Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Amma, her kim (elindeki nimetlerden başkalarına da ve Allah yolunda) verip (hayırda harcarsa) ve (her türlü küfür ve kötülükten) korkup sakınırsa, |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve kim verdi ve çekindiyse. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Sizden her kim başkaları için harcar ve yolunu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışırsa |
Ahmet Tekin Meali |
Kim Allah'ın hakkını verir, mâlî mükellefiyetleri yerine getirir, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunur, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranır, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olur, takva esaslarını benimserse, ona ihsan edeceğiz. |
Ahmet Varol Meali |
Artık kim (Allah için) verir ve (Allah'tan) sakınırsa, |
Ali Bulaç Meali |
Fakat kim verir ve korkup-sakınırsa, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Amma kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah'dan korkarsa, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Artık mal veren ve kendi özünü koruyan, |
Bayraktar Bayraklı Meali |
5,6,7. Ancak verenin, saygı duyanın ve en güzeli tasdik edenin işlerini kolaylaştırırız. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
5,6,7. Her kim (Allah için) harcar, O'na karşı sorumluluk bilinciyle yaşarsa ve o en güzel olanı, (Kelime-i Tevhid-i -“Lâ ilahe İllallah” sözünü) doğrularsa biz onun için huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştırırız.* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
5,6,7. Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
5,6,7. Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. |
Diyanet Vakfı Meali |
5, 6, 7. Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız). |
Edip Yüksel Meali |
Kim verir ve erdemli davranır, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bundan böyle her kim malını hayır için verir ve korunursa, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bundan böyle amma her kim vergi verir korunur |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Bundan sonra) kim verir ve sakınırsa, |
Hayrat Neşriyat Meali |
5,6,7. Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı(1) tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız!* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Şimdi, (fakire ve muhtaç olana) veren, (Allah'ın yasakladıklarından uzak durarak) kendini koruyan ve. |
Kadri Çelik Meali |
Ama kim verir ve takva sahibi olursa. |
Mahmut Kısa Meali |
Öyleyse, her kim kötülükten, günahtan korunarak Allah’ın kendisine bahşettiği nîmetlerden bir kısmını O’nun rızası için yoksullara verir, |
Mehmet Türk Meali |
(İşte bunlardan) kim, malını verir ve (Allah’a) karşı hata etmekten sakınırsa, |
Muhammed Esed Meali |
Her kim [başkaları için] harcar ve Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşırsa, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Sözgelimi;[5762] kim sorumlu davranır ve (Allah yolunda) verirse;[5763]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık kim infak etti ve ittikada bulundu ise. |
Suat Yıldırım Meali |
Malını Allah yolunda harcayıp O'na saygı duyarak haramdan sakınan, |
Süleyman Ateş Meali |
Kim (hayır için) verir, korunursa, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kim cömert olur ve Allah’tan çekinir[*],* |
Şaban Piriş Meali |
Kim (malından) verir ve korunursa.. |
Ümit Şimşek Meali |
Kim bağışta bulunur ve kötülükten sakınırsa, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kim verir ve sakınırsa, |
M. Pickthall (English) |
As for him who giveth and is dutiful (toward Allah) |
Yusuf Ali (English) |
So he who gives (in charity) and fears ((Allah)), |