Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sonra onun içinde o, ne ölüp (kurtulacak), ne (huzurla) yaşayacaktır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sonra da orada ne ölür, ne dirilir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak. |
Ahmet Tekin Meali |
Üstelik ateşte, ne ölüp kurtulabilecek, ne de mutlu bir hayat sürmesi mümkün olacaktır. |
Ahmet Varol Meali |
Sonra onun içinde ne ölür, ne de yaşar. |
Ali Bulaç Meali |
Sonra onun içinde o, ne ölür, ne yaşar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sonra orda ne ölecektir ne de dirilecektir. [İşte imtihan böylece gerçekleşmiş olacaktır.] |
Bayraktar Bayraklı Meali |
11,12,13. En şakî olan da ondan kaçınır. O da en büyük ateşe girer. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
12,13. O en büyük ateşe atılacak ve sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
O, orada ne ölecektir ne de dirilecektir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar. |
Diyanet Vakfı Meali |
10, 11, 12, 13. (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar. |
Edip Yüksel Meali |
Nitekim, orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır |
Hasan Basri Çantay Meali |
sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Sonra orada ne ölecek (ki kurtulsun), ne de yaşayacak! |
İlyas Yorulmaz Meali |
O ateşin içinde ne ölüp yok olmak, nede hayat bulup dirilmek var. |
Kadri Çelik Meali |
Sonra onun içinde o; ne ölür, ne de dirilir. |
Mahmut Kısa Meali |
Ve orada öyle amansız bir cezaya mahkûm edilecek ki, ne ölüp kurtulacak, ne dedoğru dürüst yaşayacak!
İman edenlere gelince: |
Mehmet Türk Meali |
12,13. (İşte böyleleri) cehennem ateşine atılacak sonra, ne ölüp oradan (kurtulacak), ne de (rahat bir şekilde) yaşayacaktır.1* |
Muhammed Esed Meali |
ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak. 8 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
sonra orada ne ölebilecek, ne yaşayabilecektir.[5689]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sonra orada ne ölür ve ne dirilir. |
Suat Yıldırım Meali |
Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür. |
Süleyman Ateş Meali |
Sonra orada ne ölür, ne de yaşar. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sonra orada ne ölecek, ne de hayat sürecektir. |
Şaban Piriş Meali |
Orada ne ölür; ne de yaşar. |
Ümit Şimşek Meali |
Ne ölür, ne de yaşar orada. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur. |
M. Pickthall (English) |
Wherein he will neither die nor live. |
Yusuf Ali (English) |
In which they will then neither die nor live.(6090)* |