Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
'Tutuşturulmuş yakıt (malzemeleriyle) dolu o ateş,' (sahipleri ki masum mü’minlere işkence için hazırlamışlardı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Öylesine ateş ki odunları var. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Öylesine ateş ki, alev alev yanar. |
Ahmet Tekin Meali |
Yığın yığın odunlarla ateş yakıp işkence edenler kahrolsun. |
Ahmet Varol Meali |
Tutuşturucu yakıt dolu ateş (hendeğinin) |
Ali Bulaç Meali |
'Tutuşturucu-yakıt dolu o ateş,' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İşkenceleri (Uhdûd'un), alevli ateştendi. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar ki bol yakıtlı bir ateşin (ateşli bir hendeğin) sahibidirler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
4,5. Kahrolsun! Ateşi olan o çukuru kazanlar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
1,2,3,4,5. Kendinde burçlar (takımyıldızlar) taşıyan göğe, o vaad edilen güne (kıyamete), şahit olana (görene) ve şahit olunana (görülene) andolsun ki, (inananları yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar kahrolmuş ve lanetlenmiştir.* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
4,5,6,7. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
3,4,5. Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lânetlenmiştir.[576]* |
Diyanet Vakfı Meali |
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı. |
Edip Yüksel Meali |
Tutuşturulmuş ateşin- |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
O çıralı ateşin, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O çıralı ateşin |
Hasan Basri Çantay Meali |
4,5. tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
4,5. (Ki mü'minlere işkence yapan) o Ashâb-ı Uhdûd, çırayla tutuşturulmuş o (çok şiddetli) ateş (hendeklerinin sâhibleri) kahrolsun! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yakıtı (odunu) bol olan ateşi hazırlayanlar. |
Kadri Çelik Meali |
Tutuşturucu yakıt dolu o ateş ehline! |
Mahmut Kısa Meali |
O alevli ateşlerle dolu hendeklerde! |
Mehmet Türk Meali |
4,5. Kahrolsun o tutuşturulan alevli ateşle doldurulmuş, hendek1 sahipleri.2 |
Muhammed Esed Meali |
[imana ermiş olanlara karşı] şiddetle yanan ateş (çukurunu)! 4 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
O ateş (hendekleri),[5654] ağzına kadar doldurulup tutuşturulmuştur.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şiddetli tutuşturulmuş ateş (sahipleri). |
Suat Yıldırım Meali |
4, 5. Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud'un, o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel'un oldukları gibi. . . * |
Süleyman Ateş Meali |
O yakıt doldurulup tutuşturulmuş ateş (hendeğinin adamları)! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yakıt dolu ateş çukurunun sahipleri |
Şaban Piriş Meali |
Tutuşturulmuş ateş, |
Ümit Şimşek Meali |
5,6. Tutuşturdukları ateşle dolu hendeklerin karşısına otururlar, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O tutuşturulan ateşin adamları, |
M. Pickthall (English) |
Of the fuel fed fire, |
Yusuf Ali (English) |
Fire supplied (abundantly) with fuel: |