Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Çünkü Bizim yanımızda (zalimleri bağlayıp zincire vuracak) bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki katımızda bağlar var ve koca cehennem var. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Çünkü katımızda ağır prangalar ve yakıcı koca cehennem var. |
Ahmet Tekin Meali |
Bizim nezdimizde, ağır bukağılar, kaynayan, köpüren bir Cehennem var. |
Ahmet Varol Meali |
Çünkü bizim katımızda bukağılar ve çılgınca yanan bir ateş var. |
Ali Bulaç Meali |
Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır: |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Zira (ahirette kâfirler için) bizim yanımızda bukağılar ve (içine) girecekleri bir ateş var. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Çünkü yanımızda ağır kelepçeler ve Cehennem ateşi vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
12,13,14. Şüphesiz, yerin ve dağların şiddetle sarsılacağı, dağların saçılmış kum yığını haline geleceği gün, katımızda prangalar ve cehennem vardır. Boğazı tıkayan yiyecek ve acıklı azap vardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
12,13. Hiç şüphesiz, bizim yanımızda ağır prangalar, boyunduruklar, yakıcı bir alev, bir de boğaza takılıp kalan bir yiyecek ve acıklı bir azap vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
12,13. Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
12,13. Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
12, 13. Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır. |
Edip Yüksel Meali |
Yanımızda zincirler ve cehennem vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Zira bizim yanımızda bukağılar var, bir cehennem var. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Çünkü bizim yanımızda bukağılar var, ve bir cehîm var |
Hasan Basri Çantay Meali |
Çünkü bizim yanımızda (ağır) bukağılar var, yakıcı bir ateş var, |
Hayrat Neşriyat Meali |
Çünki bizim yanımızda ağır kelepçeler ve yakıcı bir ateş vardır! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Şüphe yok ki, sağlam bağlar ve içindekileri sarmalayan ateş bizim yanımızda. |
Kadri Çelik Meali |
Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır. |
Mahmut Kısa Meali |
Bu süre zarfında, diledikleri yolu seçmekte özgürdürler fakat şunu iyi bilsinler ki, katımızda zâlimler için ağır bukağılar, zincirler ve alevli bir ateş vardır! |
Mehmet Türk Meali |
Çünkü Bizim yanımızda (onlara hazırlanmış) boyunduruklar ve cehennem ateşi vardır. |
Muhammed Esed Meali |
çünkü, Katımızda ağır prangalar ve yakıcı bir alev [onları beklemektedir], |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Onların hakkından geliriz), çünkü yanımızda prangalar ve gözleri fal taşı gibi açan bir ateş var;[5386]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki Bizim yanımızda ağır bukağılar ve bir alevli ateş vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
12, 13. Muhakkak ki Bizim nezdimizde bukağılar, alevli ateşler, dikenli, boğazı tırmalayan yiyecekler ve gâyet acı azap var. |
Süleyman Ateş Meali |
Doğrusu, bizim yanımızda bukağılar ve cehennem var. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bizim yanımızda demir halkalar, alevli ateş, |
Şaban Piriş Meali |
Bizim yanımızda ağır boyunduruklar ve cehennem var. |
Ümit Şimşek Meali |
Bizim katımızda nice bukağılar, alevler, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var! |
M. Pickthall (English) |
Lo! with Us are heavy fetters and a raging fire, |
Yusuf Ali (English) |
With Us are Fetters(5762) (to bind them), and a Fire(5763) (to burn them),* |