Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Sabret) İleride Rabbin Sana (tüm umduklarını) verecek ve Sen (fazlasıyla) memnun (ve mesrur) kalacaksın!.. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve elbette yakında Rabbin, öyle şeyler verecek ki sana, sonucu razı olacaksın.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Rabbin sana ahirette sevap, ikram, şefaat gibi şeyleri verdikçe verecek ve sen de razı olacaksın. |
Ahmet Tekin Meali |
Rabbin sana nimetlerini ihsan etmeye devam edecek, sen de hoşnut olacaksın. |
Ahmet Varol Meali |
Elbette Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.* |
Ali Bulaç Meali |
Elbette Rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İleride (kıyamet günü), Rabbin sana (şefaat makamını) verecek de hoşnud olacaksın. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve (bu dünyada dahi) Rabbin, razı olacağın kadar sana verecektir.(*)* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Gelecekte Rabbin sana verecek ve sen hoşnut olacaksın. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
4,5. Muhakkak ki (bundan sonraki hayat), senin için, evvelkinden (hayatının ilk bölümünden/peygamberliğin ilk yıllarından) daha hayırlı (olacak)tır. Ve yakında Rabbin sana (istediklerini) verecek ve sen de hoşnut olacaksın. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Rabbin şüphesiz sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şüphesiz, Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın. |
Diyanet Vakfı Meali |
Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın. |
Edip Yüksel Meali |
Rabbin yakında sana verecek ve sen de beğeneceksin. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
ve ileride rabbın sana atâ edecek öyle atâ edecek ki rızaya ereceksin |
Hasan Basri Çantay Meali |
Muhakkak Rabbin sana verecek de hoşnuud olacaksın. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve Rabbin, elbette ileride (âhiret gününde) sana (ümmetinden dilediğine şefâat etme hakkı) verecek (sen) de hoşnûd olacaksın! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Rabbin sana mutlaka verecek ve sende verilenlerden memnun (razı) kalacaksın. |
Kadri Çelik Meali |
Elbette Rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın. |
Mahmut Kısa Meali |
Böylece, Rabb’in sana özlediğin o mutlu günleri bahşedecek ve sen deO’nun sınırsız lütuf ve ikramıyla hoşnut kalacaksın. Bunun ispatı olarak, geçmişine dönüp bir baksana: |
Mehmet Türk Meali |
Rabbin sana (lütfundan) öyle verecek öyle verecek ki sen, (bunlardan) hoşnut olacaksın. |
Muhammed Esed Meali |
Ve zamanı geldiğinde Rabbin sana [kalbinden geçeni] bağışlayacak ve seni hoşnut kılacak. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve zamanı gelince Rabbin sana bahşedecek, sen de (bundan) hoşnut ve memnun olacaksın. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve muhakkak ki, sana Rabbin ihsan buyuracak, sen de hoşnut olacaksın. |
Suat Yıldırım Meali |
Elbette Rabbin sana ileride öyle ihsan edecek, ta ki sen de O'ndan ve verdiğinden razı olacaksın. * |
Süleyman Ateş Meali |
Rabbin, sana verecek ve sen razı olacaksın. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Rabbin ilerisinde sana verecek ve memnun kalacaksın. |
Şaban Piriş Meali |
Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın. |
Ümit Şimşek Meali |
Rabbin sana öylesine verecek ki, sen hoşnut olacaksın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Rabbin sana verecek de sen hoşnut olacaksın! |
M. Pickthall (English) |
And verily thy Lord will give unto thee so that thou wilt be content. |
Yusuf Ali (English) |
And soon will thy Guardian-Lord give thee (that wherewith) thou shalt be well-pleased.(6180)* |