Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
İşte gerçek mü’minler bunlardır. Rableri katında onlar için dereceler, (manevi huzur ve makamlar, günahlarından) bağışlanma ve üstün (ve sürekli) bir rızık vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlardır gerçek inananlar, onlarındır Rableri katında dereceler, yarlıganma ve daimi, bitmeztükenmez rızık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İşte böyleleridir gerçekten inanmış olanlar. Rablerinin katında dereceler, bağışlanma ve çok değerli bir rızık vardır onlara... |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar, işte onlar hâlis mü'minlerdir. Onlar için Rableri katında yüce makamlar, büyük bir bağışlanma ve tükenmez rızıklar vardır. |
Ahmet Varol Meali |
İşte bunlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için Rabbleri katında dereceler, bağışlanma ve kıymetli rızık vardır. |
Ali Bulaç Meali |
İşte gerçek mü'minler bunlardır. Rableri katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İşte bunlar gerçek müminlerdir. Onlara, Rableri katında dereceler var, mafiret ve cennette sayısız tükenmez nimet var... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İşte gerçekten mümin olanlar onlardır. Onlar için Rableri katında dereceler, bağışlanma ve güzel bir rızık vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İşte onlar gerçek müminlerdir. Rableri katında yüksek dereceler, bağışlanma ve onlar için bol rızık vardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İşte böyleleridir, gerçekten inanmış olanlar! Rableri katında onlar için dereceler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş tükenmez bol rızık vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İşte gerçekten inanmış olanlar bunlardır. Onlara Rablerinin katında mertebeler, mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İşte onlar gerçekten mü’minlerdir. Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
İşte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için Rableri katında nice dereceler, bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır. * |
Edip Yüksel Meali |
Böyleleri gerçek inananlardır. Onlar için Rab'leri yanında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İşte gerçekten mümin olanlar onlardır. Onlara Rablerinin katında dereceler vardır, bağışlanma ve değerli rızık vardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
işte hakka mü'minler onlar, onlara rablarının yanında dereceler var, bir mağfiret ve bir rizkı kerîm var |
Hasan Basri Çantay Meali |
İşte onlar gerçek mü'minlerin ta kendileridir. Rableri katında dereceler, yarlığanma ve sayısı bitmez, müddeti tükenmez rızk (hep) onlarındır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
İşte gerçek mü'minler onlardır. Onlar için Rableri katında dereceler, bir mağfiret ve dâimî bir rızık vardır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
İşte gerçek inananlar böyle yapanlardır. Onların Rableri katında üstünlükleri, bağışlanmaları ve bitmez tükenmez rızıkları vardır. |
Kadri Çelik Meali |
İşte gerçekten iman etmiş olanlar bunlardır. Onlara rablerinin katında mertebeler, mağfiret ve yüce bir rızık vardır. |
Mahmut Kısa Meali |
İşte gerçek anlamda inanmış olanlar, bunlardır. İşte onlar, Rab’leri katında en yüksek derecelere erişecek, ufak tefek kusurları affedilerek bağışlanacak ve en kıymetli nîmetlere kavuşacaklardır. Bu muhteşem nîmetlerin yanında dünya malının, savaş ganîmetlerinin ne değeri olabilir? O hâlde, ganîmetlerin size Allah tarafından fazladan ve peşin olarak lütfedilmiş bir hediye olduğunu unutmamalısınız, Allah’ın rızasını kazanmak ve böylece âhiret nîmetlerini elde etmek için çaba göstermelisiniz. Hiç kuşkunuz olmasın, nihâî zafer, kesinlikle inananların olacaktır! İşte buna çarpıcı bir örnek; Bedir Savaşı:
Hicretin ikinci yılında, yani mîlâdî 624’de, Mekke müşrikleri, Medîne’de oluşan İslâm toplumunu imhâ etmek amacıyla kapsamlı bir saldırı yapmaya karar vermişlerdi. Bunun için de, tüm gelirini bu savaş için harcamak üzere, ortaklaşa hazırladıkları büyük bir ticâret kervanını Ebû Süfyan komutasında Sûriye’ye gönderdiler. Kervan, dönüş yolculuğunda Medîne yakınlarından geçecekti. Bunu haber alan Allah’ın Elçisi, kervanı ele geçirmek üzere, 313 kişilik küçük bir askerî birlikle harekete geçti. Çünkü bu kervan, yurtlarından sürülen Müslümanların geride bıraktıkları tüm mal varlığına el koyan müşriklere aitti. Bu arada, Ebû Süfyan’ın acil yardım çağrısını alan bin kişilik tam teçhizatlı Kureyş ordusu, kervanı kurtarmak amacıyla Mekke’den yola çıkmıştı. Bunun üzerine Rasul-ü Ekrem, Allah’tan aldığı emir uyarınca, kervanı ele geçirmekten vazgeçip bu güçlü orduyla savaşmak üzere Bedir vadisine doğru yöneldi. Hz. Peygamberin arkadaşları, böyle bir savaş için hazırlıklı değillerdi. İçlerinden, kendilerinin en az üç katı olan tam teçhizatlı bir orduyla savaşa girmekten çekinenler vardı. Fakat önde gelen Müslümanlar, Allah’a ve Elçisine sonsuz güven duyduklarını ve ölünceye kadar Peygamberin izinden ayrılmayacaklarını söyleyerek tüm tereddütleri bertaraf ettiler. Böylece iki ordu, Bedir’de karşı karşıya geldi ve Allah’ın yardımıyla, Müslümanlar Kureyş ordusunu tamamen bozguna uğratarak büyük bir zafer kazandılar. Müşriklerden yetmiş tanesi öldürüldü, bir o kadarı da esir alındı.
İşte Bedir savaşı öncesinde de, tıpkı ganîmetler konusunda olduğu gibi, yersiz itirazlar ve tartışmalar yaşanmıştı: |
Mehmet Türk Meali |
4,5. İşte gerçek mü’minler onlardır.1 (Ey Muhammed!) Tıpkı Rabbinin seni, hak uğruna savaşmak için2 evinden çıkardığında olduğu gibi, onlara Rablerinin katında yüksek dereceler, büyük bir af ve tükenmez bir rızık vardır. Oysa Müslümanların bir kısmı, o zaman bundan hiç hoşlanmamışlardı.* |
Muhammed Esed Meali |
İşte böyleleridir, gerçekten inanmış olanlar! Rablerinin katında büyük onur, bağışlanma ve çok değerli bir rızık olacaktır onların payı. 5 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İşte onlardır hakkıyla iman edenler! Rableri katında saygınlığı olan rütbeler, sınırsız bir bağış ve görkemli bir rızık onları bekler.[1327]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
İşte bihakkın mü'minler onlardır. Onlar için Rablerinin nezdinde dereceler ve mağfiret ile bînihaye bir rızık vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
İşte gerçek müminler onlardır. Onlara Rab'lerinin nezdinde, cennette yüksek dereceler, mağfiret ve kıymetli bir nasip vardır. |
Süleyman Ateş Meali |
İşte gerçek mü'minler onlardır. Onlara Rablerinin katında dereceler, bağışlanma ve tükenmez rızık var. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Gerçek müminler işte onlardır. Onlar için Rableri katında dereceler, bağışlanma ve bol rızık vardır. |
Şaban Piriş Meali |
İşte onlar, gerçek mümin olanlardır. Rab'leri katında onlar için dereceler, mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır. |
Ümit Şimşek Meali |
İşte onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için Rableri katında yüksek mertebeler ile bir bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Gerçek anlamda müminler, işte bunlardır. Rableri katında dereceler, bağışlanma ve bol bir rızık var onlar için. |
M. Pickthall (English) |
Those are they who are in truth believers. For them are grades (of honour) with their Lord, and pardon, and a bountiful provision. |
Yusuf Ali (English) |
Such in truth are the believers: they have grades of dignity with their Lord, and forgiveness, and generous sustenance: |