İslam Vakti Mobil Uygulamaları
|
وَالسَّمَاء وَالطَّارِقِ
Ves semâi vet târık(târıkı).
Göğe ve Tarık'a and olsun;
|
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ
Ve mâ edrâke met târik(târiku).
Tarık'ın ne olduğunu sen bilir misin?
|
|
النَّجْمُ الثَّاقِبُ
En necmus sâkıb(sâkıbu).
O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.
|
|
إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ
İn kullu nefsin lemmâ aleyhâ hâfız(hâfızun).
Üzerinde gözetici olmayan kimse yoktur.
|
|
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ مِمَّ خُلِقَ
Fel yenzuril insânu mimme hulık(hulıka).
Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın.
|
|
خُلِقَ مِن مَّاء دَافِقٍ
Hulika min mâin dâfik(dâfikın).
6,7. O, erkek ve kadının beli ile kaburga kemikleri arasından atılagelen bir sudan yaratılmıştır.
|
|
يَخْرُجُ مِن بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ
Yahrucu min beynis sulbi vet terâib(terâibi).
6,7. O, erkek ve kadının beli ile kaburga kemikleri arasından atılagelen bir sudan yaratılmıştır.
|
|
إِنَّهُ عَلَى رَجْعِهِ لَقَادِرٌ
İnnehu alâ rec’ıhî le kâdir(kâdirun).
8,9. Şüphesiz Allah, gizliliklerin ortaya çıkacağı gün, insanı tekrar yaratmaya Kadir'dir.
|
|
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ
Yevme tubles serâir(serâiru).
8,9. Şüphesiz Allah, gizliliklerin ortaya çıkacağı gün, insanı tekrar yaratmaya Kadir'dir.
|
|
فَمَا لَهُ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ
Femâ lehu min kuvvetin ve lâ nâsır(nâsırın).
O gün, insanın gücü de, yardımcısı da olmaz.
|
|
وَالسَّمَاء ذَاتِ الرَّجْعِ
Ves semâi zâtir rec’(rec’ı).
11,12. Dönüşlü göğe ve yarılan yeryüzüne and olsun ki,
|
|
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ
Vel ardı zâtis sad’(sad’ı).
11,12. Dönüşlü göğe ve yarılan yeryüzüne and olsun ki,
|
|
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ
İnnehu le kavlun fasl(faslun).
Doğrusu bu Kuran kesin bir sözdür.
|
|
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ
Ve mâ huve bil hezl(hezli).
O, eğlence için değildir.
|
|
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا
İnnehum yekîdûne keydâ(keyden).
Gerçekten onlar düzen kuruyorlar.
|
|
وَأَكِيدُ كَيْدًا
Ve ekîdu keydâ(keyden).
Ben de bir düzen kurmaktayım.
|
|
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا
Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ(ruveyden).
Sen inkarcılara mehil ver; onlara mukabeleyi biraz geri bırak.*
|