Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
İman edenleri (ve gereğini yapanları, küfür ve kötülükten) sakınmakta olanları ise kurtardık. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve inananları kurtardık ve onlar, çekinen kişilerdi. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Biz yalnızca iman etmiş ve yolunu yordamını Allah'ın kitabıyla bulanları kurtarmış olduk. |
Ahmet Tekin Meali |
İman ederek, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışmaya, günahlardan arınıp, azaptan korunmaya, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmaya, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmaya devam edenleri biz kurtardık. |
Ahmet Varol Meali |
İman eden ve sakınanları kurtardık. |
Ali Bulaç Meali |
İman edenleri ve sakınanları ise kurtardık. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Peygamberleri Salih'e) iman edib de (küfürden) sakınanları ise kurtardık. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve inanıp da (özlerini) koruyanları kurtardık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İnananları ve Allah'tan sakınanları kurtardık. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İnananları ve Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanları ise kurtardık. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnananları ve Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtardık.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İnananları ve Allah’a karşı gelmekten sakınanları kurtardık. |
Diyanet Vakfı Meali |
İnananları kurtardık. Onlar (Allah'tan) korkuyorlardı. |
Edip Yüksel Meali |
İnananları ve erdemli davrananları ise kurtardık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz iman edenleri ve kötülükten sakınanları ise kurtardık. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İyman edip de korunur olanları ise kurtardık |
Hasan Basri Çantay Meali |
(İçlerinden) îman edib de (Allahdan) korkanları ise kurtardık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Îmân edip (günahlardan) sakınmakta olanları ise kurtardık. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kendilerini korumuş olan iman edenleri bu azaptan kurtardık. |
Kadri Çelik Meali |
İman edenleri ve korkup sakınmakta olanları ise kurtardık. |
Mahmut Kısa Meali |
Âyetlerimize iman eden ve bu imana yaraşır dürüst ve erdemlice bir hayatı tercih ederek kötülüklerden sakınan kimseleri ise, dünya ve âhiret azâbından kurtardık.
Kâfirlerin âhirette uğrayacakları azâba gelince: |
Mehmet Türk Meali |
Biz de (Allah’a gerçekten) inanan ve Ondan (hakkıyla) sakınanları kurtardık. |
Muhammed Esed Meali |
Biz, [yalnızca] imana ermiş olan ve Bize karşı sorumluluk bilinci duyanları kurtardık. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ama Biz, iman eden ve sorumluluk bilinciyle kuşananları kurtardık. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve imân etmiş ve ittikâda bulunur olmuş olanları ise necâta erdirdik. |
Suat Yıldırım Meali |
İman edip de Allah'a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık. |
Süleyman Ateş Meali |
İnananları ve korunanları kurtardık. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
İnanıp güvenmiş ve kendilerini korumuş olanları daha önce kurtardık. |
Şaban Piriş Meali |
İman edenleri ise, Allah'tan sakınmaları sebebiyle kurtarmıştık. |
Ümit Şimşek Meali |
İman eden ve Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İnananları kurtardık, onlar korunuyorlardı. |
M. Pickthall (English) |
And We delivered those who believed and used to keep their duty to Allah. |
Yusuf Ali (English) |
But We delivered those who believed and practised righteousness. |