Ahkâf Suresi 8. Ayet


Arapça

أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَاهُ قُلْ إِنِ افْتَرَيْتُهُ فَلَا تَمْلِكُونَ لِي مِنَ اللَّهِ شَيْئًا هُوَ أَعْلَمُ بِمَا تُفِيضُونَ فِيهِ كَفَى بِهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ


Türkçe Okunuşu

Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul iniftereytuhu fe lâ temlikûne lî minallahi şey’â(şey’en), huve a’lemu bi mâ tufîdûne fîh(fîhi), kefâ bihî şehîden beynî ve beynekum ve huvel gafûrur rahîm(rahîmu).


Kelimeler

em yoksa, veya
yekûlûne derler
ifterâ-hu onu uydurdu
kul de, söyle
in iftereytu-hu eğer onu uydurduysam
fe o zaman, böylece
lâ temlikûne siz tutamazsınız, mani olamazsınız
bana
min allahi Allah'tan
şey'en bir şey
huve o
a'lemu daha iyi bilir
bi mâ şeye
tufîdûne taşkınlık yapıyorsunuz, lâfa dalıyorsunuz
fî-hi onun hakkında, onun içinde, onda
kefâ kâfi, yeterli
bi-hi onunla
şehîden şahit
beynî ve beyne-kum benimle sizin aranızda
ve huve ve o
el gafûr gafurdur
er rahîmu Rahim esmasıyla tecelli eden

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Yoksa “Onu (Kur’an’ı) kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben (bunları) uydurdumsa, bu durumda siz; Allah’tan bana (gelecek) hiçbir şeye (belaya ve cezaya engel ve) malik olamazsınız. (Ama) Sizin Kendisi hakkında ne taşkınlıklar yaptığınızı, O daha iyi Bilendir. (Artık) Benimle sizin aranızda şahit (ve hâkim) olarak O (Allah) yeterlidir. O çok Bağışlayandır, Esirgeyip Koruyandır.”
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yoksa bunu, kendisi uyduruyor mu derler? De ki: Ben uyduruyorsam Allah'ın azabından hiçbir şeyi gideremezsiniz benden; o, Kur'an hakkında neler dediğinizi daha iyi bilir; benimle sizin aranızda tanık olarak o yeter ve odur suçları örten, rahim.
Abdullah Parlıyan Meali Yoksa onlar, Kur'ân'ı Muhammed mi uydurdu diyorlar? De ki: “Eğer O'nu ben uydursaydım, Allah'tan bana gelecek cezayı savmaya, sizin gücünüz yetmezdi. Ve Allah sizin Kur'ân hakkında kopardığınız yaygara ve sergilediğiniz taşkınlığı çok iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter.”
Ahmet Tekin Meali Yoksa onu: “Muhammed uydurdu.” mu, diyorlar. “Eğer onu ben uydurmuşsam, Allah'tan bana gelecek cezayı önlemeye sizin gücünüz yetmez. O sizin Kur'ân'a karşı yaptığınız hücumları, taşkınlıkları iyi bilir. Benim hak peygamber olduğuma ve tebliğ görevimi yaptığıma sizin de yalanlamanıza ve inkârınıza şâhit olarak Allah kâfidir. O çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.” de.*
Ahmet Varol Meali Yoksa: "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer onu ben uydurduysam, Allah'tan gelecek (cezaya) karşı siz bana hiç bir şey sağlamaya güç yetiremezsiniz. O, sizin ne taşkınlıklar yaptığınızı daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O bağışlayan, rahmet edendir.
Ali Bulaç Meali Yoksa: 'Kendisi onu uydurdu' mu diyorlar? De ki: 'Eğer ben uydurdumsa, bu durumda siz, Allah'tan bana (gelecek) hiç bir şeye malik (engel) olamazsınız. Sizin kendisi (Kur'an) hakkında, ne taşkınlıklar yaptığınızı O daha iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.'
Ali Fikri Yavuz Meali Yahud: “-Kur'an'ı kendisi uydurdu.” derler. (Ey Rasûlüm), de ki: Eğer ben onu uydurdumsa, siz beni Allah'dan kurtaracak hiç bir şeye sahib olamazsınız; O, sizin içine dalıb durduğunuz (Kur'an'a dair) itirafları çok iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O, Gafûr'dur = mağfireti boldur, Rahîm'dir = çok merhametlidir.
Bahaeddin Sağlam Meali Yoksa “O bunu uydurmuş” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben bunu uydurmuşsam, siz Allah’a karşı benim için hiçbir şeye sahip olamazsınız. O, sizin içine daldığınız durumu çok iyi biliyor. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeterdir. O, çok bağışlayan ve çok acıyandır.
Bayraktar Bayraklı Meali “Yoksa onu uydurdu mu?” diyorlar. De ki: “Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. Allah, sizin Kur'ân hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, affedicidir; merhamet sahibidir.”
Cemal Külünkoğlu Meali Yoksa: “Onu kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah'tan gelecek olan (ceza)ya karşı siz benim için hiçbir şey yapamazsınız. O, sizin, hakkında yaygara kopardığınız şeyi daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter! O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) Veya, "onu uydurdu" derler. De ki: "Eğer onu uydurdumsa, beni Allah'a karşı hiçbir şekilde savunamazsınız; O, Kuran için yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayandır, merhamet edendir."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Yoksa, “Onu uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah’tan gelecek olana (cezaya) karşı siz benim için hiçbir şey yapamazsınız. O, sizin, hakkında (düşüncesizce) yaygara kopardığınız şeyi daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şâhit olarak O yeter! O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Diyanet Vakfı Meali Yoksa «Onu uydurdu» mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur'an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
Edip Yüksel Meali Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki, "Onu ben uydurduysam siz beni ALLAH'tan gelecek hiç bir şeye karşı koruyamazsınız. O, sizin taşkınlığınızı en iyi bilendir. Benimle sizin aranızda tanık olarak O yeter. O Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Yoksa, "Onu (Muhammed) uydurdu." mu diyorlar? Sen de ki: "Eğer onu ben uydurmuşsam Allah'tan bana gelecek cezayı savmaya sizin gücünüz yetmez. O sizin yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. O çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Yok, iftirâ etti mi diyorlar? De ki: ben onu iftirâ ettimse siz beni Allahdan kurtaracak hiç bir şey'e mâlik olamazsınız ve o sizin neye yaygara edip durduğunuzu pek âlâ bilir, ona benimle aranızda şâhid o yeter, hem de gafûr, rahîm o
Hasan Basri Çantay Meali Yahud «Onu kendisi uydurdu» diyorlar. De ki: «Eğer onu ben (bilfarz) uydurdumsa o halde siz Allahdan bana (gelecek azâbı savmıya) hiçbir vech ile güc yetiremezsiniz. O, sizin ona dâir ne taşkınlıklar yapıb durduğunuzu çok iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şâhid olarak O yeter. O (küfürden rücû' ile îman edenleri) çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir».
Hayrat Neşriyat Meali Yoksa, “Onu (Muhammed) uydurdu!” mu diyorlar? De ki: “Eğer (ben) onu uydurmuşsam, o takdirde benim için Allah'dan (gelecek) bir şeye (bir azâba karşı, onu benden def' edecek bir güce) mâlik olamazsınız. O, (sizin) onun hakkında (Kur'ân'ın aleyhinde) yapmakta olduğunuz taşkınlıkları en iyi bilendir! Benimle sizin aranızda (buna)şâhid olarak O yeter! Çünki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.”
İlyas Yorulmaz Meali Yoksa onlar “O (Muhammed)), Kur'an'ı uydurdu” mu diyorlar? Onlara deki “Eğer ben onu Allah adına uydurmuş olsam, Allah dan hiçbirinizin bir şekilde beni kurtarmaya gücü yetmez. Allah kendisi hakkında (vahy ettiği kitaba) ne ilave edilmiş ise, onu en iyi bilendir. O, benimle sizin aranızda şahit olarak yeter. Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Kadri Çelik Meali Yoksa “Kendisi onu uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer onu ben uydurduysam, bu durumda siz, Allah'tan bana (gelecek) olan hiç bir şeye (karşı) malik olamazsınız. Sizin, kendisi (Kur'an) hakkında, ne taşkınlıklar yapmakta olduğunuzu O daha iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.”
Mahmut Kısa Meali Yoksainkâr edenler, “Kur’an’ı Muhammed uydurdu!” mu diyorlar? Ey şanlı Elçi! Onlara de ki, “Eğer onu uydurmuş olsaydım, siz beni Allah’tan gelecek azâba karşı koruyamazdınız. Çünkü Allah, kendi adına yalan uyduran kimseleri kesinlikle azâba uğratacaktır. Öyleyse, neden sizin hatırınız için bütün bunları uydurup kendimi ateşe atayım? Aslında, böyle bir şey yapmayacağımı siz de pekâlâ bilirsiniz. Fakat unutmayın, Allah, içine daldığınız bu iftira kampanyasının elbette farkındadırve cezasını verecektir. O hâlde, benimle sizin aranızda şâhit olarak O yeter. Bununla birlikte, hâlâ tövbe etme fırsatınız da var: ÇünküO, çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Mehmet Türk Meali Yoksa (müşrikler de): “O (Kur’an’ı Muhammed) kendisi uydurdu.” mu diyorlar? (Sen onlara): “Eğer onu ben uydursaydım, Allah’tan bana (gelecek cezâyı) savmaya sizin gücünüz yetmezdi. Hem sizin o (Kur’an) hakkında yapmakta olduklarınızı O (Allah), çok iyi bilir. Benimle sizin aranızda şâhit olarak da O yeter. Zîrâ bağışlayan ve esirgeyen, sadece Odur.” de.
Muhammed Esed Meali Yoksa, “Bütün bunları o uydurdu” mu diyorlar? De ki [ey Muhammed]: “Eğer onu ben uydursaydım Allah'a karşı bana hiçbir faydanız dokunmazdı. 8 O, düşüncesizce bulaştığınız bu [iftira]nın tamamen farkındadır: benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter! Ve yalnız O, gerçek bağışlayıcıdır, gerçek bir rahmet kaynağıdır”. 9
Mustafa İslamoğlu Meali Yoksa “Onu kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer onu ben uydurmuş olsaydım, Allah’tan bana gelecek hiçbir (cezayı) başımdan savamazdınız. (Allah) öksesine düştüğünüz bu iftiranın nedenini bilmektedir; benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter: mutlak bağış sahibi, sonsuz merhamet kaynağı O’dur.’[4506]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Yoksa, «İftira etti,» mi diyorlar? De ki: «Eğer onu ben iftira ettim ise benim için Allah'tan hiçbir şeye mâlik olamazsınız. O sizin neye daldığınızı pek iyi bilendir. O benimle sizin aranızda şâhit olmaya kafidir. Ve O gafûrdur, rahîmdir.»
Suat Yıldırım Meali Yoksa, “Kur'ân'ı kendisi uydurdu! ” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben uydurduysam zaten Allah, çok geçmeden cezamı verir. Siz bana yardım etmek isteseniz bile Allah'ın azabından beni kurtaramazsınız. (Ben cezamı çekmeye hazırım. Siz rahat olun). Demek ki sizin bu kabil laflarınız boş sözlerden, içine daldığınız yaygaradan ibarettirAllah da bunu pek iyi bilmektedir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O, kâfidir. O gafurdur, rahîmdir (affı, merhamet ve ihsanı pek boldur). [72, 22-23; 69, 44-47; 25, 5-6]
Süleyman Ateş Meali Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah'tan gelecek cezaya karşı sizin bana hiçbir yararınız olmaz. O, sizin yaptığınız taşkınlığı daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda O'nun şahid olması yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
Süleymaniye Vakfı Meali Yoksa “Onu kendisi uydurup Allah’a mal etti” mi diyorlar? De ki “Uydurup Allah’a mal ettiysem beni hiç bir şekilde onun elinden kurtaramazsınız. Allah yaptığınız dedikoduları çok iyi bilir. Sizinle benim aramda Allah’ın şahitliği yeter. O çok bağışlar, ikramı boldur.”
Şaban Piriş Meali Veya:-Onu uydurmuş! diyorlar. De ki:-Eğer onu uydurmuşsam, beni Allah'tan (kurtaracak) hiç bir şeye sahip değilsiniz. O, sizin onun hakkında yaptığınız taşkınlığı daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak o yeter. O, çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
Ümit Şimşek Meali Veya “Onu kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: Onu ben uydurmuşsam, sizin gücünüz beni Allah'ın azabından kurtarmaya yetmez. İçine daldığınız şeyi O pek iyi biliyor; sizinle benim aramızda şahit olarak O yeter. Aynı zamanda da O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yahut da şöyle diyorlar: "Uyduruyor onu!" De ki: "Eğer uydursaydım onu, hiçbir şeye sahip olamazdınız Allah'tan kurtarmak için beni. İçine gömüldüğünüz yaygarayı en iyi bilen O'dur. Benimle sizin aranızda tanık olarak O yeter. Çok affedici, çok merhametlidir O."
M. Pickthall (English) Or say they: He hath invented it? Say (O Muhammad): If I have invented it, still ye have no power to support me against Allah. He is best aware of what ye say among yourselves concerning it. He sufficeth for a witness between me and you And He is the Forgiving, the Merciful.
Yusuf Ali (English) Or do they say, "He has forged it"? Say: "Had I forged it, then can ye obtain(4781) no single (blessing) for me from Allah. He knows best of that whereof ye talk (so glibly)! Enough is He for a witness between me and you! And he is Oft-Forgiving, Most Merciful."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları