Enfâl Suresi 7. Ayet


Arapça

وَإِذْ يَعِدُكُمُ اللّهُ إِحْدَى الطَّائِفَتِيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ اللّهُ أَن يُحِقَّ الحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِرِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve iz yaıdukumullâhu ihdât tâifeteyni ennehâ lekum, ve teveddûne enne gayra zâtiş şevketi tekûnu lekum, ve yurîdullâhu en yuhıkkal hakka bi kelimâtihî ve yaktaa dâbiral kâfirîn(kâfirîne).


Kelimeler

ve iz yaıdu-kum allâhu ve Allah size vaadediyordu
ihdâ et tâifeteyni iki taifeden (topluluktan) biri
enne-hâ onun ... olduğunu
lekum sizin için, size
ve teveddûne ve temenni ediyorsunuz, diliyorsunuz
enne olduğunu
gayra dışında, başka, olmaksızın
zâti eş şevketi silâh sahibi
tekûnu olması
lekum sizin için, size
ve yurîdu allâhu ve Allah istiyor
en yuhıkka el hakka hakkın gerçekleşmesi
bi kelimâti-hî onun kelimeleri, sözleri ile
ve yaktaa (en yaktaa) ve kesiyor (kesilmesi)
dâbira el kâfirîne kâfirlerin arkası, neslin devamı

