Nûr Suresi 15. Ayet


Arapça

إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُم مَّا لَيْسَ لَكُم بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِندَ اللَّهِ عَظِيمٌ


Türkçe Okunuşu

İz telâkkavnehu bi elsinetikum ve tekûlûne bi efvâhikum mâ leyse lekum bihî ilmun ve tahsebûnehu heyyinen ve huve indallâhi azîm(azîmun).


Kelimeler

iz olmuştu, olduğu zaman
telâkkavne-hu onu telâkki ediyorsunuz, öğreniyorsunuz, soruyorsunuz
bi elsineti-kum dillerinizle
ve tekûlûne ve söylüyorsunuz
bi efvâhi-kum ağızlarınızla
olmadı
leyse değil
lekum sizin için, size
bihi için, sizin
ilmun ilim, bilgi
ve tahsebûne-hu ve onu sanıyorsunuz
heyyinen kolay, basit, önemsiz
ve huve ve o
indallâhi (inde allâhi) Allah'ın katı
azîmun azîm, büyük

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Çünkü o durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söyleyip yaydınız ve bunu (masum bir kadının namus ve onurunu karalamayı ve Hz. Resulüllahın ailesine hakarette bulunmayı) kolay (ve basit bir şey) sandınız; oysa o Allah katında çok büyük (bir vebaldir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali O zaman siz, onu ağızdan ağıza naklediyor ve hiçbir bilginiz olmayan o şeyi ağızlarınızla söyleyip duruyordunuz ve sanıyordunuz ki o, kolay bir şey, halbuki o, Allah katında pek büyük birşeydi.
Abdullah Parlıyan Meali Hani siz o iftirayı dilden dile dolaştırıp, hiçbir bilginiz olmadığı halde, ağzınıza alıp söylüyor ve bunu basit, günahsız bir iş sanıyordunuz. Halbuki bu iftira işi Allah katında, oldukça büyük bir günahtır.
Ahmet Tekin Meali Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız, ciddi, kesin bilgiye dayalı delilinizin bulunmadığı şeyi, ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki, bunun doğurduğu günah ve zarar Allah katında çok büyüktür.
Ahmet Varol Meali Çünkü siz onu dillerinize doluyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızla söylüyordunuz ve onu önemsiz bir şey sanıyordunuz. Oysa o Allah katında büyüktür.
Ali Bulaç Meali O durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağzınızla söylediniz ve bunu kolay sandınız; oysa o Allah katında çok büyük (bir suç)tür.
Ali Fikri Yavuz Meali O vakit siz, o iftirayı dillerinizle birbirinize anlatıyordunuz; hakkında hiç bir bilgi sahibi olmadığınız şeyi, ağızlarınızla söyliyor ve bunu kolay (günah olmıyan şey) sanıyordunuz. Halbuki o, Allah katında (günah bakımından) çok büyüktür.
Bahaeddin Sağlam Meali Çünkü siz, o haberi dilden dile alıyordunuz. Ve hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığınız bir meselede, yalnızca yanlış laflar söylüyordunuz. Bunu kolay sanıyordunuz. Hâlbuki o, Allah katında çok büyük idi.
Bayraktar Bayraklı Meali Çünkü siz bu olayı dillerinize dolayıp, hakkında herhangi bir bilginiz olmadığı halde aranızda yayıyordunuz ve onu basit bir hadise sayıyordunuz. Oysa bu, Allah katında büyük bir olaydır.
Cemal Külünkoğlu Meali O iftirayı dilden dile birbirinize aktarıyor, işin aslına dair bilginiz olmayan sözleri ağızlarınızda söylüyor ve bunu basit, önemsiz bir şey sanıyordunuz. Oysaki Allah katında o, çok büyük bir günahtır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onu dilinize dolamıştınız. Bilmediğiniz şeyleri ağzınıza alıyordunuz. Onu önemsiz bir şey sanıyordunuz, oysa Allah katında önemi büyüktü.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Hâlbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır.
Diyanet Vakfı Meali Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur.
Edip Yüksel Meali Onu dilinize dolamış ve hakkında bir bilginiz olmayan bir konuda ağzınızı açıp konuşuyordunuz. Onu basit bir şey sanmıştınız. Oysa o, ALLAH yanında büyüktür.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Çünkü siz bu iftirayı, gelişi güzel birbirinizin ağzından alıyor ve hakkında bilgi sahibi olmadığınız (bu uydurma haberi) ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük bir suçtur.
Elmalılı Meali (Orjinal) O sırada ki dillerinizle telâkkı ediyordunuz ve ağızlarınızla hiç bir ılminiz olmıyan bir şey söyleyor ve onu kolay sanıyordunuz, halbuki o, Allah yanında büyük bir vebal
Hasan Basri Çantay Meali O zaman siz o (iftirâyi) dillerinizle (birbirinize) yetişdiriyordunuz, (hakkında) hiç bir bilginiz olmayan şey'i ağızlarınızla söylüyordunuz, ve bunu kolay sanıyordunuz. Halbuki o (nun günâhı) Allah indinde büyükdür.
Hayrat Neşriyat Meali Bunu (bu iftirâyı)(2) dillerinizle (birbirinizden) alıyor ve hakkında bir bilgi sâhibi olmadığınız bir şeyi ağızlarınızla söylüyor ve bunu (pek) kolay (ehemmiyetsiz) bir şey sanıyordunuz. Hâlbuki bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.*
İlyas Yorulmaz Meali Bu iftirayı dillerinize doladığınızda ağızlarınızla “Sizin iftira hakkında hiçbir bilginiz olmadığı halde, zanna dayanarak (olayla ilgili) boşu boşuna konuşuyorsunuz” diyordunuz.
Kadri Çelik Meali O durumda siz onu (iftirayı) dillerinizle aktardınız ve hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylediniz ve bunu da kolay sandınız. Oysa o, Allah katında çok büyüktür.
Mahmut Kısa Meali Çünkü bunu dilinize dolamış, içyüzünü bilmediğiniz bir konuda ileri geri konuşup duruyordunuz. Bir iftiranın yayılmasına sebep olmak Allah katında büyük bir günah olduğu hâlde, siz bunu basit ve önemsiz görüyordunuz. Oysa ki:
Mehmet Türk Meali Zîrâ siz, o (iftirayı) dillerinizle birbirinize aktarıp duruyor, hakkında bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylüyor ve bunu da Allah katında çok büyük günâh olmasına rağmen, basit bir şey sanıyordunuz.
Muhammed Esed Meali hem de, onu tam dilinize doladığınız ve doğru bilgi sahibi olmadığınız konuda, bu Allah katında son derece önemli olduğu halde, hafife alıp ileri geri konuştuğunuz zaman!
Mustafa İslamoğlu Meali tam da dillerinize dolayıp, hiçbir bilginiz olmadığı halde basite alarak ağızlarınızda gevelediğiniz bir sırada… Oysa ki bu, Allah katında çok ağır bir (vebaldir).
Ömer Nasuhi Bilmen Meali O vakit ki, onu (iftirayı) dillerinizle karşılayıp kabul ediyordunuz. Kendisine sizin bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla söylüyordunuz ve onu kolay sanıyordunuz. Halbuki o, Allah katında pek büyüktür.
Suat Yıldırım Meali O sırada siz o iftirayı dilden dile birbirinize aktarıyor, işin aslına dair hiç bilginiz olmayan sözleri ağızlarınızda geveleyip duruyordunuz ve bunu basit, önemsiz bir şey sanıyordunuz. Halbuki o, Allah'ın nazarında pek büyük bir vebaldi!
Süleyman Ateş Meali Çünkü siz, onu dillerinizle alıveriyorsunuz ve hakkında hiç bilginiz olmayan bir şeyi, (düşünüp taşınmadan, hemen) ağızlarınızla söylüyorsunuz ve onu önemsiz bir iş sanıyorsunuz. Oysa o, Allah yanında büyük(bir günah)tır.
Süleymaniye Vakfı Meali Bu yalanı dilinize dolayıp, hakkında bir bilginiz olmayan şeyi ağızlarınızla konuşuyordunuz. Bunu basit sanıyorsunuz, oysa Allah katında onun önemi büyüktür.
Şaban Piriş Meali Hani siz, onu dilinize dolamış ve hakkında bir bilginiz olmayan şeyi ağzınızda söylüyordunuz. Siz onu önemsiz sanıyordunuz. Oysa o, Allah katında çok büyüktür.
Ümit Şimşek Meali O vakit siz bu iftirayı dilinize doluyor, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyi ağzınızla söylüyor ve bunu kolay bir iş sanıyordunuz. Oysa bu Allah katında pek büyük birşeydi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali O zaman siz, onu dillerinizle birbirinize yetiştiriyordunuz ve ağızlarınızla, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyi söylüyor, üstelik bunu önemsiz sanıyordunuz. Oysaki Allah katında o, çok büyük bir günahtı.
M. Pickthall (English) When ye welcomed it with your tongues, and uttered with your mouths that whereof ye had no knowledge, ye counted it a trifle. In the sight of Allah it is very great.
Yusuf Ali (English) Behold, ye received it on your tongues, and said out of your mouths things of which ye had no knowledge; and ye thought it to be a light matter, while it was most serious in the sight of Allah.(2968)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları