Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bunun gibi, yine) Salih peygambere de dediler ki: “Sen (böyle davalara ve iddialara kalkışmadan, tabularımıza ve tağutlarımıza karışmadan) önce; aramızda, kendisinden (hayır ve hizmet) umulan (ve saygı duyulan) birisiydin. (Şimdi) Atalarımızın uyageldiği (ve o şekilde ibadet ettiği) din anlayışından (ve alışageldiğimiz bu hayat tarzından) sen bizi vazgeçirip engelleyecek misin? Doğrusu bizi davet ettiğin şeyden (adil ve asil bir sistemin gerçekleşebilmesinden; Allah'ın dininin, bugünkü düzenden daha çok huzur ve refah vereceğinden) kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ey Salih dediler, bundan önce sen aramızda, hakkında iyi ümitler beslediğimiz birisiydin, şimdi atalarımızın taptıkları şeylerden bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Ve biz, gerçekten de senin bizi davet ettiğin şey hakkında şüphe içindeyiz, tereddüt etmekteyiz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
“Ey Salih!” dediler. “Sen bundan önce aramızda, büyük umutlar beslenen biriydin. Şimdi bizi, atalarımızın kulluk edegeldiği şeylere kulluk etmekten mi alıkoyacaksın? Doğrusu bizi çağırdığın şeyden son derece şüphe ve kaygı içindeyiz.” |
Ahmet Tekin Meali |
Kavmi:
“Ey Sâlih, sen, bundan önce içimizde, hakkında büyük umutlar beslenen biri idin. Atalarımızın taptıklarına tapmaktan ilahi ilmin-hikmetin gereği bizi yasaklıyor musun? Biz, kulluk ve ibadete davet ettiğin, teşvik ettiğin şeye karşı sû-i zannımızın beslediği şüpheler içindeyiz.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Onlar: "Ey Salih! Sen bundan önce aramızda hakkında ümit beslenen biri idin. Bizi babalarımızın taptıklarına tapmaktan men mi ediyorsun? Doğrusu senin bizi kendisine çağırdığın şeyden şüphe içindeyiz, kuşkuluyuz" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
Dediler ki: 'Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Onlar: “-Ey sâlih, sen bundan önce aramızda ümid edilen (güvenilen) bir kimse idin. Şimdi, babalarımızın taptığı şeylere (putlara) tapmaktan bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Doğrusu biz, senin bizi dâvet ettiğin Allah'a ibadetten kuşkulandırıcı bir şüphe içindeyiz” dediler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar dediler ki: “Ey Salih! Bundan önce sen içimizde, itibarı sağlam biri idin.. Babalarımızın ibadet ettiği putlara ibadet etmemizi mi bize yasaklıyorsun? Ve biz, senin bizi ona çağırdığın meselede şüphe içindeyiz. O mesele bizi kuşkulandırıyor.” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Dediler ki: “Ey Sâlih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen biri idin. Şimdi babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi alıkoyuyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Dediler ki: “Ey Salih, bundan önce sen içimizde sevilen sayılan (güvenilir) bir adamdın. Atalarımızın taptığı şeylere tapmamızdan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Ey Salih! Sen bundan önce, aramızda kendisinden iyilik beklenir bir kimseydin; şimdi babalarımızın taptıklarına bizi tapmaktan men mi ediyorsun? Doğrusu bizi çağırdığın şeyden şüphe ve endişedeyiz" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlar şöyle dediler: “Ey Salih! Bundan önce sen, aramızda ümit beslenen bir kimseydin. Şimdi babalarımızın taptıklarına tapmamızı bize yasaklıyor musun? Şüphesiz, biz senin bizi çağırdığın şeyden derin bir şüphe içindeyiz.” |
Diyanet Vakfı Meali |
Dediler ki: Ey Sâlih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen birisiydin. (Şimdi) babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi engelliyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine (kulluğa) çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz. |
Edip Yüksel Meali |
Dediler ki: "Ey Salih, sen bundan önce, aramızda popüler bir umut kaynağıydın. Atalarımızın tapmış olduklarından sen şimdi bizi men mi ediyorsun? Biz, senin bizi çağırdığın şeylerden kuşku içindeyiz." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Dediler: "Ey Salih,! Bundan önce sen bizim içimizde ümit beslenir bir zat idin. Şimdi bizi babalarımızın taptıklarına tapmaktan mı engelliyorsun? Biz, doğrusunu istersen bizi davet ettiğin şeyden kuşkulandıran bir şüphe içindeyiz." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ey Salih! Dediler: bundan evvel sen bizim içimizde ümid beslenir bir zatidin, şimdi bizi babalarımızın tapındığına tapmaktan nehiy mi ediyorsun? Her halde biz, senin bizi da'vet ettiğin şeyden çok kuşkulandıran bir şekk içindeyiz |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Ey Saalih, dediler, sen bundan evvel içimizde ümîd beslenen bir (zât) din. (Şimdi) atalarımızın tapdığı şeylere tapmamızdan bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Senin bizi (kulluğuna) da'vet etdiğin (Rab) den hakıykaten şek içindeyiz, şübheleniciyiz». |
Hayrat Neşriyat Meali |
Dediler ki: “Ey Sâlih! (Sen) bundan önce aramızda gerçekten ümid beslenen bir kimse idin; (şimdi) atalarımızın tapageldiği şeylere kulluk etmekten bizi men' mi ediyorsun? Doğrusu biz ise, senin bizi kendisine da'vet etmekte olduğun şeyden kuşku veren ciddî bir şübhe içindeyiz.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kavmi “Ey Salih! Sen bundan önce aramızda çok iyi şeyler yapacağını umduğumuz birisi idin. Atalarımızın ibadet ettiklerine kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Bizi davet ettiğin, bir olan Allah'a kulluk etmede tereddüt ve şüphe içindeyiz” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
“Ey Salih! Sen bundan önce, içimizde ümit beslenilen bir kimseydin; şimdi babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi men mi ediyorsun? Doğrusu bizi çağırdığın şeyden çok kuşkulandıran bir şüphe içindeyiz” dediler. |
Mahmut Kısa Meali |
Bu güzel dâvete karşılık kavminin inkârcıları, “Ey Sâlih!” dediler, “Sen şu ana kadar, aramızda büyük umutlar beslenen biriydin. Parlak zekân ve dürüstlüğün sayesinde, seni geleceğin lideri olarak görüyorduk. Fakat sen, tek Allah’a kulluk iddiasıyla ortaya çıkarak bütün umutlarımızı suya düşürdün. Demek sen bizi, atalarımızın geçmişten beri tapındığı şeylere tapmaktan ve onların bıraktığı ilkelere göre yaşamaktan alıkoyacaksın, öyle mi? Doğrusunu istersen, bizi kendisine çağırdığın bu din hakkında epey kaygı ve şüphelerimiz var bizim.” |
Mehmet Türk Meali |
(Toplumu da Salih’e): “Ey Salih! Bundan önce sen içimizde hakkında ümit beslenen birisiydin. (Yani şimdi) sen bize, atalarımızın taptıklarına tapmayı mı yasaklıyorsun? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden çok ciddi bir şüphe içerisindeyiz.” dediler. |
Muhammed Esed Meali |
“Ey Salih!” diye karşılık verdiler, “Sen bundan önce aramızda büyük umutlar beslenen biriydin! 91 (Şimdi) bizi atalarımızın kulluk edegeldiği şeylere kulluk etmekten mi alıkoyacaksın? Doğrusu şu ki, bizi çağırdığın (dâvâ) hakkında son derece ciddî bir şüphe ve kaygı içindeyiz!” 92 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar şöyle dediler: “Ey Sâlih! Doğrusu sen, bundan önce içimizde (hep) gelecek vaat eden biriydin.[1757] Şimdi kalkıp sen bizi atalarımızın kulluk ettiği şeylere tapmaktan mı alıkoyacaksın? Ama şunu iyi bil ki, biz senin davet ettiğin şeye dair şüphe içindeyiz” demişlerdi; mütereddit bir hâlde…[1758]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dediler ki: «Ey Sâlih! Sen bundan evvel bizim içimizde ümit beslenilen bir zât idin. Sen babalarımızın ibadet eder oldukları şeylere ibadet etmekten bizi nehy eder misin? Ve şüphe yok ki, biz kendisine bizi dâvet ettiğin şeyden bir şekk içindeyiz. Şüphedeyiz.» |
Suat Yıldırım Meali |
“Ey Salih! ” dediler, “Sen şimdiye kadar ümit bağladığımız bir kişi idin. Şimdi ne oldu sana. Ne diye bizi atalarımızın taptığı tanrılara tapmaktan vazgeçirmek istiyorsun? Doğrusu, senin çağırdığın bu fikrin doğruluğundan şüphe içindeyiz, kuşkulanıyoruz. ” |
Süleyman Ateş Meali |
Dediler ki: "Ey Salih, sen bundan önce bizim aramızda ümit beslenen kişi idin. Şimdi atalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi men mi ediyorsun? Biz senin bizi çağırdığın şeyden şüphe içindeyiz, kuşkulanıyoruz!" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Dediler ki “Bak Salih! Daha önce aramızda, kendisine ümit bağlanan biriydin. Şimdi kalkmış, atalarımızın kulluk ettiğine kul olmamızı yasaklıyorsun? Biz senin bizi çağırdığın şeyden dolayı şüpheye düşüyor, endişeye kapılıyoruz.” |
Şaban Piriş Meali |
-Ey Salih, bundan önce aramızda kendisinden iyilik beklenen bir kimse idin. Şimdi, atalarımızın kulluk ettiklerine bizim kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Doğrusu biz, davet ettiğin şeyden iyiden iyiye şüphe ediyoruz, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
“Ey Salih,” dediler. “Sen bundan önce aramızda ümit vaad eden biriydin. Şimdi bizi atalarımızın ibadet ettiği şeylerden mi vazgeçirmek istiyorsun? Doğrusu, bizi davet ettiğin şey hakkında kaygı verici bir şüphe içindeyiz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dediler ki: "Ey Sâlih! Sen bundan önce, aramızda aranan/ümit beslenen bir kişi idin. Şimdi kalkmış, atalarımızın kulluk ettiklerine kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Gerçek şu ki biz, bizi çağırdığın şey hakkında kafaları karıştıran bir kuşku içindeyiz." |
M. Pickthall (English) |
They said: O Salih! Thou hast been among us hitherto as that wherein our hope was placed. Dost thou ask us not to worship what our fathers worshipped? Lo! we verily are in grave doubt concerning that to which thou callest us. |
Yusuf Ali (English) |
They said: "O Salih! thou hast been of us! a centre of our hopes(1558) hitherto! dost thou (now) forbid us the worship of what our fathers worshipped? But we are really in suspicious (disquieting) doubt as to that to which thou invitest us."* |