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Hani o vakit Allah, iki topluluktan birinin sizin olacağını (onların gücünden, birikim ve ganimetinden sizin yararlanacağınızı) va’ad etmişti; siz ise şevketsiz olan (daha kolay ele geçirilip yararlı olacağına inanılan) ın sizin olmasını dilemiştiniz. Oysa Allah; Kelimeleri (Kur’ani hüküm ve haberleri) ile Hakkı(n hâkimiyetini) gerçekleştirmek ve inkârcıların (ve münafıkların) ardını-kökünü kesmek (zulüm ve hıyanet saltanatlarını sizin elinizle ve hakikati tebliğ eden gayretinizle devirmek) istiyordu.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Hani Allah, o iki bölükten birinin muhakkak sizin olacağını vaad ediyordu da siz, silahı bulunmayanların, elinize düşmesini istiyordunuz. Halbuki Allah, sözleriyle, gerçeği yerine getirmek ve kafirlerin kökünü kesmek istiyordu.*
Abdullah Parlıyan Meali Hani Allah iki düşman topluluğundan birisinin, sizin elinize düşeceği konusunda size söz vermişti; sizlerse güçsüz, silahsız olan kervan topluluğunun, elinize düşmesini arzu ediyordunuz. Allah da, sözleriyle hakkın hak olduğunu göstermek ve kendisinden gelen gerçekleri örtbas edenlerin, kökünü kazımak istiyordu.
Ahmet Tekin Meali Hani Allah size iki gruptan, Kureyş Kervanı ve Kureyş ordusundan birinin sizin olacağını va'dediyordu. Siz kuvvetsiz olanın, kuvvet kullanılmadan elde edilecek olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah âyetleriyle, emirleriyle, icraatıyla, hakkı, İslâm'ı yüceltmek, toplumda hakça İslâmî bir düzen gerçekleştirmek ve Kureyş ordusunu yok ederek kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin kökünü kazımak istiyordu.
Ahmet Varol Meali Allah size iki gruptan [2] birinin sizin olacağını vadetmişti. Sizse güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah sözleriyle hakkı açığa çıkarmak ve kâfirlerin sonlarını getirmek istiyordu.*
Ali Bulaç Meali Hani Allah, iki topluluktan birinin muhakkak sizin olacağını vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkın ve inkâr edenlerin arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.
Ali Fikri Yavuz Meali O vakit Allah, yük kervanı ve silâhlı birlikten birini size vâd ediyordu, ki sizin olsun. Siz de, silâhı bulunmıyan kervanın size ait olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı ve İslâmı açığa vurmayı ve kâfirlerin arkasını kesmeyi diliyordu.
Bahaeddin Sağlam Meali Hatırlayın ki; Allah, iki kervandan birini size va’detmiş idi. Siz silahsız olanı elde etmek istiyordunuz. Allah ise yasaları ile hakkı gerçekleştirmek istiyordu. (Savaş ve mübareze kanunu gereği, sizi o silahlı savaşçılar ile karşılaştırmak istiyordu ki;) o kâfirlerin ardını kessin.
Bayraktar Bayraklı Meali Hatırlayınız ki, Allah size iki gruptan/kervan veya Kureyş ordusundan birinin sizin olduğunu vaad ediyordu. Siz de kuvvetsiz olanın kervanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve Kureyş ordusunu yok ederek kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.
Cemal Külünkoğlu Meali Allah, iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vaat ettiğinde siz silahsız olan gruptan (ticaret kervanının) size düşmesini istediniz. Oysa Allah sözleri aracılığı ile gerçeği yüceltmeyi ve kâfirlerin kökünü kazımayı, soylarını kurutmayı istiyordu.*
Diyanet İşleri Meali (Eski) 7,8. Allah bu iki taifeden birini size vadetmişti; siz, kuvvetsiz olanın size düşmesini istiyordunuz. Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı tepelemek için, Allah sözleriyle hakkı ortaya koymak ve inkarcıların kökünü kesmek istiyordu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Hani Allah size iki taifeden birini, o sizindir diye va’dediyordu. Siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı meydana çıkarmak ve kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.[242]*
Diyanet Vakfı Meali Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.
Edip Yüksel Meali ALLAH iki gruptan birisini (yenmeyi) size söz vermişti; siz ise, güçsüz olanıyla karşılaşmayı istiyordunuz. Oysa ALLAH kelimeleriyle gerçeği gerçekleştirmek ve kafirlerin ardını kesmek diliyor.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali İşte o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya kureyş ordusundan) birini vaad ediyordu ki, sizin olacaktı. Siz ise arzu ediyordunuz ki, şanı ve şerefi olmayan şey (kervan) sizin olsun. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı yerine oturtmak ve kâfirlerinarkasını kesmek istiyordu.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ve o vakıt Allah, size iki taifenin birini va'dediyordu ki sizin olsun, siz, ise arzu ediyordunuz ki şekvetsiz olan sizin olsun, halbuki Allah, kelimatiyle hakkı ihkak etmek ve kâfîrlerin arkasını kesmek dileyordu
Hasan Basri Çantay Meali Hani Allah size iki taaifeden birinin muhakkak sizin olduğunu va'dediyordu, siz ise kuvvetli ve silâhı bulunmayanın kendinizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah da emirleriyle hakkı açığa vurmayı, kâfirlerin arkasını kesmeyi irâde buyuruyordu.
