Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
De ki: “Sizi yeryüzünde, yaratıp yayan (üretip çoğaltan) O’dur. Ve (sonunda da yine) O’na toplanıp arz olunacaksınız! (Bütün hayatınız, manevi bir CD’ye kayıtlı film misali derlenip, O’nun huzuruna çıkarılacaksınız.) ” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
De ki: O, öylesine bir mabuttur ki sizi yaratmıştır yeryüzünde ve gene de tapısında toplanacaksınız. |
Abdullah Parlıyan Meali |
De ki. “Sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltan O'dur ve yeniden dirildiğinizde O'nun huzuruna toplanacaksınız.” |
Ahmet Tekin Meali |
“O, yeryüzünde sizi üretip çoğaltan ve yayandır. Toplanıp mahşerde O'nun huzuruna getirileceksiniz.” de. |
Ahmet Varol Meali |
Yeryüzünde sizi yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız. |
Ali Bulaç Meali |
De ki: 'Sizi yeryüzünde üretip-türeten O'dur. Siz O'na toplanıp götürüleceksiniz.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
De ki: “- Yeryüzünde sizi yaratıb öteye beriye dağıtan O'dur. Nihayet (hesab için ahirette) hep O'na toparlanıb götürüleceksiniz.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
De ki: Yalnız ve yalnız O’dur, sizi yeryüzünde ekip çoğaltan. Siz onun yanında (huzuruna) toplanacaksınız. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
De ki: “Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O'dur, ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
De ki: “O, sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltandır. Ancak O'nun huzurunda toplanacaksınız.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sizi yerde yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
De ki: “O, sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltandır. Ancak O’nun huzurunda toplanacaksınız.” |
Diyanet Vakfı Meali |
De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O'dur; ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız. |
Edip Yüksel Meali |
De ki, "Sizi yeryüzünde üreten O'dur ve siz O'nun huzurunda toplanacaksınız." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
De ki: "Sizi yerden üreten O'dur ve O'na toplanıp götürüleceksiniz." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Deki, odur sizi Arzda zürriyyet halinde yaratıp yayan, nihayet de hep toplanıp ona haşrolunacaksınız |
Hasan Basri Çantay Meali |
De ki: «O, sizi yer (yüzün) de zürriyet haalinde yaratıb yayandır ve nihayet (hepiniz) ancak Ona toplanıb götürüleceksiniz». |
Hayrat Neşriyat Meali |
De ki: “Sizi yeryüzünde (yaratıp) yayan O'dur ve ancak O'nun huzûruna toplanacaksınız!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Deki “Sizi yeryüzünde bitki gibi büyüten de O. Sonra O nun huzurunda toplanacaksınız.” |
Kadri Çelik Meali |
De ki: “Sizi yeryüzünde üretip türeten O'dur. Siz O'na toplanıp götürüleceksiniz.” |
Mahmut Kısa Meali |
Yine onlara de ki: “Sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltan ve topluluklar, milletler hâlinde dünyaya yayan O’dur ve hepiniz eninde sonunda yeniden toprağa girecek ve yaptıklarınızın hesabını vermek üzere, Mahşer Günü O’nun huzurunda toplanacaksınız!” |
Mehmet Türk Meali |
(Onlara bir de): “Sizi, yeryüzünde yaratan Odur. (Sonunda) hepiniz, yine Onun (huzurunda) toplanacaksınız.” de.1* |
Muhammed Esed Meali |
De ki: “Sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltan O'dur; ve [yeniden dirildiğinizde] O'nun huzurunda toplanacaksınız”. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
De ki: “O’dur sizi yeryüzünde yayıp çoğaltan: en sonunda O’na döndürüleceksiniz.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
De ki: «O, o (Zât)dır ki, sizi yeryüzünde (yaratıp) yaydı ve O'na toplanacaksınız.» |
Suat Yıldırım Meali |
Sizi yeryüzünde yaratıp zürriyet halinde yayan O'dur. Ölümden sonra da diriltilip yine O'nun huzurunda toplanacaksınız. |
Süleyman Ateş Meali |
De ki: "Sizi yerde üreten O'dur ve toplanıp O'na götürüleceksiniz." |
Süleymaniye Vakfı Meali |
De ki “Toprağa sizi tohum gibi eken[*] O'dur. O’nun huzurunda toplanacaksınız.”* |
Şaban Piriş Meali |
De ki:-Sizi yeryüzünde türeten O'dur. O'nun huzurunda toplanacaksınız. |
Ümit Şimşek Meali |
De ki: Sizi yaratıp yeryüzüne yayan da Odur; yine Onun huzurunda toplanacaksınız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
De ki: "Sizi, yeryüzünde yaratıp yayan O'dur. O'nun huzurunda haşredileceksiniz." |
M. Pickthall (English) |
Say, He it is Who multiplieth you in the earth, and unto Whom ye will be gathered. |
Yusuf Ali (English) |
Say: "It is He Who has multiplied you through the earth,(5584) and to Him shall ye be gathered together."* |