Nûr Suresi 14. Ayet


Arapça

وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ لَمَسَّكُمْ فِي مَا أَفَضْتُمْ فِيهِ عَذَابٌ عَظِيمٌ


Türkçe Okunuşu

Ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu fîd dunyâ vel âhırati le messekum fî mâ efadtum fîhi azâbun azîm(azîmun).


Kelimeler

ve lev lâ ve eğer olmasaydı
fadlullâhi (fadlu allâhi) Allah'ın fazlı
aleykum size, sizi
ve rahmetu-hu ve onun rahmeti
fî ed dunyâ dünyada
ve el âhırati ve ahiret
le mutlaka, elbette, muhakkak
messe-kum size dokundu
içinde, vardır
olmadı
efadtum topluca geldiniz, akın akın geldiniz
fîhi orada
azâbun bir azap
azîmun azîm, büyük

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizdeki (sonsuz) fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan (ve bu iftiralara sessiz ve tepkisiz kalmaktan) dolayı size büyük bir azap dokunuverirdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Dünyada ve ahirette Allah'ın, size lütfü ve rahmeti olmasaydı daldığınız o dedikodu yüzünden mutlaka pek büyük bir azaba uğrardınız.
Abdullah Parlıyan Meali Allah'ın size dünyada ve ahirette lütuf ve merhameti olmasaydı, bulaştığınız bu iftiradan dolayı, size büyük bir azap dokunurdu.
Ahmet Tekin Meali Eğer dünyada ve âhirette, ebedî yurtta Allah'ın lütfu ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Ahmet Varol Meali Eğer dünya ve ahirette size Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı içine daldığınız şeyden dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
Ali Bulaç Meali Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azab dokunurdu.
Ali Fikri Yavuz Meali Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın ihsan ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, o daldığınız dedikodu sebebiyle size muhakkak büyük bir azab dokunurdu.
Bahaeddin Sağlam Meali Eğer dünya ve ahirette Allah’ın size olan fazl ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu hadisede, size büyük bir azap dokunacaktı.
Bayraktar Bayraklı Meali Allah'ın size dünyada ve âhirette lütuf ve merhameti olmasaydı, bu iftiradan dolayı başınıza kesinlikle büyük bir felaket gelecekti.
Cemal Külünkoğlu Meali Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı büyük bir azaba çarpılırdınız.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Allah'ın dünya ve ahirette size lütuf ve merhameti olmasaydı, o kötü sözü yaymanızdan ötürü büyük bir azaba uğrardınız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Eğer size dünya ve ahirette Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu!
Diyanet Vakfı Meali Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.
Edip Yüksel Meali ALLAH'ın size dünya ve ahirette bağışı ve merhameti olmasaydı daldığınız o olaydan ötürü size büyük bir ceza dokunacaktı.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi.
Elmalılı Meali (Orjinal) Eğer Dünya ve Âhırette Allahın fadl-ü rahmeti üzerinizde olmasa idi o daldığınız yaygarada size mutlak büyük bir azâb dokunurdu
Hasan Basri Çantay Meali Eğer dünyâda ve âhiretde Allahın fazl-u rahmeti üstünüzde olmasaydı içine daldığınız (bu) yaygaradan dolayı sizi her halde büyük bir azâb çarpardı.
Hayrat Neşriyat Meali Hâlbuki dünyada ve âhirette Allah'ın ihsânı ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız bu şeyden (iftirâdan) dolayı, size elbette (pek) büyük bir azab dokunurdu.
İlyas Yorulmaz Meali Dünya ve ahirette Allah'ın sizin üzerinize lütfu ve rahmeti olmasaydı, yaydığınız yalan haber karşılığında, hemen orada size büyük bir azap dokunurdu.
Kadri Çelik Meali Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
Mahmut Kısa Meali Eğer Allah’ın lütuf ve rahmeti, dünyada da, âhirette de sizi kucaklamış olmasaydı, içine daldığınız bu dedikodulardan dolayı, mutlaka başınıza müthiş bir belâ gelirdi.
Mehmet Türk Meali Eğer Allah, dünyada ve âhirette size karşılıksız iyilik yapmasaydı ve size karşı merhametli olmasaydı, içerisine daldığınız bu yaygaradan dolayı size, kesinlikle çok büyük bir azab dokunurdu.
Muhammed Esed Meali Eğer bu dünyada da, ahirette de Allah'ın fazlı ve rahmeti üzerinizde olmasaydı bulaştığınız bu [iftiradan] ötürü size 18 gerçekten büyük bir azap dokunurdu;
Mustafa İslamoğlu Meali Bakın, eğer Allah’ın dünya ve âhirette[2987] sizin üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, bulaştığınız[2988] bu (iftiradan) dolayı mutlaka size korkunç bir azap dokunurdu;*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve eğer Allah'ın fazl-u rahmeti dünyada ve ahirette üstünüzde olmasa idi elbette o içine daldığınız yaygaradan dolayı sizi pek büyük bir azap kaplardı.
Suat Yıldırım Meali Hem dünyada, hem de âhirette Allah'ın lütuf ve merhameti sizinle olmasaydı, daldığınız bu yaygaradan dolayı mutlaka başınıza müthiş bir ceza gelirdi.
Süleyman Ateş Meali Eğer size dünyada ve ahirette Allah'ın lutfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız yaygarada size mutlaka büyük bir azab dokunurdu.
Süleymaniye Vakfı Meali Eğer dünyada ve ahirette Allah’ın sizi kayırması ve ikramı olmasaydı bulaştığınız bu işten dolayı sizi büyük bir azap çarpardı.
Şaban Piriş Meali Eğer Allah'ın size dünyada ve ahirette iyilikleri ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftirada size büyük bir azap dokunurdu.
Ümit Şimşek Meali Eğer dünyada ve âhirette Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız şey yüzünden size büyük bir azap dokunurdu.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Eğer dünya ve âhirette Allah'ın lütfu üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız o yaygarada size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.
M. Pickthall (English) Had it not been for the grace of Allah and His mercy unto you in the world and the Hereafter an awful doom had overtaken you for that whereof ye murmured.
Yusuf Ali (English) Were it not for the grace and mercy of Allah on you, in this world and the Hereafter, a grievous penalty would have seized you in that ye rushed glibly into this affair.(2967)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları