Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
De ki: "Bilmiyorum, size va’ad edilen (kıyamet ve azap) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır?" (Bu gaybi bilgiler Allah katındadır.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
De ki: Ben bilmem, size vaadedilen pek mi yakın, yoksa Rabbim, onu bir müddet uzattı mı? |
Abdullah Parlıyan Meali |
De ki: “Tehdit edilegeldiğiniz azap veya kıyamet yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun bir zaman geciktirir mi bilmiyorum? |
Ahmet Tekin Meali |
“Tehdit edildiğiniz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, onu bilemem.” de. |
Ahmet Varol Meali |
De ki: "Size vaadedilen yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar bilemem. |
Ali Bulaç Meali |
De ki: 'Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Bilmiyorum, o korkutulduğunuz azab yakın mı, yoksa Rabbim ona uzun bir müddet mi tayin eder?” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
De ki: “Bilmiyorum, size vaadedilen azap yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi tayin edecektir? |
Bayraktar Bayraklı Meali |
De ki: “Uyarıldığınız azap yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi belirlemiştir, bilmiyorum.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
De ki: “Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azap) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
De ki: Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır ben bilmem." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
De ki: “Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem.” |
Diyanet Vakfı Meali |
De ki: Tehdit edilegeldiğiniz (azap), yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, ben bilmem. |
Edip Yüksel Meali |
De ki, "Size söz verilen yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi belirlemiştir bilmiyorum." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
De ki: "Ben bilmem, o size vaad edilen şey yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar.." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
De ki: dirayet ile bilmem: yakınmı o size va'dolunan? Yoksa Rabbım onun için bir uzun gayemi yapar? |
Hasan Basri Çantay Meali |
De ki (Habîbim): «Tehdîd edilegeldiğiniz (azâb) ın yakın mı, yoksa Rabbimin ona uzun bir müddet mi' ta'yîn etmiş olduğunu ben bilmem». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ey Resûlüm!) De ki: “Tehdîd olunageldiğiniz (o azab) bilmiyorum yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi ta'yîn eder?” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Deki “Size vaat edilen hesap günü yakınmıdır? Ben bilmem. Yahut Rabbim o günü uzatmış mıdır? Onu da bilmem.” |
Kadri Çelik Meali |
De ki: “Size vaat edilen (azap) yakın mı, yoksa Rabbim onun için bir süre mi belirlemiştir, bilemiyorum?” |
Mahmut Kısa Meali |
Bunun ne zaman gerçekleşeceğini soracak olurlarsa, onlara de ki: “Uyarıldığınız bu azap yakın mıdır; yoksa Rabb’im onun için uzun bir süre mi belirlemiştir, onu ben bilemem.” |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed! Onlara): “Ben, size vâdedilen (azap) yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre koymuş mudur? Bilemem.” de. |
Muhammed Esed Meali |
De ki: “Önceden uyarıldığınız bu [akibet]in yakın olup olmadığını yahut Rabbimin onun için uzun bir vade koyup koymadığını bilemem”. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
De ki: “Keşke bilseydim tehdit edildiğiniz azap yakın mı, yoksa Rabbim onu bir müddet daha erteledi mi?”[5368]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
De ki: «Ben bilmem ki tehdid edilir olduğunuz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir müddet mi tayin kılar?» |
Suat Yıldırım Meali |
Ey Resulüm! De ki: “O sizin tehdit edildiğiniz azap yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için bir süre mi belirler, kesin bilmiyorum. ” |
Süleyman Ateş Meali |
De ki: "Size söylenen şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır, bilmem." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
De ki “Tehdit edildiğiniz şey yakında mı olacak yoksa Rabbim onun için bir süre mi belirlemiş; ben onu bilemem.” |
Şaban Piriş Meali |
De ki:-Size vaat edilen yakın mı yoksa Rabbim onu uzak mı kıldı bilmiyorum. |
Ümit Şimşek Meali |
De ki: Size vaad olunan şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için bir süre mi tanır; onu da ben bilemem. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
De ki: "Bilmiyorum, size vaat edilen şey yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır?" |
M. Pickthall (English) |
Say (O Muhammad, unto the disbelievers): I know not whether that which ye are promised is nigh, or if my Lord hath set a distant term for it. |
Yusuf Ali (English) |
Say: "I know not whether the (Punishment) which ye are promised is near,(5748) or whether my Lord will appoint for it a distant term.* |