Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ancak o, sarp yokuşa göğüs geremedi ve aşamadı. (Kolaycı ve sabırsız insan çetin işe atılamadı; kolaycılığa ve ucuz kahramanlığa kapıldı.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken dayanmadı o yokuşa. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ama o sarp yokuşa tırmanıp geçemedi… |
Ahmet Tekin Meali |
Fakat o, hayır işleyerek, kötülükleri terk ederek zor şeylere göğüs geremedi, sarp yokuşta, zorlu yolda yürüyemedi. |
Ahmet Varol Meali |
Fakat o sarp yokuşu aşmaya girişmedi. |
Ali Bulaç Meali |
Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Fakat o, çetin işe atılmadı, (kendisine verilen bunca nimetlere şükretmedi). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Artık neden o sarp yola atılmadı? |
Bayraktar Bayraklı Meali |
11,12,13,14,15,16. Fakat insan, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? Köle âzat etmektir veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut toprakta sürünen bir yoksulu doyurmaktır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Fakat o, çetin işe atılmadı. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Ama o, zor geçidi aşmaya girişemedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Fakat o, sarp yokuşa atılmadı. |
Diyanet Vakfı Meali |
11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır. |
Edip Yüksel Meali |
Ne var ki zor yola katlanamadı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Fakat o göğüs veremedi o (akabeye) sarp yokuşa |
Hasan Basri Çantay Meali |
Fakat o, sarp yokuşa saldıramadı. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Fakat (o), sarp yokuşu aşamadı. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Fakat o henüz sarp yokuşa tırmanmadı. |
Kadri Çelik Meali |
Ama o, zor geçide yüklenip girmedi.* |
Mahmut Kısa Meali |
Fakat o, kendisini yüce makâmlara iletecek Sarp Yokuşu tırmanmak için çaba harcamadı. |
Mehmet Türk Meali |
Fakat o, çetin yokuşa göğüs geremedi.1* |
Muhammed Esed Meali |
Ama o, sarp yokuşa tırmanmayı denemedi... |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Fakat o, (ucunda cennet olan) sarp yokuşu tırmanmak için hiçbir bedel ödemedi.[5736]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Fakat o, o sarp yokuşu geçemedi. |
Suat Yıldırım Meali |
Fakat o sarp yokuşu aşmaya çalışmadı. (Böyle yaparak verilen nimetlerin şükrünü eda etmedi. ) |
Süleyman Ateş Meali |
Fakat o, sarp yokuşa atılamadı. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ama o, sarp geçidi göze alamadı. |
Şaban Piriş Meali |
O zor geçidi aşamadı. |
Ümit Şimşek Meali |
Fakat o sarp yokuşu aşamadı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o. |
M. Pickthall (English) |
But he hath not attempted the Ascent |
Yusuf Ali (English) |
But he hath made no haste on the path that is steep.(6139)* |