Fussilet Suresi 11. Ayet


Arapça

ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاء وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْأَرْضِ اِئْتِيَا طَوْعًا أَوْ كَرْهًا قَالَتَا أَتَيْنَا طَائِعِينَ


Türkçe Okunuşu

Summestevâ iles semâi ve hiye duhânun fe kâle lehâ ve lil ardı’tiyâ tav’an ev kerhâ(kerhen), kâletâ eteynâ tâiîn(tâiîne).


Kelimeler

summe sonra
istevâ istiva etti, karar kıldı, hükmetti
iles semâi (ilâ es semâi) semaya
ve hiye ve o
duhânun duman, buhar halinde
fe o zaman, böylece
kâle dedi
lehâ onda, onun
ve li el ardı ve arza, yeryüzüne
i'tiyâ ikiniz gelin
tav'an isteyerek
ev veya
kerhen zorla
kâletâ ikisi söyledi, dedi
eteynâ biz getirdik
tâiîne isteyenler olarak (isteyerek)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Sonra, duman (gaz bulutları) halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yerküreye dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek (meydana) gelin." İkisi de: "İsteyerek (itaat ederek) geldik" dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Sonra bir duman halinde olan göğü yaratmayı hükmetmiştir de ona ve yeryüzüne, dileyerekdilemeyerek meydana gelin demiştir, ikisi de, dileyerek geldik demişlerdir.
Abdullah Parlıyan Meali Ve sonra da gaz ve duman halinde bulunan göğü yaratmaya yöneldi ve “Gönüllü veya gönülsüz emrime uyun!” dedi. Yer ve gök ikisi birden “Gönüllü, isteyerek ve itaat ederek geldik” dediler, yani “Hakkımızda koyduğun, her türlü kanun ve nizama uyacağız!” diyerek itaat edeceklerini bildirdiler.
Ahmet Tekin Meali Sonra gaz halinde olan göğe yönelerek, çekimini tesis edip dengesini sağladı, hükümranlığını kurdu. Göğe ve yer küreye: “İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin, kurduğum düzene dahil olun" buyurdu. Onlar: “İsteyerek geldik" dediler.
Ahmet Varol Meali Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi. Onlar: "İsteyerek geldik" dediler.
Ali Bulaç Meali Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: 'İsteyerek veya istemeyerek gelin.' İkisi de: 'İsteyerek (İtaat ederek) geldik' dediler.
Ali Fikri Yavuz Meali Sonra (Allah), buhar halinde olan göğü yaratmayı kasd etti de ona ve arza: “-İkiniz de istiyerek veya istemiyerek gelin meydana çıkın.” dedi. Onlar da: “-Biz istiyerek geldik.” dediler. (Allah'ın emrine boyun eğdiler).
Bahaeddin Sağlam Meali Sonra Allah, göğe yöneldi; gök duman halinde idi. Ona ve yere: “İsteyerek veya istemeyerek (emrimize) gelin!” dedi. Onlar: “Biz isteyerek geldik” dediler.
Bayraktar Bayraklı Meali “Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, göğe ve yerküreye, “İsteyerek veya istemeyerek, geliniz!” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler.
Cemal Külünkoğlu Meali Sonra (iradesi) duman hâlinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne: “İkinizde İsteyerek veya istemeyerek (varlık alanına) gelin” buyurdu. O ikisi de, “İsteyerek geldik” dediler. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Sonra, duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler.
Diyanet Vakfı Meali Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de «İsteyerek geldik» dediler.  *
Edip Yüksel Meali Sonra duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, "İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin," dedi. Onlar da, "İsteyerek geldik," dediler.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin." dedi. Her ikisi de: "İsteyerek geldik" dediler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Sonra Semaya doğruldu da o bir dumanken ona ve Arza gelin, ikiniz de ister istemez, dedi: geldik istiye istiye dediler
Hasan Basri Çantay Meali Sonra (irâdesi) göğe — ki, o bir buhaar haalinde idi — doğruldu da ona ve arza «ikiniz de ister istemez gelin» buyurdu. Onlar da «İsteye isteye geldik» dediler.
Hayrat Neşriyat Meali Sonra duman hâlinde bulunan göğü kasdetti de ona ve yere: “İsteyerek veya istemeyerek gelin!” dedi. (İkisi de:) “İtâat edenler olarak geldik!” dediler.(3)*
İlyas Yorulmaz Meali Sonrada göğü yaratmaya yöneldi. Sonra göğe ve yere “İkinizde isteyerek veya istemeyerek bana gelin (itaat edin)” dedi. İkisi de “İsteyerek, gönülden itaat ederek geldik” dediler.
Kadri Çelik Meali Sonra, kendisi duman (gaz) halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” İkisi de “İsteyerek (itaat ederek) geldik” dediler.
Mahmut Kısa Meali Sonra kudret ve irâdesiyle, henüz gaz bulutu hâlinde olan göğe yöneldi; göğe ve yere, “İkiniz de, isteyerek veya istemeyerek koyduğum yasalara boyun eğin!” buyurdu. Onlar da, lisân-ı hâl ile, “Başüstüne, emrine gönülden boyun eğdik!” dediler.
Mehmet Türk Meali Sonra (Allahın, iradesi)1 duman halinde olan göğe yönelip ona ve yeryüzüne: “Yaratılışınıza uysa da uymasa da ikiniz birlikte birbirinizle uyum sağlayın.”2 dedi. İkisi de derhâl: “Uyum sağladık.” dediler.3*
Muhammed Esed Meali Ve 11 O, [sadece] duman halinde 12 olan göklere şekil verdi; onlara ve arza, “İkiniz de isteyerek yahut istemeden [varlık alanına] gelin!” diye buyurdu. İkisi birden: “Peki, boyun eğerek geliriz!” dediler. 13
Mustafa İslamoğlu Meali Dahası,[4240] O duman[4241] halindeki göğü[4242] şekillendirdi; ona ve arza, “Her ikiniz, ister istemez (varlık sahnesine) gelin!” dedi. İkisi birden “Bizler boyun eğerek (varlık sahnesine) geldik!” dediler.[4243]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Sonra göğe, o bir duman halinde iken teveccüh etti. Sonra ona ve yer için buyurdu ki: «İsteyerek veya istemeyerek geliniz». Onlar da, «İsteyiciler olarak geldik,» dediler.
Suat Yıldırım Meali Sonra iradesi bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: “İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin! ” onlar da: “Gönüllü olarak geldik. ” dediler.
Süleyman Ateş Meali Sonra duman (gaz) halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "İsteyerek veya istemeyerek (buyruğuma) gelin" dedi. "İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.
Süleymaniye Vakfı Meali Aynı zamanda duman halindeki göğe yönelmiş, ona ve yere: “İsteyerek veya istemeyerek emrime girin!” demişti; ikisi de “İsteyerek emrine girdik” diye cevap vermişlerdi.
Şaban Piriş Meali Sonra gaz halinde bulunan göğe yöneldi ve dünya ile göğe:-İsteyerek ya da istemeyerek gelin! dedi. Onlar da:-İsteyerek geldik, dediler.
Ümit Şimşek Meali Bundan başka, duman halindeki göğe yöneldi ve hem ona, hem de yeryüzüne “İsteseniz de, istemeseniz de gelin” buyurdu. İkisi de “İsteyerek geldik” dedi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"
M. Pickthall (English) Then turned He to the heaven when it was smoke, and said unto it and unto the earth: Come both of you, willingly or loth. They said: We come, obedient.
Yusuf Ali (English) Moreover He comprehended(4474) in His design the sky,(4475) and it had been (as) smoke: He said to it and to the earth: "Come ye together,(4476) willingly or unwillingly." They said: "We do come (together), in willing obedience."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları