Tevbe Suresi 101. Ayet


Arapça

وَمِمَّنْ حَوْلَكُم مِّنَ الأَعْرَابِ مُنَافِقُونَ وَمِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ مَرَدُواْ عَلَى النِّفَاقِ لاَ تَعْلَمُهُمْ نَحْنُ نَعْلَمُهُمْ سَنُعَذِّبُهُم مَّرَّتَيْنِ ثُمَّ يُرَدُّونَ إِلَى عَذَابٍ عَظِيمٍ


Türkçe Okunuşu

Ve mimmen havlekum minel a’râbi munâfikûn(munâfikûne), ve min ehlil medîneti meredû alân nifâkı lâ ta’lemuhum, nahnu na’lemuhum, se nuazzibuhum merrateyni summe yuraddûne ilâ azâbin azîm(azîmin).


Kelimeler

ve mimmen (min men) ve o kimselerden
havle-kum sizin etrafınızda
min el a'râbi bedevî Araplardan, göçebe yaşayan Araplardan
munâfikûne münafıklar
ve min ehle el medîneti ve şehir (Medine) halkından
meredû adet edinmiş, alışmış olanlar
alâ en nifâkı nifak üzerinde olma
lâ ta'lemu-hum onları sen bilmezsin
nahnu biz
na'lemu-hum onları biz biliriz
se nuazzibu-hum onları azaplandıracağız
merrateyni iki kere
summe sonra
yuraddûne döndürülecekler, çevrilecekler
ilâ azâbin azîmin büyük azaba

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Her asırda) Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar bulunacaktır ve Medine halkından (şehir ve kasabalarda medeni hayat yaşayanlardan) da nifakı alışkanlığa çevirmiş olanlar da vardır. (Belki) Sen onları (niyetleri ve mahiyetleriyle tam) bilemezsin, (ama) Biz onları (her haliyle) biliriz. Biz onları (hem İslam’ın zaferini görüp üzülmekle, hem de hıyanetleri açığa çıkıp gözden düşürülmekle, dünyada) iki kere azaplandıracağız, sonra onlar (ahirette asıl) büyük bir azaba döndürülüp (cehenneme atılacaklardır.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Çevrenizdeki yerlerdeki bedevilerden münafıklar olduğu gibi Medinelilerden de münafıklığa cüret edenler, münafıklık edip duranlar var; sen onları bilmezsin, biz biliriz. Onları iki kere azaplandıracağız da sonra pek büyük bir azaba uğratılacaklar.
Abdullah Parlıyan Meali Çevrenizdeki bedevîlerden ve Medîne halkından, iki yüzlülüğe iyice alışmış insanlar vardır. Sen onları her zaman tanımıyorsun, ama biz onları biliyoruz. Onlara bu dünyada rüsvaylık, ölüm, pişmanlık gibi sıkıntılarla iki defa azap edeceğiz. Sonra da onlar, ahiretin büyük azabına terkedileceklerdir.
Ahmet Tekin Meali Çevrenizdeki Bedevî Araplar arasında müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıklar var. Medine halkından münâfıklıkta ısrar edenler de var. Sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onları iki kere cezalandıracağız. Sonra büyük bir cezaya daha dûçar olacaklar.*
Ahmet Varol Meali Çevrenizde bulunan bedevilerden ve Medinelilerden nifakta direnen münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Onlara iki kere azap edeceğiz. Sonra büyük bir azaba atılacaklar.
Ali Bulaç Meali Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar vardır ve Medine halkından da nifakı alışkanlığa çevirmiş olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, biz onları biliriz. Biz onları iki kere azablandıracağız, sonra onlar büyük bir azaba döndürülecekler.
Ali Fikri Yavuz Meali Çevrenizdeki Bedevî'lerden ve Medîne halkından bir takım münafıklar vardır ki, onlar, nifak yapmaya alışmışlardır. Sen, onları bilmezsin, onları biz biliriz. Biz, onları iki defa (dünyada ve kabirde) azablandıracağız. Sonra da kıyamette, büyük bir azaba (ateşe) atılırlar.
Bahaeddin Sağlam Meali Çevrenizdeki bedevi Araplardan münafıklar vardır. Medine ahalisinden de münafıklığa alışanlar vardır. Sen onları bilmezsin, yalnızca Biz biliriz. Biz onlara iki kat azap vereceğiz, sonra büyük bir azaba vardırılacaklardır.
Bayraktar Bayraklı Meali Çevrenizdeki bedevî Araplar ile Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, onları biz biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz; sonra da büyük azaba götürülürler.
Cemal Külünkoğlu Meali Gerek çevrenizdeki bedeviler içinde ve gerekse Medine halkı arasında ikiyüzlülükte uzmanlaşmış münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin, ancak biz biliriz. Onları (hem dünyada hem de kabir aleminde olmak üzere) iki kez azaba çarptıracağız, sonra da (ahirette) büyük azaba uğratılacaklardır.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Çevrenizdeki Bedeviler içinde ikiyüzlüler ve Medine'liler içinde de ikiyüzlülükte direnenler vardır. Onları siz değil, ancak Biz biliriz. Kendilerine iki defa azabedeceğiz; onlar sonra da büyük bir azaba uğratılırlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Çevrenizdeki bedevîlerden birtakım münafıklar vardır. Medine halkından da münafıklıkta direnenler var ki sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir.
Diyanet Vakfı Meali Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.  *
Edip Yüksel Meali Gerek çevrenizden ve gerekse şehir halkından olan Araplardan bazıları ikiyüzlüdür. İkiyüzlülükte küstahlaşmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz onları biliyoruz. Onları iki kat azapla cezalandıracağız ve sonra da büyük bir azaba uğratılacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Hem çevrenizdeki bedevilerden münafıklar var, hem de Medine halkından münafıklıkta ısrar edenler var. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Biz onları iki kere azaba uğratacağız. Daha sonra da büyük bir azaba itilecekler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Hem etrafınızdaki a'râbîlerden Münafıklar var, hem de Medine ahalisinden Münafıklığa idman edenler, sen onları bilemezsin, onları biz biliriz, biz onları iki kerre tazib edeceğiz, sonra da büyük bir azâba itilecekler
Hasan Basri Çantay Meali Çevrenizdeki bedevilerden ve Medine ahâlîsinden bir takım münafıklar vardır ki onlar nifak üzerinde idman yapmışlardır! Sen bunları bilmezsin. Onları biz biliriz. Biz onları iki kerre azaba uğratacağız. Sonra da daha büyük bir azaba döndürüleceklerdir onlar.
