Mâide Suresi 93. Ayet


Arapça

لَيْسَ عَلَى الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ جُنَاحٌ فِيمَا طَعِمُواْ إِذَا مَا اتَّقَواْ وَّآمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَواْ وَّآمَنُواْ ثُمَّ اتَّقَواْ وَّأَحْسَنُواْ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Leyse alâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cunâhun fîmâ taimû izâ mâttekav ve âmenû ve amilûs sâlihâti summettekav ve âmenû summettekav ve ahsenû vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).


Kelimeler

leyse değil
alâ ellezîne âmenû Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlerin üzerine
ve amilû es sâlihâti ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
cunâhun günah
fî-mâ o şey hakkında
taimû yemeleri
izâ mâ ittekav takvâ (1.takva) sahibi olmadıkları zaman
ve âmenû ve âmenû olun! yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ulaşmayı dileyin
ve amilû es sâlihâti ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
summe ittekav sonra takvâ sahibi olun (Ruhunuzu Allâh'a teslim ederek 3. takvâya ulaşın!)
ve âmenû ve âmenû olun! yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ulaşmayı dileyin
summe ittekav sonra takvâ sahibi olun (Ruhunuzu Allâh'a teslim ederek 3. takvâya ulaşın!)
ve ahsenû ve ahsen olun!
ve allâhu yuhibbu ve Allah sever
el muhsinîne muhsinler, ahsen olanlar (fizik vücudunu teslim edenler)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali İman edenler ve salih ameller işleyenler için; (Allah’tan) korkup (küfür, zulüm ve kötülükten) sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra (ayakları kaysa bile tekrar Allah’tan) korkup (O’na itiraz ve isyandan) sakındıkları ve iman ettikleri ve (yeniden nefsi ve şeytani dürtülere kapıldıktan) sonra (yine sürekli) korkup (Allah’ın gazabından) sakındıkları ve (ihsan ve cihad ehli olarak) iyilik ve istikamet üzere bulundukları takdirde, (yasaklanmadan önce) tattıkları (ve bulaştıkları kötülükler) dolayısıyla kendilerine bir sorumluluk yoktur. Allah muhsinleri (mesuliyetlerini dikkatle yerine getiren iyilik ehlini) sevendir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali İman edip iyi işlerde bulunanlara; çekindikleri, inandıkları ve iyi işlerde bulundukları, sonra gene çekinmede devam ettikleri, inançlarını güttükleri, sonra da gene çekinip durdukları ve iyilik ettikleri takdirde haram edilmeden önce yedikleri şeyler yüzünden bir vebal yok ve Allah iyilik edenleri sever.
Abdullah Parlıyan Meali İman edip, doğru ve yararlı işler yapanlar, yollarını Allah'ın kitabı ve elçisi ile buldukları ve gerçekten inanıp, doğru ve yararlı işler yaptıkları sürece, haram olunmazdan önce yedikleri şeylerde bir günah yoktur. Yeter ki, hayatlarını Allah'ın kitabıyla düzenlemeye çalışsınlar, iman etmeye devam etsinler ve hayatlarını Allah'ın kitabı vasıtasıyla tanzim etmeye daha da özen göstersinler ve iyilik yapmakta arzulu ve kararlı davransınlar. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.
Ahmet Tekin Meali İman edenlerin, (cihada benzer) salih amel işleyenlerin, takva esaslarına-Kur'an esaslarına dayalı düzeni benimseyerek Allah'ın emirlerine muhalefetten-Allah'ın azabından korundukları, Allah'a, Rasulüne ve Kur'ana iman ettikleri, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirdikleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağladıkları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak oldukları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlemeye devam ettikleri müddetçe, daha önceki yediklerinden-içtiklerinden, bağımlı oldukları şeylerden dolayı kendilerine bir günah yoktur. Yine, iman edenlerin, (cihada benzer) salih amel işleyenlerin, takva esaslarına-Kur'an esaslarına dayalı düzeni benimseyerek Allah'ın emirlerine muhalefetten-Allah'ın azabından korundukları, Allah'a, Rasulüne ve Kur'ana iman ettikleri sürece de, daha önce yediklerinden- içtiklerinden, bağımlı oldukları şeylerden dolayı bir günah yoktur. Gene, İman edenlerin, (cihada benzer) salih amel işleyenlerin, takva esaslarına-Kur'an esaslarına dayalı düzeni benimseyerek Allah'ın emirlerine muhalefetten-Allah'ın azabından korundukları, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıttıkları, samimiyetle ibadet ettikleri, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek oldukları, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcadıkları, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yaptıkları sürece de, daha önce yediklerinden-içtiklerinden, bağımlı oldukları şeylerden dolayı bir günah yoktur. Allah iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslümanları, müslüman idarecileri, askerî erkânı sever.*
Ahmet Varol Meali İman edip salih ameller işleyenler için (kötülüklerden) sakındıkları, iman edip salih ameller işledikleri, sonra yine sakındıkları ve iman ettikleri, sonra yine sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde önceden tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Allah iyilik sahiplerini sever.
Ali Bulaç Meali İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup-sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup-sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup-sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) dedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.
Ali Fikri Yavuz Meali İman edip sâlih âmeller işleyenler üzerine, bundan böyle sakındıkları ve güzel işlere devam ettikleri, sonra takva ve imanlarında kökleştikleri, daha sonra bu takva ile beraber güzel işlerle meşgul oldukları takdirde, önceden (haram kılınmazdan evvel) tattıkları şeylerde, üzerlerine bir günah yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.
Bahaeddin Sağlam Meali İman edip de amel-i salihte bulunanların tattıklarında onlara bir günah yoktur. Sakındıkları takdirde, inanıp ibadet görevlerini yerine getirdikleri takdirde, sonra daha da sakınıp inandıkları takdirde, sonra daha da sakınıp bütün güzellikleri (ve ibadetleri) yaptıkları takdirde.. Şüphesiz Allah sakınıp da güzel ameller yapanları sever.
Bayraktar Bayraklı Meali İnanıp iyi işler yapanlara, bundan böyle kötülüklerden korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra korunup inandıkları, sonra yine korunup iyilik ettikleri takdirde, daha önce yediklerinden ötürü bir günah yoktur. Allah, güzel davrananları sever.
Cemal Külünkoğlu Meali İman edip doğru ve yararlı işler yapanlar, Allah'tan sakınıp iman ettikleri, arkasından yine Allah'tan sakınıp mü'minliklerini devam ettirdikleri ve sonra yine Allah'tan sakınıp iyilik yaptıkları takdirde vaktiyle tattıkları haram yiyecek ve içeceklerden dolayı sorumlu tutulmazlar. Hiç kuşkusuz Allah, güzel davranışta bulunanları sever.
Diyanet İşleri Meali (Eski) İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, -sakınırlar, inanırlar, yararlı işler işlerler, sonra haramdan sakınıp inanırlar ve sonra isyandan sakınıp iyilik yaparlarsa- daha önceleri tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur. Allah iyi davrananları sever.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) İman edip salih ameller işleyenlere; Allah’a karşı gelmekten sakındıkları, iman ettikleri ve salih amel işledikleri, sonra Allah’a karşı gelmekten sakındıkları ve iman ettikleri, sonra yine Allah’a karşı gelmekten sakındıkları ve iyilik ettikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından dolayı bir günah yoktur. Allah, iyilik edenleri sever.
Diyanet Vakfı Meali İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyle sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyle sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyle sakınıp yaptıklarını, ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde (haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı günah yoktur. (Önemli olan inandıktan sonra iman ve iyi amelde sebattır). Allah iyi ve güzel yapanları sever.
Edip Yüksel Meali İnanıp erdemli işler yapanlar, emirlere uyarak inanıp erdemli davrandıkları, günahlardan sakınıp inandıkları ve yine sakınıp iyilik yaptıkları sürece yediklerinden ötürü kendilerine bir günah yoktur. ALLAH iyi davrananları sever.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali İman edip salih amel işleyenler, Allah'tan korktukları, imanlarında sebat ettikleri, salih amel işlemeye devam ettikleri, sonra Allah'tan sakındıkları, imanlarından ayrılmadıkları, yine Allah'tan korktukları ve iyilikte bulundukları müddetçe, daha önce yediklerinden dolayı kendilerine bir günah yoktur. Allah iyilikte bulunanları sever.
Elmalılı Meali (Orjinal) İyman edib de salâhlı salâhlı işler yapan kimseler bundan böyle sakındıkları ve iymanlarında sebat ile salih salih işlerine devam eyledikleri, sonra takvâlarında ve iymanlarında rüsuh buldukları, sonra bu takvâ ile beraber her yaptığını güzel yapan ihsan mertebesine erdikleri takdirde mukaddema tattıklarında kendilerine bir beis yoktur, Allah muhsinleri sever
Hasan Basri Çantay Meali İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar — (Bundan sonra haram olan şeylerden de) sakındıkları, îman (larında sebat ile) iyi iyi işlere devam etdikleri, sonra (haram edilen şeylerden dâima) sakınıb (haram olduklarına iyice) inandıkları ve yine sakınmakda devam ve ısrar ile güzel işler (i arayıb onlar) la iştigal eyledikleri takdirde — (haram kılınmazdan evvel) tatdıklarında üzerlerine hiç bir suç yokdur. Allah, iyi hareket edenleri sever.
Hayrat Neşriyat Meali Îmân edip sâlih ameller işleyenlere, (haramlardan) sakınıp îmân ettikleri ve sâlihameller işledikleri, sonra (günahlarda ısrar etmekten) sakınıp (onların haram olduğuna iyice) inandıkları, sonra (bütün haramlardan) da sakınıp iyilik ettikleri takdirde,(kendilerine haram kılınmadan önce) tattıklarından dolayı bir günah yoktur. Çünki Allah, iyilik edenleri sever.(1)*
İlyas Yorulmaz Meali İman edip, salih (doğru) ameller yapanlara, Allah dan sakınıp doğru işler yapmaya devam ettikleri sürece, sonra (yeri geldiğinde) tekrar korunup iman eder ve yine sırası geldiğinde sakınıp iyi ve güzel işler yaparlarsa (daha önceki) yeyip içtiklerinden dolayı sorumlulukları yoktur. Allah iyilik ve güzel şeyler yapanları sever.
Kadri Çelik Meali İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup sakındıkları, iman ettikleri, salih amellerde bulundukları, sonra sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) yedikleri dolayısıyla bir sakınca yoktur. Allah, ihsan sahiplerini sever.
Mahmut Kısa Meali Daha önce iman edip doğru ve yararlı işler yapanlara, günaha girmekten titizlikle sakındıkları ve bundan böyle aynı kararlılıkla iman edip güzel davranışlar gösterdikleri sürece, önceden yiyip içtikleri şeylerden dolayı bir günah yoktur. Yeter ki, herhangi bir yiyecek veya içeceğin yasaklığını bildiren ilâhî hükmü öğrendikten sonra, yine kötülüklerden korunmaya devam etsinler, yeni tanıştıkları her ayete yeniden iman etsinler ve sonra da, ömürlerinin sonuna kadar fenâlığın her çeşidinden kaçınarak ellerinden geldiğince iyilik yapmaya devam etsinler. Hiç kuşkusuz Allah, güzel davrananları sever. Ve kimlerin bu sevgiye lâyık olduğunu sizlere de göstermek üzere, kullarını imtihân eder:
Mehmet Türk Meali (Allah’ın istediği gibi) îman edip, (inandığı) iyi işleri yaşayanlar Allah’tan hakkıyla sakınıp (Allah’ın istediği gibi) îman edip (inandıkları) iyi işleri yaşadıkları, sonra Allah’tan hakkıyla sakınıp îman ettikleri, sonra da Allah’tan hakkıyla sakınıp iyi yaşadıkları sürece, daha önce yediklerinden dolayı kendilerine bir günâh yoktur.1 Elbette Allah, iyilikte bulunanları sever.2 *
Muhammed Esed Meali İmana ermiş olup doğru ve yararlı işler yapanlar, Allah'a karşı sorumluluk bilinci duydukları ve [gerçekten] inanıp doğru ve yararlı işler yaptıkları sürece her istediklerinden serbestçe yararlanabilirler: 108 yeter ki Allah'a karşı sorumluluk bilinci duymaya ve iman etmeye devam etsinler ve Allah'a karşı sorumluluklarının bilincine daha çok varsınlar 109 ve iyilik yapmakta arzulu ve kararlı davransınlar. Allah iyilik yapanları sever.
Mustafa İslamoğlu Meali İman edip sâlih amel işleyenler, takva ehli oldukları, iman edip sâlih amel işlemeye devam ettikleri sürece, (önceden) tattıklarından dolayı sorumlu tutulmayacaklardır;[984] yeter ki takvada ve imanda, dahası, takvada ve iyilikte kararlı olsunlar: Zira Allah iyileri sever.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali İmân edip de sâlih sâlih amellerde bulunanların üzerine ittika edip de mü'min bulundukları ve güzel güzel işleri işledikleri, sonra da muttakî oldukları ve imân eyledikleri, sonra da ittikada bulunarak ihsan yaptıkları takdirde (evvelce) tatmış oldukları şeyde bir günah yoktur. Ve Allah Teâlâ muhsin olanları sever.
Suat Yıldırım Meali İman edip iyi ve yararlı işler yapanlara, bundan böyle Allah'a karşı gelmekten sakındıkları ve imanlarında sebat ile iyi ve yararlı işlerine devam ettikleri, sonra takvâları ve imanları tam sağlamlaşıp kökleştiği, daha sonra da bu takvâ ile beraber, başkalarına iyilik eden ve her yaptığını güzel yapan ihsan mertebesine erdikleri takdirde, daha önce yiyip içtiklerinden dolayı kendilerine bir vebal yoktur. Allah da böyle güzel davrananları sever. [7, 31]*
Süleyman Ateş Meali İnanıp iyi işler yapanlara -bundan böyle (kötülüklerden) korunup inandıkları ve iyi işler yaptıkları, sonra (yasaklardan) korunup (onların yasaklığına) inandıkları ve yine korunup iyilik ettikleri takdirde (daha önce) yediklerinden ötürü bir günah yoktur. Allah güzel davrananları sever.
Süleymaniye Vakfı Meali İnanıp güvenen ve iyi işler yapanlar, yiyip içtikleri şeyden dolayı sorumlu tutulmazlar[*]. Bu, çekindikleri, inanıp güvendikleri ve iyi işler yaptıkları, yine çekindikleri, inandıkları yine de çekindikleri ve güzel davrandıkları takdirde böyledir. Allah güzel davrananları sever.
Şaban Piriş Meali İman edip, doğruyu yapanlara; çekinip, iman eder ve doğruları işlerlerse daha önce tattıklarından dolayı bir günah yoktur. İman ederek korunurlar, sonra yine iyiye yönelerek kendilerini korurlarsa, Allah, iyiye yönelenleri sever.
Ümit Şimşek Meali İman edip güzel işler yapanlar, bundan böyle haramdan sakınıp iman ederek güzel işler yaptıkları, sonra takvâlarında ve imanlarında sebat ettikleri, sonra da takvâlarını daha da güzelleştirerek iyilik yaptıkları takdirde, daha önce tatmış oldukları şeylerden dolayı onlara bir günah yoktur.(26) Çünkü Allah iyilik yapan ve iyi kulluk edenleri sever.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
M. Pickthall (English) There shall be no sin (imputed) unto those who believe and do good works for what they may have eaten (in the past). So be mindful of your duty (to Allah), and do good works; and again: be mindful of your duty, and believe; and once again: be mindful of your duty, and do right. Allah loveth the good.
Yusuf Ali (English) On those who believe and do deeds of righteousness there is no blame for what they ate (in the past), when they guard themselves from evil, and believe, and do deeds of righteousness,- (or) again, guard themselves from evil and believe,- (or) again, guard themselves from evil and do good. For Allah loveth those who do good.(798)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları