İbrâhim Suresi 45. Ayet


Arapça

وَسَكَنتُمْ فِي مَسَاكِنِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ أَنفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الأَمْثَالَ


Türkçe Okunuşu

Ve sekentum fî mesâkinillezîne zalemû enfusehum ve tebeyyene lekum keyfe fealnâ bihimve darabnâ lekumul emsâl(emsâle).


Kelimeler

ve sekentum ve siz yerleştiniz
fî mesâkini meskenlere
ellezîne zalemû enfuse-hum nefslerine zulmeden kimseler
ve tebeyyene ve beyan edildi (açıklandı)
lekum sizin için, size
keyfe nasıl
fealnâ yaptık
bi-him onlarla
ve darabnâ ve (misal) verdik
lekum sizin için, size
el emsâle örnekler, misaller

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri mevkilerde oturmuş (ve iktidar sahibi olmuş) tunuz. (Hakk’tan saptıkları için) Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler de aktarmıştık. (Ama siz ibret almamıştınız.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz ve onlara nasıl azap ettiğimiz sizce apaçık belli oldu ve size nice örnekler getirdik.
Abdullah Parlıyan Meali Üstelik sizden önce, varoluş gayelerine aykırı yaşayıp, helak olan toplumların yaşadığı yerlerde yaşıyorsunuz ve onlara nasıl azap ettiğimiz, sizce apaçık belli oldu ve size günahkarların başlarına gelenler hakkında, kıyamet ve ceza hakkında pek çok örnekler de getirdik.
Ahmet Tekin Meali Kendilerine, birbirlerine zulmedip, haksızlık ederek geçip giden milletlerin yurtlarında yaşıyordunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz de açıkça ortaya çıkmıştı. Size misaller de vermiştik.
Ahmet Varol Meali Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara neler yaptığımız size belli olmuştu ve sizin için örnekler vermiştik!
Ali Bulaç Meali Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.
Ali Fikri Yavuz Meali Siz, nefislerine zulmeden kavimlerin diyarında da yerleştiniz; onlara nasıl azab ettiğimiz size zâhir oldu. Size (ibret alacak) misaller de gösterdik.
Bahaeddin Sağlam Meali Kendilerine (küfür ile) zulmedenlerin meskenlerinde barındınız. Onlara ne yaptığımız size belli olmuştur. Ve anlamanız için size örnekler vermiştik.” (der.)
Bayraktar Bayraklı Meali Siz de kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Size misaller de verdik.
Cemal Külünkoğlu Meali (Oysa) siz daha önce (Ad ve Semud kavimleri gibi) kendilerine zulmetmiş olanların yurtlarında yaşadınız, onlara ne yaptığımızı açıkça öğrendiniz, size bu konuda çeşitli örnekler de verdik.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 44,45. İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz! Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere açıklanmıştı. Size misaller de vermiştik.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”
Diyanet Vakfı Meali «(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.»
Edip Yüksel Meali Hatta, sizden önce kendilerine zulmetmiş olanların konutlarına yerleşmiştiniz ve onlara yaptıklarımız da size belli olmuştu. Üstelik, size örnekler de vermiştik.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Siz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl azab ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de vermiştik.
Elmalılı Meali (Orjinal) Siz de o kendilerine zulm etmiş olanların meskenlerine sakin oldunuz, onlara nasıl yaptığımız ise sizce tebeyyün etti ve size emsal gösterdik
Hasan Basri Çantay Meali Siz (Âd ve Semud kavmleri gibi) nefislerine zulmedenlerin diyarında da yerleşdiniz. Onlara neler yapdığımız sizin için apaçık meydana çıkdı. Size (bu hususta) bir çok misâller de gösterdik.
Hayrat Neşriyat Meali Hem (sizden önce Âd ve Semûd gibi) kendilerine zulmedenlerin yurtlarına yerleşmemiş miydiniz; hem onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve (onların hâllerinden)size misâller getirmiştik.
İlyas Yorulmaz Meali Siz kendi nefislerine zulmedenlerin bulundukları mekanlara yerleştiğinizde, zulmedenlere neler yapacağımızı sizlere açıklamış ve onların misallerini sizin için anlatmıştık.
Kadri Çelik Meali Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturdunuz. Onlara ne yaptığımızı size açıkladık ve size örnekler de verdik.
Mahmut Kısa Meali “Üstelik, sizden önce kendilerine zulmeden ve bu yüzden helâke uğrayan kavimlerin bir zamanlar yaşamış oldukları yerlerde yaşıyordunuz ve onlara neler yaptığımızı da biliyordunuz. Ayrıca size, ibret almanızı sağlayacak nice misaller de vermiştik.” Mahşerde bunları yaşayacak olan kâfirler, bakın bugün neler yapıyorlar:
Mehmet Türk Meali Siz, kendilerine zulmedenlerin yaşadıkları yerlerde yaşadınız. Daha önce Bizim onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı. Hatta Biz onları(n akıbetini) size örnek de göstermiştik.1*
Muhammed Esed Meali “Üstelik, [sizden önce] kendilerine yazık edenlerin [bir vakitler] yaşamış oldukları yerlerde yaşıyordunuz 59 ve onlara neler yaptığımız da size açıklanmıştı; ve size [günahkarların başlarına gelenler hakkında, kıyamet ve ceza hakkında] pek çok misaller 60 de vermiştik”.
Mustafa İslamoğlu Meali Üstelik siz, kendilerine zulmedenlerin yurdunda yaşıyordunuz; dahası onlara nasıl muamele ettiğimiz size açıklanmıştı; ve size örnekler de göstermiştik.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Halbuki, siz nefislerine zulmetmiş olanların yurtlarında ikamet etmiş ve onlara neler yapmış olduğumuz sizin için apaçık belli olmuş idi ve sizin için misaller de beyan etmiştik.
Suat Yıldırım Meali Sizden önce, kendilerine zulmetmiş olanların diyarlarına yerleştiniz. Onlara neler yaptıklarımız da size iyice belli oldu ve size meseller getirerek gerçekleri anlattık.
Süleyman Ateş Meali (Sizden önce 'Ad ve Semud gibi) kendilerine yazık eden milletlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve size benzetmeler de yapıp anlatmıştık (değil mi?)"
Süleymaniye Vakfı Meali Siz de (sizden önce) kendilerini kötü duruma sokan o kimselerin yerlerine yerleştiniz. Onlara nasıl davrandığımızı iyi bilirsiniz. Size başka örnekler de vermişizdir.
Şaban Piriş Meali Ve zalimlerin yerlerinde oturdunuz, onlara, yaptıklarımız da size açıklanmıştı. Size de örnekler vermiştik.
Ümit Şimşek Meali Oysa siz, kendilerine zulmetmiş olanların yurtlarında oturmuş ve onlara ne yaptığımızı görmüştünüz; ayrıca size ibret alınacak nice misaller vermiştik.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Siz de o kendilerine zulmetmiş olanların barınaklarında oturmuştunuz. Onlara nasıl davrandığımız size açık-seçik belli olmuştu. Size örnekler de vermiştik.
M. Pickthall (English) And (have ye not) dwelt in the dwellings of those who wronged themselves (of old) and (hath it not) become plain to you how We dealt with them, and made examples for you?
Yusuf Ali (English) "And ye dwelt in the dwellings of men who wronged their own souls; ye were clearly shown how We dealt with them; and We put forth (many) parables in your behoof!"

İslam Vakti Mobil Uygulamaları