Hayrat Neşriyat Meali Çevrenizdeki bedevîlerden münâfık olanlar da vardır. Medîne halkından da(bazıları) vardır ki, nifakta mahâret kazanmışlardır, (sen ise) onları bilmezsin! Onları biz biliriz. Onlara yakında iki def'a (dünyada ve kabirde) azâb edeceğiz; sonra da (âhirette)büyük bir azâba döndürüleceklerdir.
İlyas Yorulmaz Meali Çevrenizde olan Bedevi Araplardan iki yüzlü davrananlarla, Medineliler den de ikiyüzlülüğü alışkanlık haline getirenler var, ama siz iki yüzlülerin kimler olduğunu asla bilemezssin, ancak onları biz biliyoruz. Onlara iki defa azap edeceğiz ve sonrada büyük bir azaba döndürülecekler.
Kadri Çelik Meali Çevrenizdeki bedeviler içinde münafıklar ve Medineliler arasında da nifakta direnenler vardır. Onları siz değil, ancak biz biliriz. Kendilerine iki defa (dünya ve ahirette) azap edeceğiz; onlar sonra da büyük bir azaba döndürülecekler.
Mahmut Kısa Meali Amahâlâ, gerek çevrenizdeki bedeviler arasında ve gerekse Medîne halkı içerisinde, ikiyüzlülüğü huy edinmiş ve içlerindeki nifakı gizlemekte iyice ustalaşmış münâfıklar vardır. Öyle ki, haklarında vahiy nazil olmadıkça,sen bile onları tanıyamazsın; onları ancak Biz tanırız. Bir dünyada, bir de kabir âleminde olmak üzere, onları iki kez cezalandıracağız, daha sonra onlar, cehennemde asıl cezayı çekmeleri için, çok daha büyük bir azâba mahkûm edilecekler!
Mehmet Türk Meali Çevrenizdeki bedevî Araplardan1 münâfıklar olduğu gibi, Medînelilerden de azgın münâfıklar vardır. (Ey Muhammed!) Sen onları bilemezsin,2 onları ancak Biz biliriz. Biz onlara (hayatta ve kabirde olmak üzere) iki kez azap edeceğiz. Sonra da onlar (âhirette) en büyük azaba uğratılacaklardır.*
Muhammed Esed Meali Ne var ki, bedevîler arasında ikiyüzlüler ve [Peygamber'in] şehrinde 133 yaşayanlar arasında da ikiyüzlülüğünü küstahlığa vardıranlar var. Sen onları [her zaman] tanımıyorsun. Ama Biz onları biliyoruz. Onlara [bu dünyada] iki kat azap vereceğiz; 134 [öte dünyada ise] onlar çok (daha) zorlu bir azaba terk edilecekler.
Mustafa İslamoğlu Meali İşte çevrenizdeki bedevî Araplar arasında ikiyüzlüler ve şehir ahalisi arasında da ikiyüzlülükte zirveleşenler var.[1524] Sen onları tanımıyorsun, (ama) Biz tanıyoruz. Onlara (bu dünyada) iki kat azap çektireceğiz,[1525] (bu hayatın) sonunda ise korkunç bir azaba sevk edileceklerdir.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve sizin etrafınızdaki bedevîlerden ve Medîne ahalisinden münafıklar vardır. Münafıklık üzerine sebat edip durdular. Onları sen bilmezsin, onları Biz biliriz. Elbette onları iki kere muazzep edeceğiz, sonra da daha büyük bir azaba döndürüleceklerdir.
Suat Yıldırım Meali Çevrenizdeki bedevîlerden ve Medine ahalisinden öyle münafıklar vardır ki onlar nifak işinde mahir olmuşlardır. Pek sinsi hareket ettikleri için sen onları bilemezsin, ama Biz pek iyi biliriz. Biz onları çifte cezaya çarptıracağız. Sonra da müthiş bir azaba itileceklerdir. [63, 8]
Süleyman Ateş Meali Çevrenizdeki bedevi Araplardan ve Medine halkından iki yüzlülüğe iyice alışmış münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin, onları biz biliriz. Onlara iki kere azabedeceğiz, sonra da onlar, büyük azaba itileceklerdir.
Süleymaniye Vakfı Meali Hem çevrenizdeki çöl Araplarından hem Medine halkından ikiyüzlülükte (münafıklıkta) uzmanlaşmış münafıklar vardır. Onları sen bilmezsin, biz biliriz. Onları iki defa azaba uğratacağız[*]. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir.*
Şaban Piriş Meali Çevrenizdeki bedevi ve münafıklardan ve Medine halkından sizin bilmediğiniz nifakta direnen kimseler vardır. Biz onları biliyoruz. Onlara iki kere azap vereceğiz. Sonra da büyük bir azaba uğrayacaklar.
Ümit Şimşek Meali Civarınızdaki bedevîler arasında münafıklar vardır. Şehir ahalisinden de münafıklıkta işi ileri götürenler vardır ki, onları sen bilmezsin, Biz biliriz. Biz onları iki kere azaba uğratacağız; ondan sonra da pek büyük bir azaba sevk olunacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Çevrenizdeki Bedevî Araplardan münafıklar var. Medine halkından da münafıklığa iyice alışmış olanlar var. Sen bilmezsin onları. Ama biz biliriz onları. İki kez azap edeceğiz onlara, sonra da çok büyük bir azaba itilecekler.
M. Pickthall (English) And among those around you of the wandering Arabs there are hypocrites, and among the townspeople of Al-Mad'inah ( there are some who) persist in hypocrisy whom thou (O Muhammad) knowest not. We, We know them, and We shall chastise them twice; then they will be relegated to a painful doom.
Yusuf Ali (English) Certain of the desert Arabs round about you are hypocrites, as well as (desert Arabs) among the Medina folk(1350): they are obstinate in hypocrisy: thou knowest them not: We know them: twice shall We punish them(1351): and in addition shall they be sent to a grievous penalty.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları