Rûm Suresi 29. Ayet


Arapça

بَلِ اتَّبَعَ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَهْوَاءهُم بِغَيْرِ عِلْمٍ فَمَن يَهْدِي مَنْ أَضَلَّ اللَّهُ وَمَا لَهُم مِّن نَّاصِرِينَ


Türkçe Okunuşu

Belittebeallezîne zalemû ehvâehum bi gayri ilm(ilmin), fe men yehdî men edallallâh(edallallâhu), ve mâ lehum min nâsırîn(nâsırîne).


Kelimeler

bel hayır, bilâkis
ittebea tâbî oldu, uydu
ellezîne ki onlar
zalemû zulmettiler
ehvâe-hum onların nefslerinin istekleri, hevaları
bi gayri olmaksızın
ilmin bir bilgi, bir ilim
fe o zaman, böylece
men kimse, kişi
yehdî hidayet eder
men kimse, kişi
edalle allâhu Allah dalâlette bıraktı
ve ve
olmadı
lehum onlarındır, onlar için vardır
min den
nâsırîne yardımcı

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Hayır, (asıl) zalimler; hiçbir bilgiye dayanmaksızın kendi hevâ (istek ve tutku) larına uymuş (ve Allah’ın sözlerini kendi heveslerine uydurmuş olan) lardır. (Bunlar Kur’an’ı değil, kendi kuruntularını esas almışlardır. Oysa bir bilgi ve belgeye dayanarak ilmi tartışma yapanların hataları bağışlanır.) Allah'ın saptırdığını kim hidayete ulaştıracaktır? Onların hiçbir yardımcıları bulunmayacaktır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Hayır, o zulmedenler, bilgisizce kendi havalarına uydular; Allah'ın saptırdığı kişiyi kim doğru yola sevkedebilir? Ve onlara bir yardımcı da yoktur.
Abdullah Parlıyan Meali Yaratılış gayesi dışında yaşamak isteyenler, hiçbir kesin bilgileri olmaksızın kendi arzu ve hevesleri peşinde giderler. Allah'ın bu şekilde saptırdıklarını, kim doğru yola iletebilir ve bu işte kim onlara yardım edebilir.
Ahmet Tekin Meali Gel gör ki, inkâr ile isyan ile kendilerine zulmedenler, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyenler, haksızlık edenler, şirke girenler şahsî arzu ve ihtiraslarına uydular. Allah'ın, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti tercihlerine özgürlük tanıdığı akıllı ve sorumlu varlıkları kim doğru yola sevk edebilir? Onlara yardım eden de bulunmaz.
Ahmet Varol Meali Hayır, zulmedenler bilgisizce arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur.
Ali Bulaç Meali Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.
Ali Fikri Yavuz Meali Doğrusu (şirke varmakla nefislerine) zulmedenler, cahil oldukları halde hevalarına uydular. Artık Allah'ın saptırdığı kimseyi, kim hidayete (Allah'ın dinine) erdirebilir? O kâfirler için (Allah'ın azabını engelliyecek) yardımcılardan da (hiç kimse) bulunmaz.
Bahaeddin Sağlam Meali (Hayır, bunlar akıl etmiyorlar.) Belki o zalimler, hiçbir ilmî veriye dayanmadan heva ve heveslerine uyarlar. Artık Allah’ın saptırdığını kim doğru yola getirebilir? Ve onlara yardımcılar da olmayacaktır.
Bayraktar Bayraklı Meali Ne var ki şirk koşanlar/zalimler, bir hakikat bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşine giderler. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola ulaştırabilir? Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır.
Cemal Külünkoğlu Meali Fakat (inkâr ederek nefsine) zulmedenler hiçbir bilgiye dayanmaksızın kendi heveslerine uymuşlardır. (İnatları yüzünden) Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların (Allah'ın azabından koruyacak) yardımcıları da yoktur.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Hayır; zulmedenler, körü körüne kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseleri kim doğru yola eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah’ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.
Diyanet Vakfı Meali Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur.
Edip Yüksel Meali Aslında, zalimler bilgisizce kendi kafalarına uydular. ALLAH'ın saptırdığını kim doğruya iletebilir? Onlara hiç kimse yardım etmez.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Fakat zulmedenler, bilgisizce hevalarına uydular. Artık Allah'ın şaşırdığını kim yola getirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.
Elmalılı Meali (Orjinal) Fakat zulmedenler hiç bir ılimsiz hevalarına uydular, artık Allahın şaşırdığını kim yola getirebilir? onlara yardımcılardan eser de yoktur
Hasan Basri Çantay Meali Hayır, o zulmedenler bilgisizce kendi nevalarına tabi' oldu (lar). Artık Allahın sapdırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onlar için yardımcılardan (hiçbir şey) yokdur.
Hayrat Neşriyat Meali Hayır! Zulmedenler (nefsânî) arzularına bilgisizce uydu(lar). Artık Allah'ın, (kendi isyânı yüzünden) dalâlete attığını kim hidâyete erdirebilir. Onlar için hiçbir yardımcı da yoktur.
İlyas Yorulmaz Meali Kendi kendilerine zulmedenler, bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın sapıklıkta bıraktığını kim doğru yola iletebilir ki? Onlar için yardım eden de yoktur.
Kadri Çelik Meali Hayır, zulmetmekte olanlar, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi hevalarına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.
Mahmut Kısa Meali Fakat zâlimler, ayetlerimizi düşünüp ibret alacakları yerde, hiçbir doğru ve geçerli bilgiye dayanmaksızın, arzu ve heveslerinin peşine takılıp gittiler. Bu yüzden, doğru yola iletilmeyi hak edemediler. Evet, Allah’ın böyle yoldan çıkardığı kimseleri kim doğru yola iletebilir ve Allah onları yardımsız bırakmışsa, onlara kim yardım edebilir?
Mehmet Türk Meali Bilakis zâlimler, (hak bir) bilgiye dayanmadan sadece kendi (boş) arzularına uyuyorlar.1 Allah’ın şaşırttığını kim hak yola ulaştırabilir? (Bu hususta) onların yardımcıları da yoktur.*
Muhammed Esed Meali Ne var ki, zulüm işlemeye şartlanmış olanlar bir [hakikat] bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşinde giderler. 23 Allah'ın [bu şekilde] saptırdıklarını kim doğru yola sevk edebilir ve [bu işde] kim onlara yardım edebilir? 24
Mustafa İslamoğlu Meali Hayır, (kendilerine) zulmeden kimseler bilgisiz ve bilinçsizce kendi arzu ve tutkularının peşine takılırlar. Artık Allah’ın (bu şekilde) saptırdıklarını kim doğru yola yöneltebilir ki? Üstelik onlar, herhangi bir yardıma mazhar da olamazlar.[3590]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Fakat zulmedenler, bilmeksizin kendi hevâlarına tâbi oldular. Artık Allah'ın dalâlete düşürdüğünü kim hidâyete erdirebilir? Ve onlar için yardım edeceklerden (kimse de) yoktur.
Suat Yıldırım Meali Fakat zalimler bir bilgiye dayanmaksızın, körü körüne heva ve heveslerine tâbi oldular. Allah'ın şaşırttığını artık kim doğru yola getirebilir? Bu işte onlar hiç bir yardımcı bulamazlar.
Süleyman Ateş Meali Hayır, zulmedenler, bilgisizce keyiflerine uydular. Allah'ın şaşırttığını (Allah'ın gönderdiği hidayete uymadığı için düştüğü sapıklığında terk ettiği kimseyi) kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.
Süleymaniye Vakfı Meali Yanlış yapanlar, aslında bilgisizce kendi heveslerine uyarlar. Allah’ın sapık saydığını kim doğru yolda sayabilir? Onlara yardım edecek kimse de olmaz.
Şaban Piriş Meali Hayır, O zalimler bilgisizce kendi arzularına uymuşlardır. Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimseye, kim yol gösterir? Onların hiç bir yardımcısı yoktur.
Ümit Şimşek Meali Zulmedenler, hiçbir bilgiye dayanmaksızın, heveslerinin peşine düştüler. Allah'ın saptırdığını kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcısı da olmaz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Zulme sapanlarsa ilimsiz bir biçimde keyiflerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığına kim yol gösterecek? Böylelerinin yardımcıları yoktur.
M. Pickthall (English) Nay, but those who do wrong follow their own lusts without knowledge. Who is able to guide him whom Allah hath bent astray? For such there are no helpers.
Yusuf Ali (English) Nay, the wrong-doers (merely) follow their own lusts, being devoid of knowledge. But who will guide those whom Allah leaves astray?(3539) To them there will be no helpers.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları