Mulk Suresi 9. Ayet


Arapça

قَالُوا بَلَى قَدْ جَاءنَا نَذِيرٌ فَكَذَّبْنَا وَقُلْنَا مَا نَزَّلَ اللَّهُ مِن شَيْءٍ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا فِي ضَلَالٍ كَبِيرٍ


Türkçe Okunuşu

Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).


Kelimeler

kâlû dediler
belâ bilâkis, hayır, öyle değil
kad oldu, olmuştu
câe-nâ bize geldi
nezîrun bir nezir, uyarıcı
fe kezzebnâ fakat biz yalanladık
ve kulnâ ve biz dedik
mâ nezzele indirmedi
allâhu Allah
min şey'in bir şeyden
in (...illâ) ancak
entum sizi
(in) ...illâ ancak
içinde, vardır
dalâlin dalâlet, yanılgı
kebîrin büyük

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Onlar: "Evet" diyecekler, "Bize gerçekten bir uyarıcı geldi (ve Hakka çağırıp bugünleri hatırlattı) . Fakat biz (onları) yalanladık ve (üstelik) : “Allah (sizin vesilenizle) hiçbir şey indirmemiştir, siz sadece büyük bir sapmışlık içindesiniz, dedik" (şeklinde yanıtlayacaklardır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Evet derler, andolsun ki geldi bize korkutucu da yalanladık onu ve Allah dedik, hiçbir şeyi indirmemiştir; siz ancak, pek büyük bir sapıklığa düşmüşsünüz.
Abdullah Parlıyan Meali Onlar: “Evet” diyecekler. “Aslında bize bir uyarıcı gelmişti ama biz onun söylediklerini yalanladık ve ona Allah vahiy yoluyla hiç birşey indirmiş değildir. Siz kendisini uyarıcı peygamber olarak görenler büyük bir yanılgı içindesiniz dedik.”
Ahmet Tekin Meali Onlar: “Elbette geldi. Bize sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan bir uyarıcı geldi. Biz onu yalanladık. Allah'ın amellerimize değer kazandıran dînî-şer'i esaslar indirdiği yok, siz, olsa olsa, büyük bir dalâlet, bir yanılgı içindesiniz demiştik.” derler.
Ahmet Varol Meali Derler ki: "Evet. Bize bir uyarıcı gelmişti. Ama biz yalanladık ve: "Allah bir şey indirmedi. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz" dedik."
Ali Bulaç Meali Onlar: 'Evet' derler. 'Bize gerçekten bir uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık ve: “Allah hiç bir şey indirmedi, siz yalnızca büyük bir sapmışlık içindesiniz, dedik.'
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar derler ki: “- Evet, doğrusu bize, azab ile korkutan bir peygamber geldi de, biz, O'nu yalanladık ve : Allah hiç bir şey indirmemiştir; siz muhakkak büyük bir sapıklık içindesiniz, dedik.”
Bahaeddin Sağlam Meali Derler: “Evet, geldiler. Fakat onları yalanladık: “Allah hiçbir şey indirmez; siz (ey peygamberlik iddia edenler!) büyük bir sapıklık içindesiniz.” dedik.
Bayraktar Bayraklı Meali Onlar şöyle cevap verecekler: “Evet, doğrusu bize uyarıcı bir peygamber gelmişti; fakat biz onu yalanlamış ve ‘Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa, bir sapıklık içindesiniz!' demiştik.”
Cemal Külünkoğlu Meali (Onlar:) “Evet, gerçekten bize (bu azabı haber veren) bir uyarıcı geldi. Fakat biz (o uyarıcıyı) yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmedi, siz yalnızca büyük bir sapmışlık içindesiniz” dedik. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onlar: "Evet; doğrusu bize bir uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz demiştik" derler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar da şöyle derler: “Evet, bize bir uyarıcı gelmişti. Fakat biz onu yalanlamış ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz’ demiştik.”
Diyanet Vakfı Meali Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.
Edip Yüksel Meali Onlar da dediler ki, "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz yalanladık ve, 'ALLAH hiçbir şey indirmemiştir. Siz tümüyle sapıtmışsınız,' dedik."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Derler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz." dedik.
Elmalılı Meali (Orjinal) Evet, doğrusu bize kocundurucu bir Peygamber (bir nezîr) geldi, fakat biz ona inanmadık ve Allah, hiç bir şey indirmedi, siz büyük bir dalâl içindesiniz diye tekzib ettik derler
