Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azap dolayısıyla vay o kâfirlerin (Kur’ani hüküm ve haberleri gereksiz ve geçersiz görenlerin) haline!.. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bir Allah'tır ki onundur göklerde ne varsa ve yeryüzünde ne varsa. Vay kafirlere çetin azaptan. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Allah'ın yoluna ki, göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. Kendilerini bekleyen o çok zorlu azaptan dolayı, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin vay haline. |
Ahmet Tekin Meali |
Göklerdekiler ve yerdekilerin tamamının tasarrufuna sahip olan Allah'ın yoluna çıkarman için indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli bir azaptan dolayı kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin vay haline! |
Ahmet Varol Meali |
Göklerde ve yerde olanların hepsi kendine ait olan Allah'ın (yoluna). Şiddetli bir azaptan dolayı kâfirlerin vay haline! |
Ali Bulaç Meali |
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azab dolayısıyla vay inkâr edenlere. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Öyle bir Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. Başlarına gelecek şiddetli bir azabdan dolayı vay kâfirlerin haline!... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O Allah ki, göklerdeki ve yerdeki her şey O’nundur. İşte şiddetli bir azaptan dolayı o kafirlere yazıklar olsun!... |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi kendisinin olan Allah'ın yoluna. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa (hepsi) O'nundur. Şiddetli azaba uğrayacak olan inkârcıların vay haline! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
1,2. Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'ın izniyle, insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve övülmeğe layık, göklerde ve yerde olanların sahibi Allah'ın yoluna çıkarman için, sana indirdiğimiz Kitaptır. Uğrayacakları çetin azabdan dolayı vay kafirlerin haline! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
1,2. Elif Lâm Râ.[293] Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlerin hâline.* |
Diyanet Vakfı Meali |
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline! |
Edip Yüksel Meali |
Yani ALLAH'ın. O ki göklerde ve yerde bulunanların hepsine sahiptir. Hakkettikleri çetin azaptan dolayı vay kafirlerin haline. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
O Allah'ın (yolu) ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli bir azabdan dolayı vay kâfirlerin haline! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O Allahın ki Göklerde ne var, Yerde ne varsa hep onun, şiddetli bir azâbdan da veyl kâfirlere |
Hasan Basri Çantay Meali |
O (yegâne gaalib, hamde lâyık) Allah ki göklerde ne var, yerde ne varsa hep onundur. (Uğrayacakları) çetin azâbdan dolayı vay kâfirlere (kâfirlerin başına geleceklere)!.. |
Hayrat Neşriyat Meali |
O Allah('ın yoluna) ki, göklerde ne var, yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli bir azabdan dolayı vay hâline o kâfirlerin! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah, göklerde ve yerdekilerin tamamı kendisine ait olandır. Çok şiddetli azaptan dolayı inkarcıların vay haline. |
Kadri Çelik Meali |
O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlere! |
Mahmut Kısa Meali |
Yani, göklerde ve yerde bulunan her şeyin gerçek sahibi olan Allah’ın yoluna. İşte bu yola giren kurtulur. Ondan uzak duranlara gelince:
Uğrayacakları o çetin azaptan dolayı, vay o kâfirlerin hâline! Peki, kimdir bu kâfirler? |
Mehmet Türk Meali |
O, göklerde ve yerde bulunan her şeyin kendisine ait olduğu Allah’tır. Çok şiddetli bir azaba çarptırılacak kâfirlerin vay haline! |
Muhammed Esed Meali |
O Allah(ın yoluna) ki, göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. Kendilerini bekleyen o çok zorlu azaptan ötürü, hakkı inkar edenlerin vay haline! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
O Allah’tır ki, göklerde ve yerde olan her şey tamamen kendisine aittir. (Hak ettikleri) şiddetli cezadan dolayı vay o kâfirlerin hâline! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Allah'ın (yoluna) ki, göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hep O'nundur. Ve şiddetli bir azaptan dolayı vay kâfirlere! |
Suat Yıldırım Meali |
1, 2, 3. Elif, Lâm, Râ. Bu, Rab'lerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, azîz ve hamîd (üstün kudret sahibi ve her işi övgüye lâyık olan) Allah'ın yoluna, göklerde ve yerdeki her şeyin sahibinin yoluna insanları çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Kendilerini bekleyen o çetin azaptan ötürü vay o inkârcıların hallerine! Vay onlara ki, âhirete inanmalarına rağmen, bile bile dünyayı âhirete tercih ederler. İnsanları Allah yolundan çevirir de o yolu eğri büğrü göstermek isterler. İşte onlar haktan, doğru yoldan çok uzak bir sapıklık içindedirler. [2, 257; 57, 9]* |
Süleyman Ateş Meali |
O Allah ki, göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur. Çetin azabdan dolayı vay şu kafirlerin haline! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Allah’ın yoluna çıkarman için. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi onundur. Kafirlerin,[1] suçlarıyla bağlantılı azaptan çekecekleri var.* |
Şaban Piriş Meali |
Göklerde ve yerde olanların sahibi Allah'tır. Uğrayacakları şiddetli azabdan dolayı vay kafirlere! |
Ümit Şimşek Meali |
O Allah ki, göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. Çarpılacakları şiddetli azap yüzünden yazıklar olsun o kâfirlere! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O Allah'a ki yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Hüsran haberi şiddetli bir azaptan, o küfre batmışlara... |
M. Pickthall (English) |
Allah, unto Whom belongeth whatsoever is in the heavens and whatsoever is in the earth. And woe unto the disbelievers from an awful doom. |
Yusuf Ali (English) |
Of Allah, to Whom do belong all things in the heavens and on earth! But alas for the Unbelievers(1872) for a terrible penalty (their Unfaith will bring them)!-* |