Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Allah Bahire1'den, Saibe2'den, Vasiyle3'den ve Ham4'dan hiçbirini (meşru) kılmamıştır. Ancak kâfirler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. (Dinde olmayan şeyi Allah'ın emri gibi gösteriyorlar veya Allah'ın emirlerini tersine çeviriyorlar.) İşte bunların çoğunluğu (yaptıkları işin kötülüğüne ve başlarına gelecek belanın büyüklüğüne) akıl erdirmez (ve vicdanına göre hareket etmez kimselerdi).
1Bahire: Putlara adanmış dişi deve.2Saibe: Dilek kabulü için putlar adına salıverilmişdeve.3Vasiyle: İkiz dünyaya gelen ve erkeği putlara kurban edilen keçi.4Ham: Cahiliyede kutsallık atfedilen ve sırtına binilmeyen deve. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Allah, ne bahireyi meşru kılmıştır, ne saibeyi, ne vasilayı, ne de hamı; fakat kafir olanlar, Allah'a, yalan yere iftira ederler ve onların çoğunun da aklı ermez.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bazı hayvan cinslerinin, batıl inanç ve düşüncelerle binilmemesi, kesilmemesi ve batıl ilahlara adanması şeklinde işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonması, Allah'ın emri değildir. Ama Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar ve onların çoğu akıllarını asla kullanmazlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Beş batın yavru veren, beşinci batın yavrusu erkek olan devenin, faydalanılmaktan vazgeçilerek kulağının yarılıp salıverilmesinin; dertten kurtuluş adağı olarak bir hayvanın faydalanılmaktan vazgeçilip putlara adanarak salma gezer halde bırakılmasının; peşpeşe birkaç dişi yavru doğuran devenin (veya koyunun) doğurduğu erkek yavrunun putlara adanmasının; on batın döl veren erkek devenin sırtına yük vurulmamasının, başıboş bırakılarak yayılmasının ve su içmesinin engellenmemesinin kutsallığının meşruiyyetiyle ilgili Allah herhangi bir hüküm koymamıştır. Fakat kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler Allah adına yalan uydurarak iftira etmektedirler. Onların çoğu akıllarını kullanarak dinin hakikatini kavrayamıyorlar. |
Ahmet Varol Meali |
Kulağı yarılıp salıverilen, putlara adanan, erkek dişi ikizler doğuran ve on defa yavru yapmasından dolayı sırtına yük vurulmayan hayvanlarla ilgili uygulamaların hiçbirini Allah emretmemiştir. Ancak kâfirler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdiremiyor. [18]* |
Ali Bulaç Meali |
Allah Bahriye'den Saibe'den Vasiyle'den ve Ham'dan hiç birini (meşru) kılmamıştır. Ancak inkâr edenler, Allah'a karşı yalan düzüp-uyduruyorlar. Onların çoğu akıl erdirmez. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Allah, (câhiliyyet devrindeki âdet üzere) kulağı yarılıp salıverilen ve putlara adak yapılan develerle, putlar için kesilen erkek koyunların ve sırtı yüke haram kılınan develerin hiç birini meşru kılmamıştır. Fakat, küfredenler, Allah'a yalan uydururlar. Onların çoğunun akılları ermez. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Allah, bahire, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey yasallaştırmamıştır. Fakat o kâfirler, Allah adına yalan uyduruyorlar. Ve onların çokları da akıl etmez.* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Allah bahîre, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey yapmamıştır. Fakat inkârcılar, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar ve onların birçoğu akıllarını asla kullanmazlar.[108]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Allah, (cahiliye devrindeki âdet üzere hayvanlar için) “bahire”, “saibe”, “vesile” ve “ham” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat inkârcılar, Allah'a yalan uydururlar. Zaten onların çoğu akıllarını kullanmazlar (körü körüne tabi olurlar). * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Allah, kulağı çentilen, salıverilen, erkek dişi ikizler doğuran, on defa yavrulamasından ötürü yük vurulmayan hayvanların adanmasını emretmemiştir; fakat inkar edenler Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akletmezler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Allah, ne “Bahîre”, ne “Sâibe”, ne “Vasîle”, ne de “Hâm” diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkâr edenler Allah’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez.[162]* |
Diyanet Vakfı Meali |
Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfirler, yalan yere Allah'a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz. * |
Edip Yüksel Meali |
Belli bir erkek ve dişi kombinezonuyla yavrulayanların, yemin sonucu salıverilenlerin, arka arkaya iki erkek doğuranların ve on kez döl veren erkek develerin haram edilişini ALLAH onaylamıyor; inkarcılar ALLAH'a iftira ediyor. Çoğu akletmez onların. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Allah, ne "bahîre"yi, ne "sâibe"yi, ne "vesile"yi ve ne de "hâm"ı meşru kılmıştır. Fakat küfredenler, Allah'a yalan iftira etmektedirler. Onların çoğunun akılları ermez. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
ne bahıyre, ne sâibe, ne vasıyle, ne ham'dan hiç birini Allah meşru' kılmadı, lâkin küfretmekte olan kimseler, Allah namına yalan söyliyerek ona iftira ediyorlar, çoklarının da aklı irmez |
Hasan Basri Çantay Meali |
Allah ne «Bahıyre den, ne «Sâbibe» den, ne «Vasiyle den, ne de «Ham» dan hiç birini (meşru) kılmamışdır. Fakat o küfredenler Allaha karşı («Bize bunları o emretmişdir» diye) yalan düzerler. Onların çoğunun (avamının) ise akılları ermez. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Allah, ne bahîre, ne sâibe, ne vasîle, ne de hâm'dan hiçbirini (meşrû')kılmamıştır;(3) fakat inkâr edenler Allah'a karşı yalan uyduruyorlar! Çünki onların çoğu akıl erdiremezler.* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah ne bahire'i, ne saibe'i, ne vesile'i ve nede Haam'ı[1] emretmemiş, yalnız gerçekleri inkar edenler Allah adına yalan söylemişlerdir. Onların çoğu aklını kullanmayanlardır.* |
Kadri Çelik Meali |
Allah, beşinci doğurduğu erkek olan kulağı çentilmiş deveyi, adak olarak adanan deveyi, dişi ve erkek olmak üzere ikiz doğuran koyunu ve dölünden on deve meydan gelmiş olan erkek deveyi (kesmemek, yememek ve binmemek üzere salıvermeyi) karar kılmamıştır. Fakat küfre sapanlar Allah'a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akıl etmezler.* |
Mahmut Kısa Meali |
Allah, İslâm öncesinde putperestlerin, Allah’ın helâl kıldığı bazı hayvanları birtakım bâtıl inançlar ve saçma geleneklerle bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye nitelendirip kutsal ilan ederek bu hayvanların etinden, sütünden, sırtından, vs. kendilerini mahrum bırakmalarını emretmiş değildir. Tam aksine, bu kâfirler, Allah adına yalanlar uyduruyorlar. Çünkü onların çoğu, akıllarını kullanmazlar.
Câhiliye döneminde Araplar, sonuncusu erkek olmak üzere beş kez doğum yapan deveye bahira; tutulduğu bir hastalıktan kurtulan kimsenin putlara adadığı deveye saibe derlerdi ki, artık hiç kimse bunlara ne binebilir, ne kesebilir, ne de sütünü sağabilirdi.
Koyun dişi doğurursa kendilerinin, erkek doğurursa tanrılarının olurdu. Şâyet ikisini birden doğurursa, dişiden dolayı erkeği de kurban etmezlerdi ki, buna da vasile derlerdi.
Bir de, kendisinden on kez döl alınan erkek deveye hâm derlerdi ki, bunun sırtına binmeyi haram sayar ve istediği yerde serbestçe otlamasına izin verirlerdi.
İşte bu kâfirler, en büyük nîmetlerden biri olan düşünebilmeyi o derece ihmal etmişlerdir ki: |
Mehmet Türk Meali |
Allah kulağı yarılan, adak olarak bırakılan, biri erkek biri dişi olmak üzere ikiz doğuran ve on defa doğurunca yük vurulmayan hayvanların (adanmasını) hoş görmemiştir. Fakat kâfirler çoğunun akılları ermediği halde, kendi yalan(lar)ını Allah’a yakıştırıyorlar. |
Muhammed Esed Meali |
BAZI hayvan cinslerinin bâtıl inançlarla işaretlenmesi ve insanların kullanımından alıkonması, Allah'ın emri değildir: 124 Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırırlar. Ve onların bir çoğu akıllarını asla kullanmaz: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ne bahîra ve sâibe, ne de vasîle ve hâm[996] (adı altında, hayvanların bâtıl inançlarla yaratılış amacı dışına çıkarılmaları) Allah’ın emri değildir. Fakat hakikati inkârda ısrar edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah’a yakıştırıyorlar. Zira onların çoğu kafalarını kullanmıyorlar.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Allah Teâlâ bahireden, saibeden, vasileden ve hâmden hiçbirini (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfir olanlar Allah Teâlâ'ya karşı yalan söyleyerek iftirada bulunurlar. Ve onların çokları ise akıl erdiremezler. |
Suat Yıldırım Meali |
Allah ne bahîre, ne sâibe, ne vasîle, ne de hâm diye bir şey bildirmemiştir. Fakat, o kâfirler bu inançlarını Allah'a mal ederek O'na iftira etmişlerdir. Onların ekserisinin akılları ermez. * |
Süleyman Ateş Meali |
Allah, bahire, saibe, vasile ve ham diye bir şey yapmamıştır. Fakat inkar edenler, Allah'a yalan uyduruyorlar ve çokları da akıl erdiremiyorlar.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Allah ne Behireyi, ne Sahibeyi, ne Vasılayı, ne Hâm’ı meşru kılmıştır. ”Bunlar cahiliyet devrinde Arapların tapıp kurban ettikleri develerin isimleridir” ama kâfir olanlar yalanlarını Allah’a mal ederler ve çoğu aklını kullanmaz[*].* |
Şaban Piriş Meali |
Allah, bahîre, sâibe, vesîle ve hâm (diye bir şeyler) belirlemedi. Fakat küfredenler Allah'a yalan yere iftira ediyorlar. Onların çoğu akletmezler. |
Ümit Şimşek Meali |
Bahîre, sâibe, vasîle ve hâm'ı(29) Allah size bildirmiş değildir; kâfirler Allah adına yalan uyduruyorlar. Zaten onların çoğunun aklı ermez.* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Allah ne bahîre yapmıştır ne sâibe ne vasîle ne de hâm. Ne var ki küfre sapanlar yalan uydurarak Allah'a iftira ediyorlar ve çokları da akıl erdiremiyorlar. |
M. Pickthall (English) |
Allah hath not appointed anything in the nature of a Bahirah or a Saibah or a Wasilah or a Hami, but those who disbelieve invent a lie against Allah. Most of them have no sense. |
Yusuf Ali (English) |
It was not Allah who instituted (superstitions(809) like those of) a slit-ear she- camel, or a she-camel let loose for free pasture, or idol sacrifices for twin-births in animals, or stallion-camels freed from work: It is blasphemers who invent a lie against Allah. but most of them lack wisdom.* |