Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Allah, asla) Bunun (gibi intikamlarının) sonucundan korkmazdı (ve hiçbir güç O’nu durduramazdı.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bu işin sonundan korkmazdı ki. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Çünkü Allah bu işin sonundan korkmazdı ki. |
Ahmet Tekin Meali |
Azılı şakî yaptığının bir bedeli olacağından korkmuyor; Sâlih de bunun ümmetine, mü'minlere bir zararı dokunacağı endişesini taşımıyordu. |
Ahmet Varol Meali |
Bunun sonundan da korkmamaktadır. |
Ali Bulaç Meali |
(Allah, asla) Bunun sonucundan korkmaz. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Allah (yaptığı bu azabın) akıbetinden korkacak değildir, (hiç bir sorumluluğu yoktur). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Allah, bu işi böyle bitirdiğinden korkmaz. (O adaletle hükmettiği için, her şeyi yerli yerinde ve güzeldir. İmtihan gereği üstünlerin, iyilerin oluşması için, bazılarının kaybetmesi lazım. Ve kimsenin, neden ben böyle oldum? Diye şikâyet hakkı yoktur. Çünkü kendisi isteyerek yanlışı tercih etmiştir.) |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Çünkü onların hiçbiri, başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu.[765]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Allah (yaptığı bu azabın) sonucundan korkacak değildir (hiç kimseye verecek bir hesabı yoktur). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bu işin sonundan O'nun korkusu yoktur.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Allah, bunun sonucundan çekinmez de! |
Diyanet Vakfı Meali |
11, 12, 13, 14, 15. Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah'ın Resûlü onlara: «Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!* |
Edip Yüksel Meali |
Ne var ki hâlâ onların sonlarından ders alınmıyor |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Âlemlerin rabbı da günahlarını başlarına geçiri geçiriverdi de o yeri düzleyiverdi. Öyle ya o sonundan korkacak değil ki |
Hasan Basri Çantay Meali |
bunun sonundan (hiç bir vech ile) korkmayarak! |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve (O,) bunun (bu yaptığı işin) âkıbetinden korkmaz!(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
(Deveyi kesmenin) Sonucundan korkuları yoktu. |
Kadri Çelik Meali |
(Allah, asla) Bunun sonucundan da korkmaz. |
Mahmut Kısa Meali |
Hem de, bu işin sonucundan zerrece korkmadan! Çünkü O’nun üstünde O’nu sorumlu tutacak, O’na zarar verebilecek hiçbir kuvvet ve kudret yoktur. |
Mehmet Türk Meali |
O, (Allah) yaptığı işin sonucundan korkmaz.1 * |
Muhammed Esed Meali |
çünkü [onlardan] hiç biri başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu. 10 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
oysa ki o (kavim) kendi akıbetinden zerrece endişe etmezdi.[5758]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve Allah Teâlâ onların bu ihlak-i akibetinden korkacak değildir. |
Suat Yıldırım Meali |
Bunun sonucundan da asla endişe etmedi. |
Süleyman Ateş Meali |
(Rab) Bu işin sonundan korkmaz. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Hâlbuki o hayırsız[*], bu işin böyle biteceğini hiç beklemiyordu.* |
Şaban Piriş Meali |
Bunun sonucundan Allah'ın bir endişesi yoktur. |
Ümit Şimşek Meali |
Allah bunun sonucundan korkacak değil ya! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Allah, işin sonundan korkacak değil ya! |
M. Pickthall (English) |
He dreadeth not the sequel (of events). |
Yusuf Ali (English) |
And for Him(6158) is no fear of its consequences.* |