekin Meali |
Andolsun, biz, sizin etrafınızda olan birçok memleketleri helâk ettik. Belki küfürlerinden, inkârlarından vazgeçip tevhide, hakka, doğru yola dönerler diye ikaz ifade eden kalıntıları çok yönlü açıkladık. |
Ahmet Varol Meali |
Andolsun ki, çevrenizde bulunan kasabalardan (çoğunu) helak ettik ve olur ki dönerler diye kendilerine ayetleri çeşitli şekillerde açıkladık. |
Ali Bulaç Meali |
Andolsun, biz çevrenizde bulunan şehirlerden (birçoğunu) yıkıma uğrattık ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıkladık. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Gerçekten biz, etrafınızdaki memleketleri helâk ettik. Âyetleri (türlü şekillerde) açıklayıb beyan da ettik; olur ki, (küfürden) dönerler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Andolsun! Biz etrafınızdaki köy ve kasbaları helak ettik. Ayetleri tekrar tekrar açıkladık; belki dönerler diye… |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Andolsun ki biz, sizin çevrenizde bulunan nice ülkeleri de yok ettik. Belki doğru yola dönerler diye, âyetleri tekrar tekrar açıkladık. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Andolsun ki biz, (halkı günah işleyen) çevrenizdeki kentleri de yok ettik. Ama (onları yok etmeden önce) belki dönerler diye uyarıcı ayetlerimizi çok yönlü şekilde dile getirdik. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
And olsun ki, çevrenizde bulunan birçok kentleri yok etmişizdir. Belki doğru yola dönerler diye ayetleri türlü türlü anlatmışızdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Andolsun, biz çevrenizdeki memleketleri de yok ettik. (Doğru yola) dönsünler diye âyetleri tekrar tekrar açıkladık. |
Diyanet Vakfı Meali |
Andolsun biz, çevrenizdeki memleketleri de yok ettik. Belki doğru yola dönerler diye âyetleri tekrar tekrar açıkladık. * |
Edip Yüksel Meali |
Çevrenizdeki nice kentleri de yok ettik. Dönerler diye onlara ayetleri açıklamıştık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Andolsun ki, biz sizin etrafınızda bulunan bir çok memleketleri helak ettik. Belki tevhide dönerler diye ayetlerimizi çeşitli şekillerde açıkladık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Celâlım hakkı için hakikaten etrafınızdaki memleketleri helâk etmişizdir, âyetleri tasrif de etmiştik, gerekti ki rücu' edeler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Andolsun ki, biz kendi çevrenizdeki memleketleri helak etdik. Âyetleri, belki onlar (küfürden îmaana) dönerler diye, tekrar tekrar açıkladık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
And olsun ki, etrâfınızdaki (birçok) şehirleri (böyle isyanları yüzünden) helâk etmişizdir; belki (inkârlarından) dönerler diye âyetleri tekrar tekrar açıklamışızdır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sizin çevrenizde de yok ettiğimiz pek çok şehirler var. Belki dönerler diye ayetlerimizi böyle kullanıyoruz. |
Kadri Çelik Meali |
Şüphesiz biz çevrenizde bulunan şehirlerden (birçoğunu) yıkıma uğrattık ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıkladık. |
Mahmut Kısa Meali |
Ey insanlar! Doğrusu Biz, çevrenizdeki daha nice şehirleri böyle helâk ettik ve her birini helâk etmeden önce, belki doğru yola dönerler diye ayetlerimizi tekrar tekrar ve açıkça bildirdik. |
Mehmet Türk Meali |
Yemin olsun çevrenizde bulunan ülkelerden (birçoğunu)1 helâk ettik ve (hak yola) dönsünler diye onlara âyetleri çeşitli şekillerde açıkladık.* |
Muhammed Esed Meali |
Çevrenizde yaşayan 32 birçok [günahkar] topluluğu bu şekilde yok ettik; ama [onları yok etmeden önce] belki [eğri yollarından] dönerler diye [uyarıcı] mesajlar[ımız]ı çok yönlü şekilde dile getirdik. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Doğrusu, çevrenizdeki ülkelerden birçoğunu da (işte böyle) yok ettik; ama (ondan önce) belki vazgeçerler diye mesajlarımızı her tür anlatım tarzını kullanarak açıklamıştık. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Celalim hakkı için etrafınızda beldelerden bulunanları helâk etmiştik ve âyetleri de beyan etmiştik, gerekti ki, geri dönüversinler. |
Suat Yıldırım Meali |
(Mekkeliler! ) Etrafınızda bulunan birçok şehirleri yerle bir ettik ve yanlış yoldan dönsünler diye âyetlerimizi farklı üsluplarla tekrar tekrar açıkladık! |
Süleyman Ateş Meali |
Andolsun, biz çevrenizdeki kentleri de yok ettik ve belki (küfürlerinden) dönerler diye ayetleri tekrar tekrar açıkladık. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Çevrenizdeki nice kentleri de etkisizleştirmişizdir. Halbuki yanlışlarından dönsünler diye onlara ayetlerimizi değişik biçimlerde anlatmıştık. |
Şaban Piriş Meali |
Nitekim, çevrenizdeki şehirleri de helak etmişti. Belki dönerler diye ayetleri detaylı olarak açıklamıştık da... |
Ümit Şimşek Meali |
Sizin civarınızdaki beldelerden de nicelerini Biz helâk ettik ki, belki inkâr ve isyandan dönerler diye, âyetlerimizi kendilerine çeşitli şekillerde açıklamıştık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yemin olsun, sizi çevreleyen kentleri/medeniyetleri de helâk ettik. Belki dönerler diye ayetleri değişik biçimlerde sıralayıp durmuştuk. |
M. Pickthall (English) |
And verily We have destroyed townships round about you, and displayed (for them) Our revelation, that haply they might return. |
Yusuf Ali (English) |
We destroyed aforetime populations round about you;(4807) and We have shown the Signs in various ways, that they may turn (to Us).* |