Hûd Suresi 68. Ayet


Arapça

كَأَن لَّمْ يَغْنَوْاْ فِيهَا أَلاَ إِنَّ ثَمُودَ كَفرُواْ رَبَّهُمْ أَلاَ بُعْدًا لِّثَمُودَ


Türkçe Okunuşu

Ke en lem yagnev fîhâ, e lâ inne semûde keferû rabbehum, e lâ bu’den li semûd(semûde).


Kelimeler

ke gibi
en lem yagnev var olmamış, yaşamamış
fî-hâ orada
e lâ değil mi, (öyle) değil mi
inne muhakkak
semûde Semud kavmi
keferû inkâr ettiler
rabbe-hum Rab'lerine
e lâ değil mi, (öyle) değil mi
bu'den uzak olsunlar
li semûde Semud kavmi

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi (helak olmuşlardı) . Haberiniz olsun; Semud (halkı) gerçekten Rablerine (karşı) inkâr etmişler (ve azıtmışlardı) . Şunu bilin ki; Semud (halkına Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verilmiş ve Onun kahrına uğramışlardı).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Sanki orada hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki hiç şüphe yok Semud, Rablerine karşı kafir oldu, bilin, uzaklık Semud'a.
Abdullah Parlıyan Meali Sanki daha önce orada hiç yaşamamışlar gibi. Dikkat edin! Rablerini tanımayıp gerçekleri örtbas ettiler de, bakın Semûdlular işte böyle yok olup gittiler.
Ahmet Tekin Meali Sanki, orada hiç yaşamamış, güzel gün görmemiş gibiydiler. Bakınız, Semûd kavmi Rablerini inkârda ısrar ettiler, ihsan ettiği nimetlere nankörlük ettiler. Semûd'un, Allah'ın rahmetinden, korumasından uzak kılınarak yok olup gitmesinden ibret alın.
Ahmet Varol Meali Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki, Semud halkı Rabblerini inkar ettiler. Dikkat edin, Semud halkı uzak olsun.
Ali Bulaç Meali Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkı) gerçekten Rablerine (karşı) inkâr etmişlerdi. Haberiniz olsun; Semud (halkına Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi.)
Ali Fikri Yavuz Meali Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi, doğrusu Rablerine küfrettiler. Biliniz ki, Semûd kavmi Allah'ın rahmetinden uzak düşmüş, helâk olmuştur.
Bahaeddin Sağlam Meali Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi oldular. İşte Semud kavmi, Rablerini inkâr eden bir toplum oldular. İşte o Semud kavmi, kahrolsun!...
Bayraktar Bayraklı Meali Sanki orada hiç şenlik kurmamış gibi oldular. İyi biliniz ki Semûd kavmi Rabblerini inkâr ettiler ve iyi bilin ki Semûd kavmi defolup gittiler.
Cemal Külünkoğlu Meali Sanki daha önce orada hiç oturmamış (yuva kurup yaşamamış) gibi oldular. Haberiniz olsun ki, Semud (kavmi) gerçekten Rablerini inkâr etmişlerdi. Bak işte nasıl yok olup gittiler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semud milleti Rabbini inkar etmişti. Bilin ki, Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.
Diyanet Vakfı Meali Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilesiniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden)  uzak kılındı.
Edip Yüksel Meali Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Doğrusu Semud (halkı) Rab'lerine karşı geldi; Semud yok olup gitti.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Sanki orada güzel güzel yaşayıp durmamışlardı. Bak işte Semud, gerçekten de Rablerine küfretmişlerdi. Bak işte nasıl yok olup gittiler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Sanki orada bir şenlik kurmamışlardı, bak Semûd, hakıkaten rablarına küfrettiler bak def'oldu gitti Semûd
Hasan Basri Çantay Meali Sanki orada (zâten) oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) hakıykaten Rablerine küfretdiler, gözünüzü açın ki Semuda (rahmet-i ilâhiyyeden) uzaklık (verilmişdir).
Hayrat Neşriyat Meali Sanki orada hiç oturmamışlardı! Dikkat edin! Şübhesiz Semûd (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. (Ve yine) dikkat edin! (Peygamberlerine isyanları yüzünden Allah'ın rahmetinden uzaklaşan) Semûd (kavmi) helâk olsun!(2)*
İlyas Yorulmaz Meali Sanki daha önce orada hiç yaşamamışlardı. Çünkü Semud, Rablerini inkar etmiş ve bu cezada, Semud'un (yeryüzünden) yok edilişi olmuştur.
Kadri Çelik Meali Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. İyi bilin ki Semud topluluğu, Rabbini inkâr etmişti. Hey, (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun Semud'a!
Mahmut Kısa Meali Onlar değildi sanki, daha düne kadar yurtlarında şen, şakrak dolaşanlar! Dikkat edin;işte Rab’lerini böyle inkâr etmişti Semudlular! Dikkat edin;işte böyle helâk olup gitti, azgın Semud kavmi! Ve aradan yıllar geçti; zamanla inkârcılık, yeniden ortaya çıktı. İşte, insanlık tarihinin bir başka ibret verici sayfası:
Mehmet Türk Meali Sanki onlar orada, hiç yaşamamış gibi oldular.1 Şunu iyi bilin ki; Semûd (kavmi) Rablerini inkâr etmişlerdi. İşte Semûd kavmi (de böylece) defolup gitti. *
Muhammed Esed Meali sanki (daha önce) orada hiç yaşamamışlar gibi. Bakın, işte Rablerini böyle yok saydı Semûdlular! Bakın, işte böyle yok olup gitti Semûd!
Mustafa İslamoğlu Meali sanki orada hiç yaşamamıştılar:[1762] unutmayın ki, Rablerini ısrarla inkâr edenler işte bu Semud idi; unutmayın, Semud tarih sahnesinden böyle silindi.[1763]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Sanki orada hiç ikamet etmemişlerdi. Biliniz ki, şüphesiz Semûd, Rablerine kâfir olmuşlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd için bir uzaklık vardır.
Suat Yıldırım Meali 67, 68. Zulmedenleri ise o korkunç ses tutuverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular, ortadan silindiler. Evet. . . inkâr etti Rabbini Semûd milleti. Evet, işte onun için defolup gitti Semûd milleti!
Süleyman Ateş Meali Orada hiç şenlik kurmamış gibi oldular. İyi bilin ki Semud (kavmi), Rablerini inkar ettiler ve iyi bilin ki Semud (kavmi) def olup gittiler!
Süleymaniye Vakfı Meali Sanki orada bir varlıkları olmamıştı. Bilin ki Semûd (halkı), Rablerini görmezlikten geldiler. Bilin ki Semûd, def olup gittiler.
Şaban Piriş Meali Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki, Semudlular,Rablerini yok saydılar. Bilin ki Semud, helak edildi.
Ümit Şimşek Meali Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilmiş olun ki Semud kavmi Rablerine nankörlük etmişti. İbret alın ki, Semud kavmi işte böyle yok olup gitti.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Sanki hiç hayat sürmemişlerdi orada. Dikkat edin! Semûd kavmi, Rablerine nankörlük etmişti. Dikkat edin, Semûd geri dönmez olmuştur.
M. Pickthall (English) As though they had not dwelt there. Lo! Thamud disbelieved in their Lord. A far removal for Thamud!
Yusuf Ali (English) As if they had never dwelt and flourished there. Ah! Behold! for the Thamud rejected their Lord and Cherisher! Ah! Behold! removed (from sight) were the Thamud!(1564)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları