Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O da (onlara) : "Ey Kavmim, hiç şüphesiz ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım" demişti. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Demişti ki: Ey kavmin, ben, sizi apaçık bir korkutucuyum. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Nuh: “Ey Halkım!” diye seslendi. “Ben size gönderilen açık bir uyarıcıyım. |
Ahmet Tekin Meali |
Nuh:
“Ey kavmim, ben size gönderilmiş sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
Dedi ki: "Ey kavmim! Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. |
Ali Bulaç Meali |
O da dedi ki: 'Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Nûh onlara) dedi ki: “-Ey kavmim! Muhakkak ki ben, size (azab ile korkutan) açık bir peygamberim; |
Bahaeddin Sağlam Meali |
“Ey kavmim! dedi. Ben sizin için açık bir uyarıcıyım.” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
2,3,4. Nûh, onlara şöyle demişti: “Ey kavmim! Ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım. Allah'a kulluk ediniz. Onun emirlerine karşı gelmekten sakınınız ve bana itaat ediniz ki, Allah günahlarınızı affetsin ve size belli bir zamana kadar süre tanısın. Şüphesiz, Allah'ın belirlediği süre dolunca ertelenmez. Keşke bunu bilseydiniz!”[680]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Nuh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
O da şöyle söyledi: "Ey Milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Nûh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.” |
Diyanet Vakfı Meali |
2, 3, 4. Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, «Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın)» diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz! * |
Edip Yüksel Meali |
Dedi ki, "Ey halkım, ben size apaçık bir uyarıcıyım." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım". |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Dedi ki: ey kavmım! Haberiniz olsun ben size açık bir nezîrim |
Hasan Basri Çantay Meali |
Dedi ki: Ey kavmim, muhakkak ki ben sizi (başınıza gelecek azâbdan) apaçık korkutan bir peygamberim». |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ve Nuh onlara) dedi ki: “Ey kavmim! Doğrusu ben, sizin için (Allah'ın azâbından haber veren) apaçık bir korkutucuyum!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kavmine “Ey Kavmim! Ben sizin için açıkça bir uyarıcıyım.” |
Kadri Çelik Meali |
O da dedi ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıp korkutucuyum.” |
Mahmut Kısa Meali |
Böylece Nûh, “Ey halkım!” diye kavmine seslendi, “Doğrusu ben, size apaçık hakîkati gösteren ve zâlimleri bekleyen acı âkıbeti haber veren bir uyarıcıyım!” |
Mehmet Türk Meali |
O da (toplumuna): “Ey Kavmim! Gerçekten ben, size (gönderilen) apaçık bir uyarıcıyım.” dedi. |
Muhammed Esed Meali |
[Nûh] “Ey halkım!” diye seslendi, “Ben sizin için açık bir uyarıcıyım, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Nûh) “Ey kavmim!” dedi, “Ben size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım”. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dedi ki: «Ey kavmim! Şüphe yok ki, ben sizin için apaçık bir korkutucuyum.» |
Suat Yıldırım Meali |
2, 3, 4. O da: “Ey benim milletim! Ben size gönderilen kesin bir uyarıcıyım. Şöyle ki: Yalnız Allah'a ibadet edin, O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allah'ın takdir ettiği vâde gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bir bilseniz! |
Süleyman Ateş Meali |
Ey kavmim, dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlara şöyle dedi: “Ey halkım! Ben size doğruları açıklayan bir uyarıcıyım. |
Şaban Piriş Meali |
-Ey kavmim, dedi. Ben, sizin için açık bir uyarıcıyım. |
Ümit Şimşek Meali |
Nuh “Ey kavmim,” dedi. “Ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O dedi ki: "Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım." |
M. Pickthall (English) |
He said: O my people! Lo! I am a plain warner unto you |
Yusuf Ali (English) |
He said: "O my People! I am to you a Warner, clear and open:(5706)* |