Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Ey Nebim!) O halde, azim sahibi peygamberler gibi Sen de sabret. (Zalimler ve hainler hakkında) Onlarla ilgili (kararım konusunda) acele etme! Onlara va’ad edilen azabı (yakında) gördükleri gün, sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar (çok az bir zaman kalmış) gibi olacaklar (başlarına gelen beladan ve kötü sondan dolayı yaşadıkları saltanat dönemleri kendileri için zillete ve nedamete dönüşmüş bulunacak) dır. Bu bir tebliğ (ve hatırlatma) dır. Artık fasık olan (günahlara dalıp Hakk yoldan sapıtan) kimselerden başkası helake uğratılır mı? |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Artık, peygamberlerden azim ve irade sahipleri nasıl sabrettilerse sen de sabret ve azaba uğramaları için acele etme. Onlara vaadedilen azabı gördükleri gün sanırlar ki dünyada bir günün bir anı kadar kalmışlar; bu, bir tebliğdir, buyruktan çıkan topluluktan başkası helak mı olur?* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Öyleyse ey peygamber! Kalpleri azim ve kararlılıkla doldurulmuş olan bütün peygamberler gibi, her türlü sıkıntı ve zorluklara karşı sabırlı ve dirençli ol ve onlara katlan; onlar için azabın çarçabuk getirilmesini isteme. Onlar tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, sanki gündüzün sadece bir saati kadar, dünyada kalmış gibi olurlar. Bu gelmiş geçmiş ve gelecek toplumlar için bir tebliğdir. Yoldan çıkmış toplumlardan başkası yok edilir mi hiç? |
Ahmet Tekin Meali |
Görevine kalben inanan, iradeli, sabrederek mücadeleye devam eden, sebatkâr, kararlı Rasullerin yaşadığı şartlara benzer şartlarda sen de sabrederek, mücadeleye devam et. Azâbın onlara, çabucak gelmesi konusunda acele etme. Sanki onlar, tehdit edildikleri azâbı gördükleri gün, dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu yeterli bir tebliğ ve öğüttür. Doğru ve mantıklı düşünmenin, hak dinin dışına çıkan fâsık, âsi, bozguncu bir topluluktan başkası helâk edilir mi hiç?* |
Ahmet Varol Meali |
Artık sen peygamberlerden kararlılık sahiplerinin sabrettikleri gibi sabret ve onlar için acele etme. Onlar, vaad olunduklarını gördükleri gün adeta gündüzün bir saatinden fazla (dünyada) kalmamış gibi olurlar. (Bu) bir tebliğdir. Yoldan çıkmışlar topluluğundan başkası hiç helak olur mu? |
Ali Bulaç Meali |
Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamış(olacak)lardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı? |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O halde, (Ey Rasûlüm, kâfirlerin eziyetlerine karşı), azim sahibleri olan peygamberlerin sabrettiği gibi sabret; ve onlar hakkında (azab için) acele etme. Onlar, o vaad olundukları acıyı görecekleri gün, sanki gündüzün bir saatinden başka bir müddet dünyada durmamışa döneceklerdir. Bu kadarı, kâfi bir tebliğdir. Öyle ise, fâsıklar (kâfirler) topluluğundan başkası mı helâk edilecektir? |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Azim ve irade sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sabret. Başlarına acilen azabın gelmesini isteme. Kendilerine vaadedilen azabı gördükleri gün, sanki gündüzden bir saat yaşamış gibi olacaklar. Onlar için yeteri kadar tebliğ yapıldı. Artık ilahî yasaları çiğneyenlerden başkası helak edilir mi? |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Artık güç ve kuvvet sahibi peygamberlerin sabrettiği gibi sen de sabret! Onlara azabın çabuk gelmesini isteme. Onlar uyarıldıkları azabı gördükleri zaman, sanki günün bir saati kadar beklemiş gibi olacaklardır. Bu bir tebliğdir. Yoldan çıkan topluluklardan başkası helâk olmayacaktır.[556]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
O halde (Ey Muhammed!) Peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret. Onlar hakkında acele etme! Onlar vaad edildikleri azabı gördükleri gün, sanki gündüzün sadece bir saati kadar kaldıklarını sanacaklar. Bu bir duyurudur! “Hiç yoldan çıkan fasıklar topluluğundan başkası helak edilir mi?”* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret; inkarcılar için acele etme; onlar, kendilerine söz verileni gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir müddeti eğlendiklerini sanırlar. Bu bir bildiridir; yoldan çıkmış olanlardan başkası mı yok edilir?* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Ey Muhammed!) O hâlde, yüksek azim sahibi peygamberlerin sabretmesi gibi sabret. Onlar için acele etme. Onlar tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, sanki dünyada gündüzün bir anından başka kalmadıklarını sanırlar. Bu bir duyurudur. Ancak yoldan çıkmış olan topluluk helâk edilir. |
Diyanet Vakfı Meali |
O halde (Resûlum),peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret. Onlar hakkında acele etme, onlar vâdedildikleri azabı gördükleri gün sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu, bir tebliğdir. Yoldan çıkmış topluluklardan başkası helâk edilir mi hiç!* |
Edip Yüksel Meali |
Karar ve azim sahibi elçiler nasıl sabrettiyse sen de sabret ve onlar için acele etme. Onlar, kendilerine söz verileni gördüklerinde, (sanki dünyada) gündüzün bir saati kadar kalmışlardır. Bu bir bildiridir: Yoldan çıkmış topluluklardan başkası mı yok edilir? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ey Muhammed! Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret! Onlar için (azab hususunda) acele etme. Sanki onlar kendilerine vaad edilen azabı gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu bir tebliğdir. Hiç yoldan çıkan fasıklar topluluğundan başkası helak edilir mi? |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Binâenaleyh ülül'azim Peygamberlerin sabrettiği gibi sabret ve onlar hakkında ivedi etme, sanki onlar o va'dolundukları acıyı görecekleri gün gündüzün bir saatinden başka durmamışa döneceklerdir; kâfî bir tebliğ, demek ki ihlâk edilecek başka değil, ancak taatten çıkmış fasıklar güruhudur |
Hasan Basri Çantay Meali |
O halde (Habîbim) peygamberlerden azim saahiblerinin sabretdikleri gibi sen de sabret. Onlar (ın azâbı) için acele etme. Onlar tehdîd edilmekde oldukları (azâbı) görecekleri gün sanki kendileri (dünyâda) gündüzün bir saatinden başka durmamış gibi (olacaklardır). (Bu, yeter) bir tebliğdir. Öyle ya, faasıklar güruhundan başkası helak edilir mi? (Asla). |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ey Resûlüm!) O hâlde, ülü'l-azm (sebat sâhibi) peygamberlerin sabrettiği gibi, (sen de) sabret!(3) Ve onlar (o inkâr edenler) hakkında acele etme! Onlar va'd olunup durdukları(azâbları)nı görecekleri gün, sanki (dünyada) sâdece gündüzün bir saati kadar kalmış gibidirler. (Bu) bir tebliğdir! Hiç fâsıklar topluluğundan başkası helâk edilir mi?* |
İlyas Yorulmaz Meali |
O elçilerden, büyük bir güçle sabır gösterenler gibi, sende sabırlı ol. İnkar edenler için acele etme. Onlar kendilerine vaat edilen günü gördüklerinde, sanki gündüz vaktinin bir saati kadar, kalmış gibi olurlar. Ancak yoldan çıkmış topluluklar helak edilirler. |
Kadri Çelik Meali |
Peygamberlerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, artık sen de sabret. Onlar için (beddua etmede) acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, (dünyada) gündüzün bir saatinden başka durmamışa dönerler. Bu (Kur'an) yeterli bir tebliğdir. Artık fasıklar topluluğundan başkası yıkıma uğratılır mı? |
Mahmut Kısa Meali |
Öyleyse, ey şanlı Elçi! İnsanlığı Kur’an ile uyarmaya devam et ve bu yolda karşına çıkabilecek sıkıntılara kahramanca göğüs ger! Tıpkı, sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla yollarına devam eden önceki Elçilerin sabrettiği gibi, sen de zâlimlerin baskı ve eziyetlerine sabret ve onların cezalandırılmaları için acele etme! Çünkü onlar, kendilerine söz verilen ölüm ötesi hayatın gerçekleştiğini gördüklerinde, sanki dünyada gündüzün bir anı kadar kalmış gibi olacaklar.
O hâlde, dinleyin ey insanlar! Bu çağrı, tüm insanlara ve cinlere yöneltilen ve zâlimleri ilâhî azapla uyaran bir bildiridir. Ve uyarıyı dikkate almayan, cezasını çekecektir.
Öyle ya; yoldan çıkmış bir toplumdan başkası helâk edilir mi? |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed!) Peygamberlerden1 azim sahibi2 olanların sabrettikleri gibi sen de sabret ve o (kâfirler) için acele etme. Onlar, tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, onlara (dünya hayatı) bir günün bir anı kadar gelecek. (İşte bu âyetler birer), bildiridir! Hiç dosdoğru yoldan çıkan toplumlardan başkası, helâk edilir mi? * |
Muhammed Esed Meali |
ÖYLEYSE [ey inananlar,] kalpleri azim ve kararlılıkla doldurulmuş olan bütün Peygamberler gibi sıkıntılara karşı sabırlı olun ve onlara sabırla katlanın. Ve [hakikati inkar edip duran] bu kişilerin hemen azaba çarptırılmalarını istemeyin: kendilerine vaad edilen şeyin 42 [gerçekleştiğini] gördükleri o Gün, [yeryüzünde] kaldıkları süre, onlara [dünyevî ölçülerle] ancak bir günün bir saati kadar 43 [kısa görünecek.] Mesaj[ımız işte budur.] Öyleyse hiç sapkın bir halktan başkası yok edilir mi? 44 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
BUNDAN böyle (ey Rasûl), elçilerden kararlılık ve direnç sahibi olanların yaptığı gibi sen de dirençle göğüs ger! Acele ile onların işinin bitirilmesini isteme! (Nasıl olsa) onlar vaad edilen o günü görünce, kendilerini gündüzün tek bir saati dışında sanki dünyada hiç yaşamamış (sayacaklar).[4538] Duyurumuz işte budur: Şu halde, hiç fasıklık yapan bir toplumdan başkası helâk edilir mi?* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık sabret, resûllerden azim sahiplerinin sabrettiği gibi ve onlar için isti'cal etme. Sanki onlar vaadolunduklarını görecekleri gün, gündüzden bir saatten başka durmamışlar gibi olacaklardır. (Bu) Bir tebliğdir, fâsıklar olan kavimden başkası, helâke uğratılacak mıdır? (Elbette uğratılmayacaktır). |
Suat Yıldırım Meali |
O halde ey Resulüm! O üstün azim sahipleri olan peygamberler nasıl sabrettilerse, sen de öyle sabret. Onlar hakkında azap gelmesi için acele etme! Onlar, tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, dünyada gündüzün, sadece bir saatinden daha fazla kalmadıklarını düşüneceklerdir. Bu bir duyurudur. Sözün kısası: “Allah'ın yolundan çıkmış güruhtan başkası helâk edilmez. ” [55, 46-47; 18, 107; 79, 46; 10, 45; 73, 11; 86, 17] |
Süleyman Ateş Meali |
O halde sen de, azim (ve irade) sahibi elçilerin sabrettikleri gibi sabret. O (nankör)ler için acele etme. Onlar, tehdid edildikleri azabı gördükleri gün, sanki gündüzün sadece bir sa'ati kadar yaşamış gibi olurlar. (Bu) Bir duyurudur. Yoldan çıkmış topluluktan başkası mı helak edilecektir? |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kararlı davranan elçiler nasıl sabrettiyse sen de öyle sabret. Onlar için aceleci olma. Tehdit edildikleri azabı görecekleri gün, sanki dünyada gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanacaklar. Bu bir bildiridir. Yoldan çıkan(fasık) topluluktan başka kim, bütün beklentilerinden yoksun bırakılır? |
Şaban Piriş Meali |
O halde, sen de azim sahibi peygamberlerin sabrettiği gibi sabret! Onlar için acele etme! Onlar kendilerine vaat edileni gördükleri gün gündüzün bir saatinden fazla yaşamamış gibidirler. Bu bir tebliğdir. Fasık toplumdan başkası helak edilir mi? |
Ümit Şimşek Meali |
Azim ve sebat sahibi peygamberler nasıl sabrettiyse, sen de sabret; onlar için acele etme. Kendilerine vaad olunan günü gördüklerinde, onlar dünyada gündüzün bir saatinden fazla kalmadıklarını sanırlar. Bu bir tebliğdir. Yoldan çıkmışların güruhundan başkası helâk olur mu hiç? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Artık, resullerin azim sahibi olanlarının sabrettiği gibi sabret! O inkârcılar için acele etme! Tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, gündüzün sadece bir saati kadar yaşamış gibi olurlar. Bir duyurudur bu. Sapmışlar topluluğundan başka kim helâk edilir! |
M. Pickthall (English) |
Then have patience (O Muhammad) even as the stout of heart among the messengers (of old) had patience, and seek not to hasten on the doom for them. On the day when they see that which they are promised (it will seem to them) as though they had tarried but an hour of daylight. A clear message. Shall any be destroyed save evil living folk? |
Yusuf Ali (English) |
Therefore patiently persevere, as did (all) messengers of inflexible purpose; and be in no haste about the (Unbelievers). On the Day that they see the (Punishment)(4815) promised them, (it will be) as if they had not tarried more than an hour in a single day. (Thine but) to proclaim the Message:(4816) but shall any be destroyed except those who transgress?* |