Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Kur’an’ın hayat ve huzur veren davetine karşı müşrikler, Hz. Peygambere ve davetçilere) Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye (Kur’ani gerçeklere ve İslami gereklere) karşı kalplerimiz örtülü durumdadır, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle Senin aranda da bir perde vardır. Artık Sen (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten (Seni engellemek için her şeyi) yapıyoruz, yapacağız." |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve derler ki: Bizi davet ettiğin şeye karşı gönüllerimizde perdeler var ve kulaklarımızda ağırlık var ve seninle bizim aramızda da bir perde var, artık sen, dinince çalış, biz de çalışmadayız. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve “Ey Muhammed!” derler. “Kalplerimiz, bizi çağırdığın şeye karşı örtüler, kılıflar içinde ve kulaklarımızda bir ağırlık ve sağırlık vardır. Seninle bizim aramızda bir engel var. Öyleyse sen ne istersen yap, unutma ki biz de, her zaman yaptığımızı yine yapacağız.” |
Ahmet Tekin Meali |
"- Kalplerimiz örtü içinde. Bizi davet ettiğin, teşvik ettiğin şeylerle ilgisi yok. Kulaklarımızda ağırlık var, bizimle senin aranda bir de perde mevcut. Onun için, sen bilinçli olarak görevini yap, biz bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz." dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda da bir ağırlık var. Bizimle senin aranda da bir perde var. Artık sen (bildiğini) yap, biz de (bildiğimizi) yapıyoruz." |
Ali Bulaç Meali |
Dediler ki: 'Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalblerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm, sana) onlar şöyle dediler: “- Senin bizi dâvet ettiğin Kur'an'dan kalblerimiz örtüler içindedir (dediğini anlamıyoruz). Kulaklarımızda da bir ağırlık var ve bizimle senin aranda bir perde mevcuttur. O halde sen dinin üzere çalış, biz de dinimiz üzere çalışacağız.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve dediler ki: “Sizin bizi çağırdığınız mesaja karşı kalbimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da ağırlık vardır, bizimle senin aranda da bir perde vardır. Sen çalış, biz de çalışacağız.” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlar, “Bizi çağırdığın şeye karşılık kalplerimiz perdelenmiştir. Kulaklarımızda bir ağırlık ve bizimle senin aranda da bir perde vardır. Sen istediğini yap, biz de istediğimizi yapacağız” dediler.[508]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Dediler ki: “Ey Muhammed! Bizi çağırdığın şeye karşı kalbimizde bir örtü, kulaklarımızda bir ağırlık ve seninle bizim aramızda bir perde vardır. Sen istediğini yap, biz de istediğimizi yapıyoruz.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
2,3,4,5. Bu Kitap, merhametli olan Allah katından indirilmedir; bilen bir millet için müjdeci ve uyarıcı olmak üzere Arapça okunarak, ayetleri uzun uzun açıklanmıştır. Ama insanların çoğu yüz çevirmiştir, onlar işitmezler de: "Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda ağırlık, bizimle senin aranda anlaşmamıza engel vardır; istediğini yap, biz de yapacağız" derler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Dediler ki: “(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır. O hâlde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacağız.”[476]* |
Diyanet Vakfı Meali |
Ve dediler ki: Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadır. Onun için sen (istediğini) yap, biz de yapmaktayız! * |
Edip Yüksel Meali |
Dediler ki: "Senin bizi çağırdığın şeye karşı sabit fikirliyiz, kulaklarımızda ağırlık ve bizimle sizin aranızda bir perde vardır. İstediğini yap, biz de yapacağız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar: "Ey Muhammed! Senin bizi davet ettiğin şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Seninle bizim aramızda anlaşmamıza engel bir de perde vardır. Sen istediğini yap, çünkü biz yapıyoruz" dediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve şöyle demektedirler: kalblerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var, ve seninle bizim aramızdan bir gerki çekilmiştir, haydi yap yapacağını, çünkü biz yapıyoruz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onlar «Bizi kendisine da'vet edegeldiğin şeyden kalblerimiz örtüler içindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. O halde sen (dînince) amel (ve hareket) et. Biz de şübhesiz (dinimize göre) amel (ve hareket) ediciyiz» derler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve dediler ki: “Bizi kendisine da'vet ettiğin şeyden (dolayı), kalblerimiz örtüler içindedir (ne yapsan inanmayacağız) ve kulaklarımızda bir ağırlık vardır (ne söylesen dinlemeyeceğiz) ve seninle bizim aramızda bir perde vardır (ne göstersen görmeyeceğiz). Artık(sen yapacağını) yap; muhakkak ki biz (öyle) yapanlarız!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlar “Kalplerimiz senin davetine karşı engellerle dolu, kulaklarımızda bir ağırlık ve seninle bizim aramızda bir perde var. Sen bildiğini yap. Bizde bildiklerimizi yapacağız” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
Ve dediler ki: “Bizi kendisine çağırmakta olduğun şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda da bir perde vardır. Artık sen (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz.” |
Mahmut Kısa Meali |
Ve tavır ve davranışlarıyla, âdetâ “Ey Müslüman!” diyorlar, “Bizi çağırdığın bu tevhid inancına karşı kalplerimiz kapalı, kulaklarımız sağırdır; dolayısıyla, seninle bizim aramızda aşılmaz bir engel vardır! Öyleyse sen bize öğüt vermeyi bırak da, şu savurduğun tehditleri gerçekleştirmek için yapacağını yap fakat şunu unutma ki, biz de sizi ezip yok etmek için elimizden geleni yapacağız!” |
Mehmet Türk Meali |
Ve (kâfirler): “(Ey Muhammed!) Bizi kendisine davet ettiğin şeye karşı bizim kalplerimiz kapalı,1 kulaklarımız sağırdır.2 Bizimle senin aranda da bir perde vardır. Artık sen (ne yapacaksan) yap! Biz de (yapacağımızı) kesinlikle yapacağız” dediler.3* |
Muhammed Esed Meali |
ve “[Ey Muhammed!]” derler, “Kalplerimiz bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, kulaklarımız sağırdır ve bizimle senin aranda bir engel vardır. 4 Öyleyse, sen [ne istersen] yap, unutma ki biz de [her zaman yaptığımızı] yine yapacağız!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bir de dönüp derler ki: “Kalplerimiz bizi çağırdığın şeye kapalıdır, kulaklarımızda manevi bir kurşun[4234] vardır; dahası seninle bizim aramızda aşılmaz bir engel vardır: Şu halde sen (elinden geleni) yap, unutma ki biz de (elimizden geleni) yapacağız!* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve dediler ki: «Kendisine bizi davet ettiğin şeyden bizim kalplerimiz örtüler içindedir. Ve bizim kulaklarımızda bir ağırlık vardır. Ve bizim aramızdan ve senin arandan bir perde vardır. Artık sen (kendi dinine göre) amel et. Şüphe yok ki, biz de (kendi dinimize göre) amel edicileriz.» |
Suat Yıldırım Meali |
Ve derler ki: “Senin bizi dâvet ettiğin inançlara karşı kalplerimiz kapalıdır, örtüler içindedir; kulaklarımızda da ağırlık bulunmaktadır. Hem aramızda bir perde çekilmiştir. Artık bu durumda yapacağın bir şey varsa yap, biz de bildiğimiz gibi yapmaya devam edeceğiz! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Dediler ki: "Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kılıflar içinde, kulaklarımızda bir ağırlık ve seninle bizim aramızda bir perde var. Sen (istediğini) yap, biz de (istediğimizi) yapıyoruz." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Şunu söylerler: “Senin çağrına gönlümüz kapalı, kulaklarımız tıkalıdır; aramızda da perde var. Bizim işimiz yolunda; sen kendi işine bak.” |
Şaban Piriş Meali |
-Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimizde örtüler, kulaklarımızda ağırlık vardır. Seninle bizim aramızda da bir perde vardır. Sen çalış, biz de çalışacağız, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
Dediler ki: “Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtülü, kulaklarımızda ağırlık, seninle bizim aramızda da perde var. Artık ne yapacaksan yap; biz de yapacağız.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dediler ki: "Bizi çağırdığın o şeye karşı kalplerimiz kılıflar içinde; kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde var. O halde, sen işini yap, muhakkak biz de işimizi yapacağız." |
M. Pickthall (English) |
And they say: Our hearts are protected from that unto which thou (O Muhammad) callest us, and in our ears there is a deafness, and between us and thee there is a veil. Act, then. Lo! we also shall be acting. |
Yusuf Ali (English) |
They say: "Our hearts are(4465) under veils, (concealed) from that to which thou dost invite us, and in our ears in a deafness, and between us and thee is a screen: so do(4466) thou (what thou wilt); for us, we shall do (what we will!)"* |