Hayrat Neşriyat Meali O vakit Allah size, iki tâifeden(4) (silâhsız kervan veya silâhlı düşmandan) birinin şübhesiz sizin olacağını va'd ediyordu; fakat (siz,) gerçekten zayıf (ve silahsız) olanın sizin olmasını istiyordunuz; hâlbuki Allah, sözleriyle o hakkı gerçekleştirmek (İslâm'ı üstün kılmak) ve kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu.*
İlyas Yorulmaz Meali Allah size, düşman olan iki guruptan biri ile savaşacağınızı vaat edince, güçsüz olanlarla karşılaşmayı istediğiniz halde, diğer gurup ile sizi karşılaştırdı. Halbuki Allah, kelimeleri ile hakkın (vahiy ile vaat ettiği zaferin) gerçekleşmesini ve hakkı inkar edenlerin arkalarının (güçlerinin ve morallerinin) kesilmesini istiyor.
Kadri Çelik Meali Hani Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vaat ettiğinde, siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu.
Mahmut Kısa Meali Hani Allah, bu iki topluluktan birinin —ya Kureyş ordusunun, ya da kervanın— elinize geçeceğini Peygambere müjdeleyerek size söz vermişti fakat siz,tehlikeye atılmaktan çekiniyordunuz. Güçlü Kureyş ordusunu bozguna uğratıp muhteşem bir zafer kazanmak yerine, kuvvetsiz olan kervanı ele geçirmek istiyordunuz. Oysa Allah, buyruklarıyla hakkı —yani hak ve adâlet prensiplerine dayanan ve hakîkatin ta kendisi olan bu dîni— yeryüzünde egemen kılmak ve hakkın karşısında duran zâlimleri bozguna uğratarak kâfirlerin kökünü kazımak istiyordu.
Mehmet Türk Meali 7,8. İşte o zaman Allah size iki topluluktan birisinin1 sizin olacağını vâdediyordu. Siz ise silâhsız olan (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz. Hâlbuki Allah, emriyle hakkı gerçekleştirmek, kâfirlerin kökünü kazımak, günâhkârlar hoşlanmasalar da mutlak doğruyu ortaya çıkarmak ve bâtılı yok etmek istiyordu.*
Muhammed Esed Meali İmdi, (hatırlayın) Allah, (bu) iki [düşman] topluluğundan birinin sizin elinize düşeceği konusunda size söz vermişti; sizlerse güçsüz olanın elinize düşmesini arzu ediyordunuz; 7 oysa Allah'ın muradı, sözleriyle tam bir uyum içinde, hakkın hak olduğunu göstermek ve hakkı inkar edenlerin son kalıntılarını da silip-atmak yönündeydi. 8
Mustafa İslamoğlu Meali Hani Allah, iki topluluktan birinin sizin elinize geçeceğine ilişkin vaadde bulunmuştu; siz ise korumasız olanın elinize düşmesini istiyordunuz. Ne ki Allah’ın muradı, kelâmı aracılığıyla[1330] hakkı gerçekleştirmek ve kâfirlerin kökünü kurutmaktı;[1331]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve hani Allah Teâlâ size iki tâifeden birini, «Şüphesiz o sizindir!» diye vaadleşti. Siz ise arzu ediyordunuz ki, kuvvet sahibi olmayan sizin olsun. Halbuki, Allah Teâlâ emirleriyle hakkı izhar etmeyi ve kâfirlerin arkasını kesmeyi irâde buyuruyordu.
Suat Yıldırım Meali 7, 8. Allah iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vâd ettiğinde siz silahsız olan topluluğun (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah ise, emirleriyle hakkı üstün kılmak ve şirkin kuvvetini yok ederek kâfirlerin ardını kesmek istiyordu ki, o suçlu müşrik gürûhu hoşlanmasa da, hak olan İslâm'ı yüceltsin, batıl olan şirki de ortadan kaldırsın.
Süleyman Ateş Meali Allah size, iki topluluktan birinin sizin olduğunu va'dediyordu; siz de kuvvetsiz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (kuvvetli olan takımı yok ederek) kafirlerin ardını kesmek istiyordu.
Süleymaniye Vakfı Meali Allah, o iki topluluktan[1] birinin sizin olacağına söz vermişti. Siz, güçsüz olanına hevesleniyordunuz. Allah ise verdiği sözler sebebiyle[2] gerçeği ortaya çıkarmak ve o kafirlerin[3] arkasını kesmek istiyordu.*
Şaban Piriş Meali Allah, iki gruptan birinin sizin olacağını vaat  etmişti. Siz güçsüz ve silahsız olanın sizin olmasını arzu ediyordunuz. Oysa Allah, emirleriyle hakkın gerçekleşmesini ve kafirlerin gücünün arkasını kesmek istiyordu.
Ümit Şimşek Meali Allah iki topluluktan birini size vaad ettiğinde, siz güçsüz olan topluluk elinize geçsin istiyordunuz. Allah ise buyrukları ve müjdeleriyle hakkı ortaya çıkarmayı ve kâfirlerin kökünü kesmeyi murad etmişti.
Yaşar Nuri Öztürk Meali O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını-arkasını kesmeyi istiyordu.
M. Pickthall (English) And when Allah promised you one of the two bands (of the enemy) that it should be yours, and ye longed that other than the armed one might be yours. And Allah willed that He should cause the Truth to triumph by His words, and cut the root of the disbelievers;
Yusuf Ali (English) Behold! Allah promised you one of the two (enemy) parties,(1183) that it should be yours: Ye wished that the one unarmed should be yours, but Allah willed to justify the Truth according to His words and to cut off the roots of the Unbelievers;-*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları