Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Yarılan yeryüzüne (ki içinde ziraat yapılmaktadır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve nebat bitirmek için çatlayıp yarılan yere. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bitki ve ağaçları bitirmek için yarılıp çatlayan yeryüzüne de andolsun ki; |
Ahmet Tekin Meali |
Andolsun yarıkları, çatlakları ve kırıkları olan, kaynak aktarma ve bitirme özelliğine sahip parçalı yere! |
Ahmet Varol Meali |
(Bitkilerin çıkmasıyla) yarılan yere ki; |
Ali Bulaç Meali |
Yarılan yere de. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Nebat bitirmek için) yarılan arza ki, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Çatlayan, bitki veren(*) yere yemin ederim ki;* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
11,12,13,14,15,16,17. Andolsun o dönüşlü göğe, o yarılıp çatlayan yeryüzüne. Şüphesiz Kur'ân, hak ile bâtılı ayıran bir sözdür. O asla bir şaka değildir. Kafirler hep hile/tuzak kuruyorlar. Ben de hilelerine karşılık veririm. Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı![747]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
11,12. Yağmurlu göğe, (nebat bitirmek için) yarılan yeryüzüne andolsun ki, |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
11,12. Dönüşlü göğe ve yarılan yeryüzüne and olsun ki, |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Yarık yarık çatlamış yere andolsun. |
Diyanet Vakfı Meali |
11, 12, 13, 14, 15, 16, 17. Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek). |
Edip Yüksel Meali |
Ve yarılan yeryüzüne andolsun ki, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
O yarılıp çatlayan yere, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve o arzı zati sad'a |
Hasan Basri Çantay Meali |
o (nebat ile) yarılan yere ki, |
Hayrat Neşriyat Meali |
O (bitkilerle, vâdilerle yarılarak) yarıklar sâhibi olan yeryüzüne! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yarılıp çatlayan yeryüzüne yemin olsun ki. |
Kadri Çelik Meali |
Yarılan yere. |
Mahmut Kısa Meali |
Ve topraktan başını çıkaran yemyeşil filizlerle lime lime çatlayan yeryüzüne ki, |
Mehmet Türk Meali |
11,12. Yağmur yağdıran göğe ve (onunla) yarılıp çatlayan yeryüzüne yemin olsun ki, |
Muhammed Esed Meali |
ve bitkilerle patlayıp yarılan yeri! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ve (bitkilerle) yarılan yer şahit olsun: |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne. |
Suat Yıldırım Meali |
11, 12. Yağmur dolu gök, bitkilerin çıkması için yarılan yer hakkı için: |
Süleyman Ateş Meali |
(Bitkilerin çıkması için) Çatlayan yere andolsun ki, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Çatlama özelliğine sahip[*] yere yemin ederim ki,* |
Şaban Piriş Meali |
Çatlayan toprağa andolsun ki.. |
Ümit Şimşek Meali |
Ve yarıklarla dolu yere:(4)* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Çatlayışlarla/yarılışlarla dolu yere de yemin olsun, |
M. Pickthall (English) |
And the earth which splitteth (with the growth of and plants) |
Yusuf Ali (English) |
And by the Earth which opens out(6075) (for the gushing of springs or the sprouting of vegetation),-* |