Hasan Basri Çantay Meali Onlar «Evet, dediler (derler), gerçek bize, (bu) azâb ile korkutan peygamber gelmişdir. Fakat biz (onları) yalan saydık ve Allah hiç birşey indirmemişdir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz dedik».
Hayrat Neşriyat Meali (Onlar) derler ki: “Evet! Gerçekten bize bir korkutucu geldi, fakat biz yalanladık ve(onlara): 'Allah hiçbir şey indirmemiştir; siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz!' dedik.”
İlyas Yorulmaz Meali Onlarda “Evet. Bize uyarıcılar geldi ve biz onları yalanladık ve onlara, Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak çok büyük bir sapıklık içindesiniz” dedik.
Kadri Çelik Meali Onlar, “Evet” derler. “Bize gerçekten bir uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık ve, “Allah hiç bir şey indirmedi, siz yalnızca büyük bir sapıklık içindesiniz” dedik.”
Mahmut Kısa Meali Buna karşılık zâlimler, “Elbette!” diyecekler “Bize uyarıcı gelmişti fakat biz ‘Allah vahiy nâmına hiçbir şey göndermiş değildir! Evet, Allah’ı kabul ederiz fakat işi yok bizim yeme içmemizle, basit hayatımızla mı uğraşacak? O bizleri tamamen serbest bırakmıştır, hayatımıza karışmaz; siz büyük bir sapıklık içindesiniz!’ diyerek onların getirdiği gerçeği yalanlamıştık.”
Mehmet Türk Meali Onlar da: “Evet! Gerçekten bize bir uyarıcı geldi, fakat biz, onu yalanladık ve ona; ‘Allah hiç bir şey indirmedi,1 siz sadece büyük bir sapkınlık içerisindesiniz,’ dedik.”2 diyecekler.*
Muhammed Esed Meali Onlar: “Evet” diyecekler, “aslında bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz o'nu(n söylediklerini) yalanladık ve o'na: ‘Allah [vahiy yoluyla] hiçbir şey indirmiş değildir! Siz [kendinizi uyarıcı olarak görenler] büyük bir yanılgı içindesiniz!’ 7 dedik”.
Mustafa İslamoğlu Meali “Evet, doğrusu bize bir uyarıcı gelmişti; fakat biz onu yalanlamıştık ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir;[5209] siz (elçiler) büyük bir sapıklık içindesiniz’[5210] demiştik” itirafında bulunacaklar.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Derler ki: «Evet.. Muhakkak ki bize bir korkutucu (peygamber) geldi, fakat biz tekzîp ettik ve dedik ki: «Allah bir şey indirmemiştir.» «Siz başka değil, ancak büyük bir sapıklık içindesiniz.»
Suat Yıldırım Meali Onlar şöyle cevap verirler: “Evet, bizi uyaran oldu, ama biz onu yalancı saydık ve Rahman hiçbir vahiy indirmedi, siz besbelli bir sapıklık içindesiniz. ” dedik.
Süleyman Ateş Meali Dediler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve: 'Allah hiçbirşey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz' dedik."
Süleymaniye Vakfı Meali “Evet” derler; “bize uyarıcı geldi ama biz yalana sarıldık; Allah hiç bir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapkınlık içindesiniz” dedik.
Şaban Piriş Meali -Evet, bir uyarıcı gelmişti, fakat biz yalanladık ve Allah hiç bir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz, dedik derler.
Ümit Şimşek Meali “Evet,” derler. “Bize uyarıcı geldi. Ama biz yalanladık. Ve dedik ki: 'Allah'ın birşey indirdiği yok; siz büyük bir şaşkınlıktasınız.' ”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Derler ki: "Gelmedi olur mu? Bize uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık. Ve: "Allah bir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz, başka değil!" şeklinde konuştuk."
M. Pickthall (English) They say: Yea, verily, a warner came unto us; but we denied and said: Allah hath naught revealed; ye are in ought but a great error.
Yusuf Ali (English) They will say: "Yes indeed; a Warner did come to us, but we rejected him and said, ´(Allah) never sent down any (Message): ye are nothing but an egregious delusion!´"(5566)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları