Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ki O (Rabbin) seni yarattı, 'sana bir düzen içinde biçim verdi' (ve donattı) ve seni bir itidal üzere kıldı (dengeni koruyacak şekilde ayarladı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Öylesine Rab ki seni yarattı, azanı düzüp koştu da seni düzgün bir hale getirdi. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O Rabb ki seni yarattı, varlık amacına uygun olarak şekillendirdi ve seni bir düzene koyup dengeli kıldı. |
Ahmet Tekin Meali |
O seni yaratan, yaratılış amacına uygun olarak şekillendiren, dengeli ölçülü bir biçim ve karakter verendir. |
Ahmet Varol Meali |
O seni yarattı, sana şekil verdi ve dengeli bir yapıya kavuşturdu. [1]* |
Ali Bulaç Meali |
Ki O, seni yarattı, 'sana bir düzen içinde biçim verdi' ve seni bir itidal üzere kıldı. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O Rab ki, seni yarattı, seni (sağlam insan) düzenine koydu, sana uygun bir biçim verdi. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O Rabbin ki seni yaratmış, sana düzen ve denge vermiştir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
7,8. O, seni yaratıp sana şekil veren, seni düzgün ve ölçülü kılan, istediği şekilde seni terkip edendir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
O, seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle birleştirdi. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
6,7,8. Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
6,7,8. Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı? |
Diyanet Vakfı Meali |
6, 7, 8. Ey insan! Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren, ihsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir? |
Edip Yüksel Meali |
O ki seni yarattı, düzenledi, uyumlu hale soktu;* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
O Allah ki seni yarattı, seni düzgün yapılı kılıp ölçülü bir biçim verdi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ki seni yarattı, düzenine koydu, tenasüb ve ı'tidal verdi |
Hasan Basri Çantay Meali |
(O Rabbine karşı) ki seni yaratan, sana (şu) salim uzuvlar (ı) veren, (onları birbirleriyle denk yapmak suretiyle) sana şu nizaam ve i'tidâli bahşedendir O. |
Hayrat Neşriyat Meali |
O ki, seni yarattı da seni düzgün (yaratılışlı ve a'zâları tam bir insan) yaptı; nihâyet seni ölçülü (ve dengeli) kıldı. |
İlyas Yorulmaz Meali |
O Allah ki, seni yaratan, sana bulunduğun şekli veren ve sana adil davranan. |
Kadri Çelik Meali |
O seni yarattı, sana bir düzen verdi ve seni dengeli kıldı. |
Mahmut Kısa Meali |
O Allah ki, seni bir damla sudan yarattı, sonra onu aşamadan aşamaya geçirerek, varlık sebebine uygun mükemmel bir uyumla düzenledi; bedenini ve ruhunu, hem kendi içinde, hem de dış dünya ile uyumlu ve ölçülü bir kıvama getirerek, en güzel ölçüyle şekillendirdi. |
Mehmet Türk Meali |
O Allah ki; seni yarattı, insanlık seviyesine getirdi ve sana en güzel şekli verdi. |
Muhammed Esed Meali |
seni yaratan ve varlık amacına uygun olarak şekillendiren, 4 tabiatını adil ölçüler içinde oluşturan 5 , |
Mustafa İslamoğlu Meali |
O (Allah) ki seni (bir amaçla) yarattı, sana varoluş amacını gerçekleştirecek bir donanım ve dengeli bir tabiat verdi; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni düzeltti de mütedil bir halde kıldı. |
Suat Yıldırım Meali |
O değil mi seni yaratan, bütün vücud sistemini düzenleyen ve sana dengeli bir hilkat veren, |
Süleyman Ateş Meali |
O (Rab) ki seni yarattı, seni düzenledi, sana ölçülü bir biçim verdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Seni yaratan, eşitleyen[1] ve dengeleyen[2] odur.* |
Şaban Piriş Meali |
6,7. -Ey insan, seni yaratan ve seni düzenleyip, sana biçim veren, çok cömert ve bağışlayıcı Rabbine karşı seni aldatan nedir? |
Ümit Şimşek Meali |
O Rabbin ki seni yarattı, güzel ve düzgün şekilde biçimlendirdi, dengeli ve ölçülü yaptı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Rabbin ki seni yarattı, düzgün hale koydu, en güzel ölçülerle şekillendirdi. |
M. Pickthall (English) |
Who created thee, then fashioned, then proportioned thee? |
Yusuf Ali (English) |
Him Who created thee. Fashioned thee in due proportion,(6003) and gave thee a just bias;(6004)* |