Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Sonra ben onları açıktan açığa davet ettim.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sonra onları, gerçekten de yüksek sesle çağırdım. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Sonra ben onlara yüksek sesle de davette bulundum. |
Ahmet Tekin Meali |
“Sonra onları açıktan açığa davet ettim.” |
Ahmet Varol Meali |
Sonra ben onları açıktan da [1] davet ettim.* |
Ali Bulaç Meali |
'Sonra onları açıktan açığa davet ettim.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sonra ben, onları aşikâre olarak (tevbeye) çağırdım. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sonra ben onları, yüksek sesle (hakka) davet ettim. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
5,6,7,8,9. Sonra Nûh şöyle devam etti: “Ey Rabbim! Doğrusu ben kavmimi gece gündüz tevhid inancına davet ettim. Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı. Her ne zaman onları senin bağışlamana çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına çektiler, direndiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. Sonra ben onları açıkça çağırdım. Sonra onlara davetimi hem açık ilân ettim, hem de gizlice. Özel olarak kendileriyle konuştum.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
“Sonra onları daha açık bir şekilde davet ettim.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Sonra, doğrusu ben onları açıkça çağırdım." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Sonra ben onları açık açık davet ettim.” |
Diyanet Vakfı Meali |
Sonra, ben kendilerine haykırarak davette bulundum. |
Edip Yüksel Meali |
"Sonra onları açıkça çağırdım." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Sonra ben onları açık açık çağırdım." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Sonra ben onları hakıykaten en yüksek ses (im) le çağırdım». |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Sonra şübhesiz ben, onları yüksek sesle (açıkça) da'vet ettim.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Sonra yinede ben, onları açıkça doğrulara davet ettim.” |
Kadri Çelik Meali |
“Sonra ben onları yüksek sesle davet ettim.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Fakatyine de umudumu kesmedim; her türlü imkân ve fırsatları kullanarak, tüm gücümle onları gerçeklere açık açık davet ettim.” |
Mehmet Türk Meali |
“Sonra ben, onlara açıktan açığa da davette bulundum.” |
Muhammed Esed Meali |
Doğrusu, ben onları açık açık çağırdım; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Gün oldu ki ben, onları açıktan davet ettim; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sonra muhakkak ki ben onları, apaçık dâvet ettim.» |
Suat Yıldırım Meali |
Ben onları bu sefer yüksek sesle dâvet etmeye başladım. |
Süleyman Ateş Meali |
Sonra ben onları açıkça da'vet ettim. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sonra onlara açıkça davette bulundum. |
Şaban Piriş Meali |
Sonra ben onları açıktan açığa çağırdım. |
Ümit Şimşek Meali |
“Derken onları açıkça davet ettim. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım." |
M. Pickthall (English) |
And lo! I have called unto them aloud, |
Yusuf Ali (English) |
"So I have called to them aloud; |