Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve (Sana lütfettiği bütün bu üstün fazilet ve meziyetlerden dolayı, övünmek ve böbürlenmek için değil, ama sevinmek ve şükretmek niyetiyle) Rabbinin nimetini (minnet ve memnuniyetle) hatırlat ve anlat (ki Makam-ı Mahmud’a ulaşasın.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve Rabbinin nimetini an, söyle. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bununla beraber her zaman ve her yerde ve herkese Rabbinin en büyük nimeti olan Kur'ân'ı durmadan söyle, anlat. |
Ahmet Tekin Meali |
Dur durak bilmeden Rabbinin vahyi, sana ihsan ettiği peygamberlik nimeti sebebiyle şükrünü eda etmek için tebliğe devam et! |
Ahmet Varol Meali |
Rabbinin nimetini de durmadan anlat. |
Ali Bulaç Meali |
Rabbinin nimetini durmaksızın anlat. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Amma Rabbinin (sana verdiği peygamberlik) nimetini (durma insanlara) söyleyip anlat... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Rabbinin sana verdiği nimeti de anlat. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Rabbinin nimetini an![772]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Rabbinin nimetlerini durmadan anlat! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Yalnızca Rabbinin nimetini anlat.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat. |
Diyanet Vakfı Meali |
Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an. |
Edip Yüksel Meali |
Ve Rabbinin sana yaptığı iyilikleri de anlat. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Fakat rabbının ni'metinî anlat da anlat |
Hasan Basri Çantay Meali |
Bununla beraber, Rabbinin ni'metini (durmayıb) söyle (anlat). |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve Rabbinin ni'metine gelince, artık (onu şükranla) anlat! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Rabbinin nimetlerine gelince, insanlara onları anlat. |
Kadri Çelik Meali |
Rabbinin nimetini sürekli dile getir. |
Mahmut Kısa Meali |
Ve inanan kullarımı ilâhî ikram ve lütuflarla müjdeleyerek, Rabb’inin şimdiki ve gelecekte vaadettiği nîmetlerini —özellikle de Kur’an nîmetini— onlara anlat!
“Allahu Ekber; bu ne büyük bir nîmet, bu ne büyük bir iltifat, ya Rab!” |
Mehmet Türk Meali |
9,10,11. Öyleyse sakın yetimi hor görme, isteyeni de azarlama.1 Ve Rabbinin nîmetini (minnet ve şükranla) anlat da anlat. 2 * |
Muhammed Esed Meali |
ve [her zaman] Rabbini(n) nimetlerini an. 5 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve her zaman Rabbinin (sonsuz) nimetini dilinden düşürme![5784]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Fakat Rabbin nîmetini de yâdet. |
Suat Yıldırım Meali |
Rabbinin nimetlerini ise durmayıp söyle! |
Süleyman Ateş Meali |
Ve Rabbinin ni'metini anlat. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Rabbinin nimetini de hep anlat. |
Şaban Piriş Meali |
Rabbinin nimetini ise, haydi anlat. |
Ümit Şimşek Meali |
Rabbinin nimetini yâd et.(2)* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ve Rabbinin nimetini söz ve fiillerinle dile getir! |
M. Pickthall (English) |
Therefore of the bounty of thy Lord be thy discourse. |
Yusuf Ali (English) |
But the bounty of the Lord - rehearse and proclaim!(6187)* |