Tevbe Suresi 87. Ayet


Arapça

رَضُواْ بِأَن يَكُونُواْ مَعَ الْخَوَالِفِ وَطُبِعَ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لاَ يَفْقَهُونَ


Türkçe Okunuşu

Radû bi en yekûnû meal havâlifi ve tubia alâ kulûbihim fe hum lâ yefkahûn(yefkahûne).


Kelimeler

radû razı oldular
bi en yekûnû ile olmaya
mea beraber
el havâlifi (savaşa katılmayıp) geri kalanlar
ve tubia ve tabedildi, mühürlendi
alâ kulûbi-him onların kalplerinin üzerine
fe hum artık onlar
lâ yefkahûne fıkıh edemezler, idrak etmezler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Münafıklar cihaddan ve din yolunda sorumluluktan kaçarak) Geri kalıp (evinde oturanlarla) birlikte olmayı uygun bulmuşlardır. Onların kalpleri mühürlenip damgalanmıştır, (bundan dolayı artık onlar “Hayat iman ve cihaddır” gerçeğini) anlayamaz ve kavrayamaz (olmuşlardır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Onlar, oturup kalanlarla beraber olmaya razı olmuşlardır ve kalplerine mühür vurulmuştur onların, muhakkak ki onlar anlamazlar.
Abdullah Parlıyan Meali Geride kalanlarla beraber olmaya istekli çıktılar da, bu yüzden onların kalpleri mühürlendi; öyle ki artık hakkı kavrayamazlar.
Ahmet Tekin Meali Savaşa giden orduya katılmayan, dışlanmış aşağılık bozguncularla birlikte kalmaya râzı oldular. Kalpleri, kafaları anlayışsız hale getirildi. Onların anlayacak kabiliyetleri kalmadı, düşünemez oldular.*
Ahmet Varol Meali Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular ve kalplerine mühür vuruldu. Onlar artık anlamazlar.
Ali Bulaç Meali (Savaştan) Geri kalanlarla birlikte olmayı seçtiler. Onların kalbleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp-anlamazlar.
Ali Fikri Yavuz Meali Kadınlarla beraber olmaya razı oldular. Onların kalbleri üzerine nifak damgası vuruldu. Artık onlar, cihaddaki saadeti ve geri kalmaktaki şekaveti anlayamazlar.
Bahaeddin Sağlam Meali Savaşta geri kalan zayıf kişiler ve kadınlarla beraber olmaya razı oldular. Çünkü kalpleri mühürlenmiştir, artık anlamıyorlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Geride kalan kadınlarla beraber bulunmaya razı oldular. Artık kalpleri mühürlenmiştir ve bu yüzden anlamazlar.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar (kalplerindeki nifaktan dolayı) evlerinde oturan güçsüzlerle birlikte (geri) kalmaya razı oldular. (Bunun için) kalplerine mühür vuruldu. Artık onlar anlayamazlar.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Geri kalan kadınlarla beraber bulunmaya razı oldular. Kalbleri kapanmıştır, bu yüzden anlamazlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar geride kalan (kadın ve çocuk)larla birlikte olmaya razı oldular ve kalpleri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.
Diyanet Vakfı Meali Geride kalan kadınlarla beraber olmaya razı oldular, onların kalplerine mühür vuruldu. Bu yüzden onlar anlamazlar.  *
Edip Yüksel Meali Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Sonunda kalpleri mühürlendi. Bundan ötürü anlayamazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onlar, oturanlarla beraber oturmaktan hoşlandılar. Kalblerine mühür vuruldu. Bundan dolayı onlar anlayışsızdırlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Kadınlarla beraber olmaya razı oldular, kalplerinin üzeri tab edildi, artık onlar gayeyi fehmetmezler
Hasan Basri Çantay Meali Onlar oturanlarla beraber olmalarını hoş gördüler. Kalblerine mühür vurulmuş onların. Bundan dolayı onlar (cihâdda olan hikmeti, gaayeyi, Resule muvaafakatdaki seâdeti, ondan geri kalmanın şekâavetini) iyice anlamazlar.
Hayrat Neşriyat Meali Geride kalan (kadın)larla berâber olmaya râzı oldular ve (isyanlarındaki ısrarları yüzünden) kalbleri mühürlendi; artık onlar (hakkı) anlamazlar!
İlyas Yorulmaz Meali Onlar geride kalanlarla birlikte oturmaya razı oldular. Bundan dolayı Allah onların kalplerini kapattı. Artık doğruları anlamaya yanaşmazlar.
Kadri Çelik Meali (Savaştan) Geri kalan (kadınlar) ile beraber olmaya razı oldular. Onların kalpleri mühürlenmiştir, bu yüzden anlamazlar.
Mahmut Kısa Meali Böylece, Allah yolunda savaşmaktan kaçarak, geride kalan çocuk ve kadınlarla oturmayı içlerine sindirebildiler. Bu yüzden de, kalplerine öyle bir mânevîmühür vuruldu ki, artık hiçbir gerçeği duyamaz, kendilerine sunulan hiçbir hakîkati idrâk edemez hâle geldiler.
Mehmet Türk Meali Onlar, oturan (kadın ve çocuklarla) beraber olmayı tercih ettiler. Böylece onların kalpleri mühürlendi. Ama onlar bunu bir türlü anlamıyorlar.
Muhammed Esed Meali Geride kalanlarla birlikte olmayı yeğlediler ve bu yüzden de onların kalpleri mühürlendi; 121 öyle ki, artık hakkı kavrayamazlar.
Mustafa İslamoğlu Meali Kadınlarla birlikte (geride kalmış) olmaya razı oldular; sonunda kalplerine mühür basıldı:[1506] artık onlar (bunun ne anlama geldiğini) kavrayamazlar.[1507]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Onlar, geriye kalanlar ile beraber olmaya razı oldular ve onların kalpleri üzerine mühür vurulmuştur. Artık onlar güzelce anlayamazlar.
Suat Yıldırım Meali Savaştan geri kalan kadınlarla birlikte oturmaya razı oldular. Kalplerine mühür vuruldu, artık onlar (cihattaki hikmeti, Resullullaha itaat etmedeki mutluluğu) anlayamazlar. [47, 20; 33, 19]
Süleyman Ateş Meali Geride kalan kadınlarla beraber olmağa razı oldular, kalbleri mühürlendi, artık onlar anlamazlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Muhaliflerle birlikte kalmak onlara pek hoş gelir. Kalpleri üzerinde yeni bir yapı oluşur; artık anlayamazlar.
Şaban Piriş Meali Geri kalan aciz kadınlarla beraber olmaya razı oldular. Kalpleri kapanmıştır. Bu yüzden anlamazlar.
Ümit Şimşek Meali Onlar geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Onun için kalpleri mühürlendi; artık birşey anlamazlar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Geride kalan kadınlarla beraber olmayı yeğlediler. Kalpleri üzerine mühür basılmıştır. Artık anlayıp kavrayamazlar.
M. Pickthall (English) They are content that they should be with the useless and their hearts are sealed, so that they apprehend not.
Yusuf Ali (English) They prefer to be with (the women), who remain behind (at home)(1339): their hearts are sealed and so they understand not.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları