Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sonra da (her nefse) fücurunu (kötülüklerini) ve takvasını (küfür ve kötülükten sakınma çarelerini) ilham edip (öğreten yüce Rabbe yemin olsun ki). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken ona kötülüğünü de, çekinmesini de ilham etmiştir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
sonra da o insana kötü ile iyiyi, doğruluk ile sapıklığı birbirinden ayıracak özellik ve ölçüyü öğretene veya insanlara hayrı ve şerri, itaat ve isyanı ilham ile öğreten Allah'a. |
Ahmet Tekin Meali |
Andolsun nefsi, insanı, günah işleme, mantıklı düşünme ve dinin dışına çıkma zaaflarıyla, vicdan azabıyla; takva esaslarını-Kur'an esaslarını benimseme ve hayata geçirme, Allah'a sığınma, emirlerine yapışma, günahlardan arınma, azaptan korunma, kulluk ve sorumluluk şuuruyla özgürce şahsiyetini geliştirme, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma kabiliyetiyle donatana! |
Ahmet Varol Meali |
Sonra ona kötülüğe eğilimini ve takvasını ilham edene. |
Ali Bulaç Meali |
Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sonra da o nefse, isyanını ve itaatını öğretene ki, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O nefse bozulma ve korunmayı yanlış ve doğruyu ilham edene (yapısına) andolsun ki |
Bayraktar Bayraklı Meali |
1,2,3,4,5,6,7,8. Güneşe ve onun aydınlık veren parlaklığına; onu izlediğinde aya; güneşi açığa çıkardığında gündüze; güneşi örttüğünde geceye; göğe ve onu bina edene; yere ve onu döşeyene; nefse ve onu şekillendirene; nefse, kötülüğe ve korunmaya açık özelliklerini verene yemin olsun ki, [762][763]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti ilham edene andolsun ki, |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene and olsun ki: |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
7,8,9. Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. |
Diyanet Vakfı Meali |
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. |
Edip Yüksel Meali |
Sonra da ona kötülüğünü ve erdemliliğini bildirene andolsun ki; |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham eyliyene ki |
Hasan Basri Çantay Meali |
sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki, |
Hayrat Neşriyat Meali |
Sonra da ona (o kişiye) günâhını ve takvâsını (neyin isyan, neyin itâat olduğunu bildirerek) ilhâm edene (yemîn olsun)! |
İlyas Yorulmaz Meali |
(Yaratıcı Allah) Nefse günah işlemeyi ve korunmayı ilham etmiştir. |
Kadri Çelik Meali |
Sonra ona kötülüğü ve ondan sakınmayı ilham edene. |
Mahmut Kısa Meali |
Sonra da ona doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneği bahşeden; bununla birlikte hakîkati apaçık ortaya koyan ayetler göndererek, ona kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu öğreten yüce Rabb’e! |
Mehmet Türk Meali |
Sonra da onun gönlüne, kötülük ve iyilik yapma kabiliyetini verene yemin olsun ki,1* |
Muhammed Esed Meali |
ve nasıl ahlakî zaaflarla olduğu kadar Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle de donatıldığını! 6 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve nihayet insan benliğine iyiyi ve kötüyü tanıyıp sorumsuz ve sorumlu davranma yeteneğini[5752] yerleştiren (şahit olsun) ki:[5753]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sonra da ona günahını ve takvâsını ilham etmiş olana (andolsun ki), |
Suat Yıldırım Meali |
8, 9. Ona hem kötülük, hem de ondan sakınma yolu ilham eden hakkı için ki: Nefsini maddî ve manevî kirlerden arındıran, felaha erer. [90, 10; 76, 3] |
Süleyman Ateş Meali |
Ona bozukluğunu ve korunmasını (isyanını ve ita'atini) ilham edene andolsun ki: |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sonra yaptığının kötü veya iyi olduğunu ilham[*] edene yemin olsun ki* |
Şaban Piriş Meali |
Sonra da ona kötülüğü ve korunmayı ilham edene.. |
Ümit Şimşek Meali |
Kötülüğünü de, iyiliğini de ona ilham edene: |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene ki, |
M. Pickthall (English) |
And inspired it (with conscience of) what is wrong for it and (what is) right for it. |
Yusuf Ali (English) |
And its enlightenment as to its wrong and its right;- |